Cüzzamlının toplumsal serüveni
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
IV ÖZET Cüzzam hastalığı tedavi edilemeyen, ilerleyen, sakat bırakan bir hastalık olarak kabul edilmesi, içgüdüsel sosyal bir reaksiyon uyandırmıştır. Bu reaksiyon sadece günümüze kadar devam etmekle kalmamış, buna ek olarak hastalık, yüzyıllar geçtikçe daha da stigmatize olmuştur. Türkiye'de, cüzzam hastalığının tedavisi için Etem Utku'nun başlattığı çalışmalar Türkan Saylan ve yetiştirdiği ekibi tarafindan büyük bir çabayla sürdürülmüş, cüzzam tıbbi olarak kontrol altına alınmıştır. Günümüzde lepra, tanısı ve tedavisi kolay, diğer herhangi bir hastalıktan farkı olmayan bir hastalıktır. Lepra hastası olmanın toplumsal yaşamda yarattığı güçlükleri araştırmak amacıyla, İstanbul Lepra Hastanesi'ne kontrol amacıyla gelen toplam 45 hasta ile yüz yüze görüşmeler gerçekleştirilmiştir. Bu araştırma sonuçlarına göre; cüzzam stigması yapılan çalışmalara rağmen toplumda devam etmektedir. Stigma iki şekilde gerçekleşmektedir. İlki toplumun hastayı dışlaması, ikincisi ise kişi, hastalığından ve görüntüsünden dolayı kendini toplumdan soyutlamaktadır. Hastalar dışlanmamak için çevrelerinden hastalığı gizleme eğilimindedirler. Lepra merkezlerinde yeni tanıların muayene oldukları birimlerde eski sakat hastaların olması ve bu hastaları yeni tanı konan hastanın görmesi, hastalık karşısında duyulan korkuyu artırmakta ve hastalığın kabulünü zorlaştırmaktadır. Hastalık, hastaları ekonomik, sosyal ve psikolojik olarak olumsuz yönde etkilemektedir. Yaşlı ve sakat hastalar yalnız ve muhtaç konuma düşmekte, gelecek kaygısı çekmektedirler. Sağlık hizmetleri açısından lepra da diğer hastalıklar gibi değerlendirilmelidir. Hastaların ekonomik ve sosyal olarak desteklenmelerine devam edilmelidir. Toplum lepranın tedavi edilebilir bir hastalık olduğu konusunda eğitilmelidir. Toplumdaki ön yargıların kırılması ancak, eğitim ve lepra hastalarının daha iyi yaşam olanaklarına ulaşmalarını sağlamakla mümkün olacaktır. V SUMMARY To treat leprosy as an ongoing disease which causes disabilities and is impossible to heal evoked social reactions for many years. This reaction has not only continued up today, in addition it has made the disease to stigmatize in centuries. In Turkey, the attempts for the treatment appropriate for leprosy initiated by Etem Utku has been carried on by Türkan Saylan and her team with great efforts and since then, leprosy has been under control. Leprosy, today, is a disease easy to diagnose and cure, no more different from other diseases. In this study, it is aimed to examine the difficulties experienced by people affected by leprosy in social life and face to face interviews were conducted with 45 patients who came to Istanbul Leprosy Hospital for control. According to the results of the research, the stigmatization has still been influential in society. Stigma occurs in two ways: The first is that society excludes the patient; and the second is that the individual excludes him/herself from the society due to his/her illness and appearance. The patients have a tendency to hide the disease for not to be excluded. Due to the fact that there are old patients in the units where newly diagnosed patients are inspected in leprosy centers, the fear of the new patients increase as they see the old patients and to accept the disease for them gets harder. The disease affects them negatively with regard to economic, social and psychological aspects. Old and disabled patients fall into a lonely and needy position and get anxious about their future. When the health services are considered, leprosy must also be treated just like the other diseases. The patients should be supported economically and socially. The society should be educated in that the leprosy can be cured. Only by this way, the biased beliefs can be overcome and the patients can enjoy better life and care possibilities.
Collections