Retinoblastom olgularında süperselektif intraarteryal kemoterapi tedavisine nöroradyolojik yaklaşım
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Amaç: Çalışmamızın amacı, retinoblastom tanısıyla primer ve skonder olarak intraarteriyel kemoterapi uygulanan hastaların, klinik sonuçlarıyla beraber retinoblastomun intraarteriyel kemoterapi ile tedavi tekniğini, oftalmik artere ulaşırken uygulanan yöntemleri, oftalmik arter kataterizasyon sürelerini, oftalmik arterlerin çaplarını, tedavi süresince gelişen komplikasyonların incelenmesidir.Gereç ve Yöntem: Çalışma için Eylül 2011 ve Eylül 2018 tarihleri arasında tek taraflı veya çift taraflı retinoblastom tanısı olan ve bu sebeple süperselektif intraarteriyel kemoterapi uygulanan hastaların dosyaları ve intraarteriyel kemoterapi tedavisi için oftalmik arter kateterizasyonu sırasında alınan floroskopik görüntüleri PACS sistemi üzerinden retrospektif olarak taranarak veriler elde edildi. Primer grupta 22 hastanın 22 gözüne, sekonder grupta ise 14 hastanın 15 gözüne uygulanan süperselektif intra-arteriyel kemoterapi sonuçları değerlendirildi. Ayrıca tüm hastalara yapılan tüm intrarteriyel kemoterapi tedavisindeki oftalmik arter kateterizasyonu için uygulanan yöntemler, oftalmik arter kateterizasyon süreleri, oftalmik arter çapları, oftalmik arter çapının ICA oftalmik segmentine oranları, hastalarda oklüzyon gelişip gelişmemesi incelendi. Oftalmik arter kateterizasyon süresini ve floroskopi süresini etkileyen faktörler araştırıldı.Bulgular: Primer olarak intraarteriyel kemoterapi tedavisi uygulanan hastalarda glob koruma oranları Grup B hastalarda %100, grup C hastalarda %100, grup D hastalarda %70, grup E hastalarda %25 olarak hesaplanmıştır, sekonder olarak kemoterapi uygulanan hastalarda glob koruma oranı %86.6 olarak hesaplanmıştır. Çalışmamızda oftalmik arterin kateterizasyonu için klasik ipsilateral ICA üzerinden ve retrograd yaklaşım olmak üzere başlıca 2 yöntem kullanıldı. Retrograd yöntem kullanılarak yapılan kateterizasyon işlemlerinin süreleri, klasik yol kullanılarak yapılan kateterizasyon işlemlerinin sürelerinden istatistiksel olarak anlamlı derecede düşük bulundu. (p<0.05) Kateterizasyon süresi ile oftalmik arter çapı, oftalmik arter çapının ICA'nın oftalmik segmentinin çapı oranı arasında korelasyon saptanmadı. Kateterizasyon süresi ile oftalmik arter çapı, oftalmik arter çapının ICA'nın oftalmik segmentinin çapı oranı arasında korelasyon saptanmadı. Kateterizasyon süresi ile oftalmik artere ulaşmak için kateterin yapmış olduğu açı arasında istatistiksel olarak anlamlı olan zayıf negatif korelasyon bulundu. (r=-0.309, p=0.005)Sonuç: Sonuç olarak retinoblastom olgularında süperselektif intraarteriyel kemoterapi tedavisi globun korunması için oldukça etkili ve güvenli bir tedavi yöntemidir. İntraarteriyel kemoterapi ile sistemik kemoterapinin ve EBRT'nin sebep olduğu yan etkilerden kaçınmak mümkün olmuştur. Oftalmik arterin kateterizasyonu için PCoA üzerinden retrograd yaklaşım güvenli ve efektif bir yöntemdir. Kateterizasyon için harcanan sürenin daha kısa olması, dolayısıyla daha az floroskopi zamanı ve hastanın daha az radyasyona maruz kalması tekniğin en önemli avantajlarıdır. Aim: The purpose of our study is to evaluate the treatment outcomes of patients with retinoblastoma after intraarterial chemotherapy and investigate the efficacy of superselective intraarterial chemotheraphy techniqueMaterials and Methods: Retinoblastoma patients who had undergone intra-arterial chemotheraphy at Cerrahpaşa Faculty of Medicine between September 2011 and September 2018 were included. Patients charts and digital substraction angiography images were retrospectively evaluated. The patients were divided into two groups: Group 1, patients with no previous treatment for retinoblastoma (22 patients -22 eyes); Group 2, patients with a prior treatment for retinoblastoma (14 patient-15 eyes). Clinical outcomes, globe salvage rates and complications of these two groups were evaluated. We also compared the different routes for superselective ophtalmic artery catheterisation. Mainly, two different techniques were used to reach ophtalmic artery: classical route using ipsilateral internal carotid artery and retrograde approach through ipsilateral posterior communicating artery. We measured parameters including ophtalmic artery diameters and ophtalmic artery catheterisation time.Results: In the primary group, globe salvage was ensued in 16 patients out of 22 and globe salvage rates were %100 for group B, %100 for group C, %70 for group D and % 25 for group E patients. The overall globe salvage rate for secondary group was %80. We compared the catheterisation time of ophtalmic artery for different routes by Mann-Whitney U test. The catheterisation time through ipsilateral posterior communicating artery was significantly lower compared to ipsilateral internal carotid artery . (p<0.05) There was no significant correlation between catheterisation time and ophtalmic artery diameter, ophtalmic artery to internal carotid artery ratio. There was a significant negative mild correlation between catheterisation time and the angle between microcatheter and ophtalmic artery after catheterisation. (r=-0.309, p=0.005)Conclusion: Intra-arterial chemotherapy is an effective and safe modality in retinoblastoma treatment for both innate patients and patients who received systemic chemotherapy previously and also effective in advanced disease. Systemic side effects of chemotherapy can be avoided by superselective intra-arterial chemotherapy administration. The technique of retrograde approach through the posterior communicating artery to the ophtalmic artery for intra-arterial chemotherapy is safe and effective. It can provide quicker chateterisation of ophtalmic artery, lower floroscopy time and reduce the radiation dose.
Collections