Andy Warhol sanatı ve özgün baskı çalışmaları
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
ÖZET Andy Warhol 1928 yılında, ABD'nin Pittsburgh şehrinde doğdu. Çekoslovakya'n göçmen bir ailenin çocuğuydu. 9 yaşında geçirdiği psikolojik rahatsızlık dışında çocukluğu genel olarak sağlıklı geçti. Kendisine alınan oyuncak film projektöründen evinin duvarına yansıttığı çizgi romanlardan çizimler yaparak 'sanatsal' üretiminin ilk adımlarını attı. 1945-49 yılları arasında Carnegie Teknoloji Enstitüsü'nde okuduktan sonra New York'a yerleşti. Burada reklam sanatçısı ve grafiker olarak yaklaşık on yıl çalıştı. Bu alandaki başarısı ona birçok ödül kazandırdı. 1960'lı yılların başında, öteki Pop Art sanatçılarından habersiz, ancak onların yapıtlarına benzer, çizgi roman ve afişlerden esinlenen resimler üretmeye başladı. Warhol'un ilk resimleri Soyut Dışavurumculuğun fırça esprisini taşımakla birlikte giderek daha nesnel, soğuk ve tarafsız bir anlatım kazanmıştır. II. Dünya Savaşı'ndan yeni çıkmış ABD'nin bunalım yıllarında büyüyen bir kuşağın sanatçısı olarak, yeni tüketici kültürün de etkisiyle, duy gusal ve soyut sanata karşı, sanatın toplumdan yabancılaşmasına ve yüceltilmesine karşı çıkmış, kendi sanatını olabildiğince popüler kültüre ve endüstriyel üretime yaklaştırmaya çalışmıştır. Warhol resim gibi resim sanatı dışındaki etkinlikleriyle de sanatsal uğraşını, sanat nes nesinden çok toplum beğenisine ve toplumun sanat hakkındaki yargılarına yöneltmiş bir kişidir. Kompozisyonlarında serigrafinin çeşitli tekniklerini uygulayarak aynı imgeyi birçok kez yinelemiş, bu yolla sanat ürününü sanatçının kişiliğinden ve duygularından bağımsız kılarak mekanik bir üretim boyutuna getirmeyi amaçlamıştır. Atölyesine `Factory` (Fabrika) adını veren sanatçı, Marilyn Monroe, Elvis Presley, Liz Taylor gibi Hollywood kahramanlarının dışında medyadan da birçok konu alarak kimi toplumsal gerçeklikleri ironik bir dille işlemiştir.Sanat tarihinin en yüceltilen portresi Mona Lisa'yı ipek baskı yön temiyle yinelemeli bir biçimde basarak onun simgesi olduğu `yüksek sanat` mitini yok etmeye çalışmıştır. Warhol'un banal ve yoz kültürel öğelere duyduğu ilgi, sanatının tekniğine gelince estetik bir tasaya dönüşebilmiştir. önceleri sanayi boyalarıyla yaptığı, sonraları ipek baskı tekniğiyle uyguladığı resim lerinde yüzey ayrıntılarınajpek baskının doğasındaki lekelere, baskı düzensizliklerinin yarattığı etkilere özen göstermiştir. Warhol'un Campell Çorba Konservesi ya da diziler halinde yaptığı Coca Cola resimlerinde aslından defalarca büyütülmüş bu nesnelerden çok, bir süre sonra yüzeydeki renk ve leke ilişkileri izleyiciyi etkilemeye başlar, özellikle aynı tuval üstüne dizi halinde farklı renklerde bastığı Jackqualine Kennedy ve Elizabeth Taylor portreleri, kullandığı florasan renkler, çarpıcı renk ilişkileri, kaymış baskılarıyla ilginçtir. Sanatçı, bu tür uygulamalarıyla reklam sanatının tekniklerinden doğan yeni bir estetik duyarlık getirmiştir. Warhol'un foto mekanik ya da ipek baskı yöntemleriyle ürettiği baskılarının bir başka önemi de, sanatsal üreti minin endüstriyel ve kitle üretimiyle kurduğu yakınlıktır. Warhol'un, kapitalist toplumun sanata karşı geliştirdiği `sanat eserine, ticari değer biçerek, onu basit bir obje statüsüne indirgeme` tehtidine, sanat eserini mutlak ticarete dönüştürerek geliştirdiği yöntem, Baudelaire'in dönemindeki tavrıyla benzerlikler taşımaktadır. VI SUMMARY Andy Warhol was born as the youngest son of Czechoslovakian immigrant family in Pittsburgh (USA) in 1 928. He had a proper child hood except a physchological problem that he had when he was 9 years old. His first artistic steps were his drawings from the cartoons that was reflected by a film projector that was given him as a pre sent. He studied at Carnegie Institute of Technology between 1945-49 and then moved to New York where he worked as a commercial illustrator. He won many awards upon his success. At the beginning of '60's, without having informed about other pop artists, he began making paintings of comic strips, advertisements and consumer goods the first paintings of Warhol have the effects of Abstract Impressionism but they gained much more `cool and objec tive` character by the time. As an artist that grew up in the cold war years, Warhol strongly opposed to emotional and abstract art. He also rejected the art without social grounds. He, in the opposite, preferred `socially conscious` art that is closer to popular culture and industrial production. He, besides painting, joined many social activities and his work addressed the prejudices of society against art, than focusing on the object of art. He used different techniques of serigrafi, he repeated the same there many times and by doing so, he aimed to move art object to a different platform, that is, independent from artist's identity and feel ings. He named his working place as factory and he inspired from Hollywood icons like Marilyn Monroe, Elvis Presley, Liz Taylor by using their images to tell some social realites in an ironic way. Warhol, printed the `Holywood` figure of art history, `Mona Lisa`, many times by using silk screen and tried to destroy the concept of `Complicated art`. His interest in popular and degenerated cultural symbols has turned VIIout an aesthetic concern by the help of his unique technichs. He underlined the details of the kanvas, the natural traces on the silkscreen and effects arising from disorder of the print. The spectator is affected by the relations between color and the points on canvas rather than his paintings of Campbell Soup or Coca-Cola series that have been zoomed. His portrait of Kennedy and Liz Taylor that have been printed on the same caves in different colors, his florasan colors and amazing color relations together with his replaced-displaced prints are the interest ing points of his art. He developed a new aesthetic sensivity through his implementation of commercial art technics. Another important point that is to be mentioned, is his prints of photo-mechanical or silkscreen, have established an important connection between industrial and mass production. Warhol's method of transforming the object of art into commercial good against the capitalist approach of reducing the object of art into a simple object by determining a trade value for it, has some similarities with Baudelaire's approach. VIII
Collections