İkinci Meşrutiyet ortamında Osmanlı Ressamlar Cemiyeti Osmanlı Ressamlar Cemiyeti gazetesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Türkçe Özet İkinci Meşrutiyet'in ilanından sonra yeniden yürürlüğe konulan Teşkilat-ı Esasiye Kanunu'nda yapılan değişiklikler ve konuyla ilgili yeni kurallar ve yasalar, kişilerin bir amaç etrafında örgütlenmesinin önündeki engelleri kaldırdı. Toplumun her kesiminde ve her alanda kurulan dernekler, yeni bir gelişim çizgisi içine giren siyasal düşünce akımlarıyla birlikte, düşünsel üretim tarihimize yeni katkıları da beraberinde getirdi. Türkiye'de, sanat, özellikle resim ve sanat sorunları üzerine düşünce üretmiş ve dönemin kanunlarının verdiği haklarla kurulmuş, dernek statüsündeki ilk sanatçı örgütüne de bu dönemde rastlamaktayız. Osmanlı Ressamlar Cemiyeti adındaki bu derneğin temel özelliği, Sanayi-i Nefise Mekteb-i Alisi'nden sonra kurulmuş olan ikinci sanat kurumumuz olmasıdır. Sanayi-i Nefise Mektebi'nin düşünce yapısının doğrultusunda yetişmiş mezunları tarafından kurulan Osmanlı Ressamlar Cemiyeti'nin, plastik sanatlar tarihimizdeki asıl önemi, devlet eliyle kurulmamış ilk bağımsız sanatçı örgütü olmasında ve bağımsızlığının düşünsel yapısına da yansımasında yatmaktadır. Bağımsız bir düşünce yapısına sahip olmasının olmasının tipik sonuçlarından birini, yüklendikleri görevlerden birini yerine getirirken, yani topluma sanatı ve sanatçıyı sevdirme mücadelesini verirken görmekteyiz. Geniş halk 133kitlelerine resmi, sanatı ve sanatçıyı sevdirmek konusunda çaba gösterirlerken, engel gördükleri güçlerle, özellikle mezunu oldukları kurumla düşünsel bir savaşım içine girmekten kaçınmadıklarını görmek, bize ayrıca ` yüklendikleri görevi yerine getirirken geleneğin işlerine yaramayan kısmı`yla da çok fazla ilişkilerinin olmadığım da hissettirmektedir. Belli bir kurumlaşma çabasının görüldüğü Osmanlı Ressamlar Cemiyeti, döneminin plastik sanatlarının tartışıldığı tek düşünce platformu olarak göze çarpan bir de yayın organı yayınladı. Osmanlı Ressamlar Cemiyeti Gazetesi adıyla bildiğimiz ve 18 sayı yayınlanmış bu yayın organı, içerdiği makalelerde öne sürülen düşünceler ışığında değerlendirildiğinde -ki, çalışmamızın ana temasını ve belkemiğini bu oluşturmaktadır- her görüşten yazarın sanat ve yan alanları konularındaki düşüncelerini açıklıkla sergilediği, döneminin egemen siyasal düşünce yapısının etkilerini pek taşımayan bir yaym organı olarak göze çarpmaktadır. Osmanlı Ressamlar Cemiyeti'nin adı,1919'da Türk Ressamlar Cemiyeti'ne dönüştürüldü, işlevi farklılaştı ve plastik sanat düşünce birikimize olan önemli katkılarıyla, plastik sanat tarihimiz içindeki yerini aldı. 134 English Summary The amendmends made in the Constitutional Law of the Ottoman Empire which was put into force again after the proclomation of the Second Constitutional Period, destroyed the barriers which prevented the Turkish intellectuals to establish societies. The civil societies and organisations that were established in Ottoman society during this period made new contributions to Turkish intellectual history together with the political thinking that took new forms. The first artists' society, devoted itself on art and its problems and established under the rights of the laws of the period was seen in Turkey in this period. The basic feature of this artists' society, i.e. Osmanlı Ressamlar Cemiyeti (Ottoman Painters' Society) was that it was the second organization in Turkey dealing with arts, after the Sanayi-i Nefise Mektebi (School of Fine Arts). Yet in our history of visual arts, the essential importance of the Ottoman Painters' Society that was established by the graduates of the School of Fine Arts, educated under the traditional educational patterns of the above mentioned school, lies in the fact that it was the first independent artists' organization in Turkey, and moreover, its independentness affected its intellectual behaviours. One of the typical results of this independentness can be seen in their missions, 135i.e. in their struggle to introduce the art and artist to the society. While trying to introduce to the society such concepts like `arts, paintings, and the artist`, we see that they intellectually struggled with the other intellectual and traditional powers including the institution they graduated since which they saw them as barriers in undertaking their missions. This reveals us that they do not have relationships with the tradition, at least with some parts of it about which they think that they will not contribute to their aims. Ottoman Painters' Society which tried to become an institution, also published a periodical which seems as the unique intellectual platform of the plastic arts of that period. When we evaluate the thoughts hidden in the articles of this periodical -in fact, what forms the structure of our study is this evaluation- which is known as Osmanlı Ressamlar Cemiyeti Gazetesi (The Newspaper of the Ottoman Painters' Society), published 18 times, we can easily evaluate it as a periodical in which many writers having different opinions on arts and related issues can reveal their thoughts explicitly and as a periodical that does not seem to be affected from the political thinking patterns and of its period. The name of the Ottoman Painters' Society was changed into the Turkish Painters' Society in 1919, its functions altered and it took its important place in our history of plastic arts with its contributions to our art literature. 136
Collections