Burjiva kamusal alanından proleter kamusal alana: Kamusallık üzerine düşünmek
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Sosyal bilimler literatüründe kamusal alanın ilk yeterli kavramsallaştırılması Jurgen Habermas tarafından yapılmıştır. Kamusallık 18. yüzyılda burjuvazinin monarşi ve aristokrasinin gizlilik siyasalarına karşı sürdürdüğü mücadelenin bir sonucu olarak ortaya çıkmıştır. Toplumsal yararın akılcı tartışmalar çerçevesinde belirlenmesi ilkesi, bu tartışmaların gerçekleştirileceği devlet otoritesi ve ekonomik çıkarlardan bağımsız bir kamusal alanın ortaya çıkmasını koşullamıştır. Süreç içinde kamusallık burjuva hukuk devletinin yapılanma ilkesi haline gelmiştir. Ancak burjuvazinin toplumsal iktidarı ele geçirmesiyle birlikte kamusal alanın özel çıkarlardan ve devlet iktidarından bağımsızlığının giderek kaybolması onun ortak yararı belirleme işlevinin önemini yitirmesine neden olmuştur. Oscar Negt ve Alexander Kluge kamusal alanların toplumsal tecrübenin işlendiği ve sınırlarının çizildiği toplumsal yapılanmalar olarak ele alırlar. Egemen kamusal alanlar insanlığın kolektif yaşam bağlamlarını ve bu bağlamlardan kaynaklanan tecrübeleri kapitalist meta üretimi ve dolaşımını sürdürmek ve meşruiyet kazanmak için kullanırlar. Bunun karşısında aynı yaşam bağlamları ve tecrübeleri ilişkilendirerek, bunlar üzerine kurularak eşitlik taleplerini dile getiren (proleter) karşıt kamusal alanlar bulunur. Bu genel çerçeve 1 9. yüzyıl plebyen kamuları için olduğu kadar günümüzün küresel karşı kamuları için de geçerlidir. Anahtar Kelimeler: Habermas, Negt, Kluge, burjuva kamusal alanı, proleter kamusal alan, toplumsal tecrübe, yaşam bağlamı, toplumsal üretim V SUMMARY (FROM BOURGEOIS PUBLIC SPHERE TO PROLETERIAN PUBLIC SPHERE: THINKING OVER PUBLICITY) In the literature of social sciences the first adequate conceptualization of public sphere is produced by Jiirgen Habermas. Publicity is a product of a struggle which was sustained by bourgeoisie against secrecy policies of aristocracies and monarchies in the 18* century. The principle of determining public good through rational discussions conditioned the emergence of a public sphere in which these discussions could be conducted autonomously and independent from state authority. In the following process publicity became the organization principle of bourgeois law state. However after obtainment of social power by bourgeoisie public sphere lost its independence from state authority and private interests. Oscar Negt and Alexander Kluge define the public sphere as the general horizon of social experience and intermediary sphere structured by social production in which everything relevant for all memberes of society is integrated. Dominant public spheres process human beings' collective life contexts and their social experiences based on those life contexts. In order to maintain commodity production and commodity circulation and gain legitimation. (Proletarian) counter-public spheres which are based on proleterian life contexts, proleterian experiences and their relationalities are positioned against dominant public spheres. This general framework is as valid for the contemprary global public spheres as it was for bygone ones. Keywords: Habermas, Negt, Kluge, borgeois public sphere, proletarian public sphere, social experience, life context, social production,
Collections