Sanat ve toplum karşısında hermeneutik: Edebiyat sosyolojisi açısından hermeneutik yaklaşımın değerlendirilmesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
ÖZET Türkçe'de genellikle 'Yorumbilgisi' olarak karşılanmaya çalışılan hermeneutik, en temelde bir metni 'doğru' anlama ve 'doğru' yorumlama çabası olarak anlaşılabilir. Hermeneutik, tarihsel gelişimi sırasında çeşitli düşünürlerin yaklaşımlarıyla farklı biçimlerde tanımlanmasına ve uygulanmasına karşın, en genel anlamıyla yazılı bir metnin varsayılan gizil ve örtük yanlarına temas ederek 'doğru' anlamını çıkarmaya yönelik bir yorumlama çabasıdır. Hermeneutiğin bir metin yorumlama biçimi olarak ilk ortaya çıkışı Antik Yunan dünyasına dayanır. Hıristiyanlığın doğuşu ile birlikte ise hermeneutik, kutsal metinleri yorumlama biçimi olarak ( özellikle İncil hermeneutiği ) karşımıza çıkar. Hermeneutiğin tarihsel gelişimindeki önemli bir kırılma noktası olarak Romantizm ve Schleiermacher hermeneutiğinden söz edilebilir. Böylelikle hermeneutik tarihsel olarak Modern öncesi hermeneutik ve Modern hermeneutik olarak iki başlık altında ele alınabilir. Modern hermeneutiğin etkileriyle beraber hermeneutik artık sadece bir metin yorumlama biçimi olarak değerlendirilmemektedir. Dolayısıyla, sosyal bilimlerle ve felsefeyle derin ilişkiler içinde tutulmaya başlanan hermeneutik, çeşitli sosyal bilim ve felsefe anlayışlarının çerçeveleri içine sokulmuş ve bu anlayışların hizmetine sunulacak halde biçimlendirilmeye çalışılmıştır. Bu doğrultuda, hermeneutiği 'sistematik' bir düzenlemeye tabi tutma ve kavramsal ( hatta varoluşsal ) bir zemine oturtma çabalan ortaya çıkmıştır. Modern hermeneutiğin estetik ve sanat kuramlarıyla ilgili tartışmaları iki ana başlık altında toplanabilir. Bunlardan birincisi 'Yazarın Niyeti' sorunu, ikincisi ise 'Metnin Anlamı' sorunudur. Modern hermeneutikte 'Yazarın Niyeti' sorunu, sanat eserini yorumlarken eserin taşıdığı anlama ulaşılmasında sanatçının vamacının ne kadar etkili olup olmadığının tartışılmasına açılmaktadır. Hermeneutikte, bu tartışmanın karşıt taraflarında yer alan iki önemli düşünürün olduğu görülmektedir: Hans-Georg Gadamer ve E.D. Hirsch. 'Metnin Anlamı' sorunu ise 'Yazarın Niyeti' sorunundan çok ayrı olmamakla birlikte, metnin anlamının nerede bulunduğu ve anlamın mekanının neresi olduğu sorularına açılmaktadır. Modern hermeneutik içinde, yine bu konuya yöneltilen iki karşıt yaklaşımın olduğu ileri sürülebilir. Söz konusu tartışmanın açılımına, Hans-Georg Gadamer'in ve Emilio Betti'nin yaklaşımlarının karşılaştınlmasıyla ulaşılabilir. Bu tartışmalar doğrultusunda sanat karşısında kendi duruşlarını edinen hermeneutik yaklaşımlar, bu tez açısından bakıldığında, kendi sistematikleri içinde sanata yaklaşarak belirli bir kuramsallık içine dahil olmaya başlamışlardır. Dolayısıyla, hermeneutikten artık bir sanat kuramı olarak söz etmekten kaçınılmamalıdır. Bu bağlamda edebi hermeneutiğin toplumsal ve sanatsal açılımları değerlendirilecek ve hermeneutiğin bir roman kuramı olarak serimlenmesi için çağdaş roman kuramlarıyla bağlantıları ve etkileşimleri gösterilmeye çalışılacaktır. Söz konusu ilişkilerin ve etkileşimlerin ortaya konulabilmesi için ise çağımız edebiyat eleştirisinin genel yapısının irdelenmesi ve diğer roman kuramlarının açımlanması gerekmektedir. Bu bağlamda öncelikle sanat ve edebiyat eleştirisinin estetik duruşu gösterilmeli ve çağdaş hermeneutiğin dayandığı estetik kuramlara bakılmalıdır. Hermeneutiğin bir roman kuramı olarak ele alınabilmesi için ise önce roman türünün kendi sorunları ortaya konulmalı ve diğer roman kuramları ile ilişkileri değerlendirilmelidir. Bu gereklilikler göz önünde bulundurularak özellikle yapısalcılık ve yapısalcılık sonrasındaki roman eleştirisine yönelen yaklaşımlara değinilecek ve son olarak da hermeneutik roman kuramı, İtalyan yazar Italo Calvino'nun Bir Kış Gecesi Eğer Bir Yolcu adlı romanına uygulanmaya çalışılacaktır. VI SUMMARY Hermeneutics, usually translated as 'Yorumbilgisi' into Turkish, basically can be understood as an attempt to define 'true' understanding and 'true' interpretation. Hermeneutics, however is defined and applied in diverging forms by many different philosophers, in its historical development. It is, in its most common meaning, an effort for interpretation which deal with bringing up the 'true' meaning of a written text, in contact with its assumed potential and covered aspects. Hermeneutics as a form of text interpetation is initially appeared in Ancient Greece. After the birth of Christianity, hermeneutics became a form of holy texts interpreting ( especially hermeneutics of Holy Bible ). It can be said that, Romanticism and hermeneutics of Schleiermacher are, the important break points, in the historical development of hermeneutics. So, hermeneutics can be examined historically under two titles, namely, early modern hermeneutics and modern hermeneutics. With the effects of modern hermeneutics, hermeneutics is no longer evaluated only as a form of text interpretation. Consequently, hermeneutics, which is started to be in deep relations with social sciences and philosophy, is placed inside frames of different social and philosophical understandings and is tried to form as a mean for these understandings. In this direction, there appears an effort which tries to give a 'systematic' order and a conceptual ( even existential ) ground to hermeneutics. The discussion about aesthetic and art theories of modern hermeneutics, can be examined under two titles: First one is the problem of 'intention of author' and the second one is the problem of 'meaning of text'. The problem of 'intention of VIIauthor, in modern hermeneutics opens the discussion about, while one interprets a work of art, how the intention of artist is much effective for attaining the meaning of art work. In hermeneutics, it is seen that, there are two important philosophers, opposing each other in this discussion: Hans-Georg Gadamer and E.D. Hirsch. The problem of 'meaning of text' is not so different from the problem of 'intention of author', but it deals with the questions, where the meaning of text is and where the space of meaning is. Inside the modern hermeneutics, again, there are two contrary approaches concerning this subject. It can be reached to the dimensions of this discussion with the comparison of Hans-Georg Gadamer's and Emilio Betti's approaches. In the direction of this discussions, hermeneutic approaches which gain their own position against art, start to be included to a determent theory with getting closer to art in their own systematics. Consequently, it is unavoidable to talk about hermeneutics as an art theory. In this context, social and artistic positions of literary hermeneutics shall be evaluated and the relationship between hermeneutics and contemporary novel theories and their effect to each other shall be exposed to take hermeneutics as a novel theory. In order to display these relations and effects it is necessary to analyse the basic structure of contemporary literary criticism and explain the other novel theories. In this context, initially the aesthetic point of view of art must be exposed and literary criticism and the aesthetic theories which contemporary hermeneutics based upon must be analyzed. To examine hermeneutics as a theory of novel, the specific questions concerning novel must be displayed and the relations with the other theories of novel must be evaluated. Because of these necessities, especially the approaches about criticism of novel in structuralism and post-structuralism will be mentioned and finally, it shall be attempted to apply hermeneutic novel theory to the Italian author Italo Calvino's novel, `If on a Winter's Night a Traveler`. VIII
Collections