20. yy. Heykel sanatında erotizm
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Uygarlık tarihi, bedeni, iktidar pratiklerinin merkezine yerleştirmiştir. Düzenin oluşturulmasında bedenin kendini ifade etme şekilleri iktidarın üzerinde en çok oynadığı alandır. Bireyin cinselliği, üzerinde tasarlanabilir bir olgu, cinsiyeti ise biyolojik ayrımının ötesinde sosyal farklılık olarak ifade bulmuştur.Ataerkil ailenin sembolik örüntülerinin ilk görüldüğü Antik Yunan kültüründe cinsiyet olgusu toplum yapısının temel hareket noktasıydı. Tüm yasaklar ve teşvikler bu çerçevenin içinde yer alırdı. Ortaçağa gelindiğinde ise Antik Yunan kültüründen köklerini alan erdemli bedenler cinsiyetsiz, cisimsiz ruhani bedenlere dönüşmüşlerdi. Dünyevi tutkularından tamamıyla soyutlanmış Ortaçağ bedeni, din çerçevesinde baskı altına alınıyor ve hayattaki tüm erdemlerini öteki dünyada huzurlu olabilmek için kullanıyordu. Tanrının gözünde tüm bedenlerin eşit olduğu söylemiyle aslında beden dış görünüşüne verilen önem azalıyordu.Ancak Rönesans ile bedene geri dönüldü, azizler, tanrıçalar dünyevi zevkler içinde tasvir edildi. Beden yeniden sahneye çıktı, güzelden de güzel olarak sergilendi. Bu, bedenin seyirlik olma durumuydu. Çünkü tarihte cinsellik ister belirli sınırlarda özgürce ifade bulsun, ister bastırılsın, daima ele alınan bedenin hazzı değil, bedenin görüntüsüydü. Bu da bedeni, kendisini karşısındakinin arzusuna hazırlayan bir imge olarak konumlandırıyordu. Ancak Modern çağ bu anlayışları yıktı, hazzı baş tacı yaptı. Bedenin görünümlerini çeşitledi, parçaladı, alt üst etti. Tüm tanımları kabul etti, tüm görünümleri yadsıdı. Bu, cinsellik adına büyük bir devrimdi. Ancak bu devrim, söyleminin aksine sadece cinsel göstergelerin farksız bir dolaşım halinde özerkleşmesini sağladı. Kadını da, erkeği de, çocuğu da özgürleştirdi ve dev bir sektör oluşturdu. Her şey o kadar özgürleşti ki tüm söylemler aynılaşarak sıradanlaştı. Bu bir iktidar stratejisi idi. Cinselliği mikro düzeyde bastırıp, makro düzeyde meşrulaştıracaktı. Dolayısıyla bedenin cinselliği daima tasarlanabilir bir olgu olarak özetleniyordu.Ve sanat da bedenin bu dönüşümüne kayıtsız kalamazdı. İster Antik Yunan toplumunda mitoloji aracılığı ile bedenlere nasıl olmaları gerektiğini öğütlesin, ister Orta çağda kurduğu baskıyla cinsiyetsiz bedenler yaratsın, isterse de Modern çağın getirdiği devrimlerle yeni bir sanat anlayışı oluştursun, merkeze bedeni yerleştirmiş ve kendi dilinin araçlarıyla bedenin çeşitli görünümlerini oluşturmuştur. The history of civilization has put the body in the centre of the goverment?s practicals. To maintain order, the governing power has frequently used the design of the body as its arena. The sexuality of the individual has become a devisable phenomenon, whereas the gender has become an expression of a social contrast, more so than the obvious biological difference.In Ancient Greece, where the symbols of the patriarchal system have first been observed, the phenomenon of gender was the basic starting point of society. All taboos and encouragements were included in this frame. In the Middle Ages, the virtuous body rooted in Ancient Greece, became an ethereal body, lacking gender and material. The body of the Middle Ages has been abstracted from all its wordly desires, has been oppressed by religion and all its virtues have been used for comfort in the afterlife. With the belief that all bodies are equal in God?s eye, the body was actually retired of its appearance.Only with Renaissance, the body regained its previous form, the saints and goddesses were depicted having worldly pleasures. The body once again took to the stage, and was displayed to be more beautiful than beauty. This was the case of the body being observed as a spectacle, because in history, whether the sexuality of the body found expression freely, or whether it was suppressed, the body was always depicted not by its pleasures, but by its appearance. This was a prepared simulacrum of the body for the viewer?s desires. But the Early Modern Period destroyed these understandings, the aspect of pleasure was enthroned. This era diversified, disintegrated and completely upset the appearances of the body. All the descriptions, all acceptable aspects were denied. This was a great revolution in the name of sexuality. But this revolution, contrary to its statement, only caused autonomy in the form of indifferent circulation for the sexual manifestation.This freed the woman, the man and the child, and created a huge sector. This liberty was so extreme, that all expressions finally became alike and ordinary. This was the strategy of the governing powers. The suppression of sexuality at the micro level and its legitimation at the macro level was the aim. Therefore the sexuality of the body was summarized as a phenomenon that could always be devised.And art could not be oblivious to this mutation of the body. Whether advising the body of its substance by mythology in Ancient Greece, or creating asexual bodies by oppression in the Middle Ages, or by bringing forth a new understanding of art with its revolutions in the Modern Era, art has always placed the body in the center, and used the tools of the language of societies to express the images of the body.
Collections