Türk resminde figür (Başlangıcından (19.yy) II.Dünya Savaşı`na kadar)
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
-117- ÛZET Onsekizinci yüzyıl Osmanlı İmparatorluğu1 nun ilk kez Batı 'ya açıldığı önemli bir dönemdir.Nitekim Osmanlı devle tinin, değişen dünyaya ayak uyduramaz hale geldiğinde yaşa dığı çalkantıların bir kısmı bu yüzyılda ortaya çıktı.Yüz yılın ortalarından itibaren başa geçen yenilikçi padişah lar, ülkenin içinde bulunduğu güç durumdan ancak ıslahatlar la kurtulabileceğine inandılar, Batı ilim ve kültürünün be nimsenmesi için girişimlerde bulundular, bunun içinde top lumda birtakım kurumların yenilenmesine çaba sarf ettiler. Toplumun günden güne zayıflamasını durdurmak için as keri alana öncelik ver d il er. Or dunun nitelikli subay ihti yacını karşılamak üzere art arda askeri okullar açıldı.Bu okulların programlarına resim derslerinin konulması,Batı ilim ve tekniğinin öğretim yoluyla Osmanlı ülkesine girme sine yol açtı. Öğrencilerin mimarlık ve mühendislik bilgilerine yar dımcı olmak düşüncesiyle verilen bu derslerle, çevreyi tanı mak amaç lan di. Buna karşın insanın kendisini tanımasına ge rek duymadılar. İnsanın kendisini tanıması, yalnız anatomi bilgisinin verildiği ve modelden çalışmanın esas alındığı sivil bir güzel sanatlar okulunun kurulmasıyla mümkündü. Böyle bir okul açılıncaya kadar da askeri okullarda yağlı boya, perspektif, gölge ve karakalem dersleri verildi. Asker öğrenciler aldıkları bu bilgilerin sonuçlarını manzara ve-118- natürmort türünde denediler.Bazen manzara içinde küçük fi gür resmedenler oldu.Ancak bu resimleri, figür resmi bağla mında ele almak imkansız di. Çünkü bu insan figür ler i, manza raya göre zayıf resmedildi. Onların insan resmine karşı çe kingenlik duymalarının iki sebebi vardı: Onlar, sadece anato mi bilgisinden yoksun değil, aynı zamanda İslam inancındaki suret yasağını kabullenmiş bir toplumda yaşıyorlar di. Ondo- kuzuncu yüzyılın ortalarından itibaren Batı* da modelden ça lışma imkanı bulan ressamlarımız bile bu düşünceyi aşamadı lar. 1883* te öğretime başlayan Sanayi-i Nefise Mektebi »nin en önemli amacı figür çalışmasının başlatılmasıydı.Nitekim bu okul, plastik sanatlar öğretiminin kurumla ş t ir ılması ve resmi topluma maletme yolunda atılmış en büyük adımdı.Bu okul sayesinde, resim sanatımızda sivil bir dönem başladı. Mektebin resim atölyelerinde figür anatomisine ve portre sorunlarına ağırlık ver ildi. Zamanla insan resmine karşı du yulan çekingenlik kaybolmaya başladı, giyinik modelin yanı- sıra çıplak modelden çalışma da Türk sanatına girdi. 1914- 'ten sonra manzara ve natürmort türlerine portre, tek figür, çok figürlü kompozisyon vb eklendi.Artık sanat çılarımız yalnızca portre ve tek figür ile değil, çıplak ve kompozisyon resmiyle de uğraşacaklardı.Meşrutiyet kuşağı olarak anılan bu sanatçılarımız büyük bir özlemle insanı konu edindiler, modelin dış görünüşünün yanısıra iç dünyası nı da resmettiler.-121- opening of a school like that, in military schools shadow, oil paint »perspective and black pencil courses were given. Military students tried the results of the education they took on the kinds of landscape and still- lif e »Sometimes, there were some people who painted little figures within landscape. But it is not possible to consider these paintings in the concept of the figural art.Because these human figures comparing to the landscape were weakly painted. They had two reasons for feeling unsecure in painting human figures. They were not only prived of anatomy knowledge but also living in a society where, according to the islamic belief, the face prohibition was accepted. From the middle of the Nineteenth Century even our artists who found opportunity to work from modeX in the West could not leave this idea. The most important aim of the school of Sanayi-i Nefi se, which began education in 1883, was to start the figure working. As a matter of fact this school was a large stop in the way of institutionalizing the education of plastic Arts and appropriating the paint to the public. By the help of this school civil period started in our art of painting In the paint ateliers of the school, figure anatomy and portrait problems are emhasised.By the time, shyness against the human painting started to disappear and beside the dressed modeling, nude modeling also entered in the Turkish Art. -119- S oruna bu rekilde yaklaşma 1927'lerden sonra değişti. Artık ressam için konudan çok, resmin problemleri önem ka zanmıştı.Buna karşın, Türk resmine inşacı, yapıcı ve araştı rıcı bir tavır getiren Müstakil ve D Grubu sanatçılarının figürlerinde, Meşrutiyet kuşağının duygusallığını bulmak çok zordu. Çünkü, insanı ilk izleyen, gözleyen, tanıyan bu ku şak sanatçılardı »Onlar, insanı tüm yaşamsallığıyla resme derken, inançları da değiştirmişlerdir.-119- S oruna bu rekilde yaklaşma 1927'lerden sonra değişti. Artık ressam için konudan çok, resmin problemleri önem ka zanmıştı.Buna karşın, Türk resmine inşacı, yapıcı ve araştı rıcı bir tavır getiren Müstakil ve D Grubu sanatçılarının figürlerinde, Meşrutiyet kuşağının duygusallığını bulmak çok zordu. Çünkü, insanı ilk izleyen, gözleyen, tanıyan bu ku şak sanatçılardı »Onlar, insanı tüm yaşamsallığıyla resme derken, inançları da değiştirmişlerdir.-122- Since 1914 portrait, single figür e, mult i- figured compositions etc have been added to the landscape and still-life.From now on our artists were occupied, not only with portrait and single figure but also with the nude and composition paintings. Our artists,who are accepted as a Constitutionalism generation, use the human being as a subject with a large aspiration. Beside the outer appearance, they also painted the interior world of the model. Since 1927, that kind of approach to the problem, has changed. After that, for the artists the problems of the painting became important rather than the subject.However, in figures of individual and D group artists, who brought a constructive, forming and researching attitude to the Turkish Art, it was guite hard to find the sensibility of the Constitutionalism generation. As a matter of fact they are the generation painters who first watched, observed and learned the human being. They, while painting the human being with all of his vitality they also have an extraordinary change in their beliefs.
Collections