Otoimmun tiroiditlerin klinik, laboratuvar, radyolojik bulgularının ve tedavi yaklaşımlarının geriye yönelik değerlendirilmesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
AmaçÇalışmamızda otoimmun tiroid hastalığı (Hashimoto tiroiditi (HT) ve Graves Hastalığı (GH) ) tanısı alan olguların klinik, laboratuvar ve radyolojik bulguları ile birlikte tedavi yaklaşımlarının değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Bu yolla otoimmün tiroiditli olguların sağlıklı büyüme-gelişmesini gözeten en uygun yaklaşımların ortaya çıkmasına katkı sağlanması umulmaktadır.Gereç ve YöntemÇalışmamıza 2012-2018 yılları arasında İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesi Çocuk Endokrinoloji Bilim Dalı polikliniğinde takip edilen 224 HT, 17 GH olmak üzere 241 kronik otoimmün tiroidit tanılı olgu dahil edildi. Olguların klinik, laboratuvar, radyolojik bulguları ve tedavi yaklaşımları geriye yönelik değerlendirildi.BulgularKronik otoimmün tiroidit kız cinsiyette ve pubertal dönemde daha sık görüldü. En sık başvuru yakınması HT'de boyunda şişlik (%19,7), GH'da çarpıntı (%35,3) idi.Hashimoto tiroiditi tanılı olguların %30,3'ünde sadece anti-tiroid peroksidaz antikor (anti-TPO), %9,3'ünde sadece anti-tiroglobulin antikor (anti-Tg), %60,4'ünde her ikisi birlikte yüksek idi. Cinsiyete göre otoantikor düzeyleri değerlendirildiğinde kızlarda anti-Tg düzeyi anlamlı olarak yüksek iken anti-TPO düzeyinde anlamlı farklılık saptanmadı.Hashimoto tiroiditi tanılı olguların tiroid bezi ultrasonografik değerlendirmesinde, %11,2 oranında nodül saptandı. Nodülü olan olguların %72'sine biyopsi yapıldı ve %61,1'inde kronik lenfositik tiroidit, %22,2'sinde benign adenomatoid nodül, 16,7'sinde tiroid papiller karsinom saptandı.Graves hastalığı tanısı alan olgularımızın hepsinde tiroid stimulan hormon reseptör antikorları (TSHrAb) yüksek idi. Olguların tümünde ek olarak anti-TPO, %64,7'sinde anti-Tg düzeyi de yüksek idi. İzlemde serum TSH anlamlı yükselerek normal sınırlara geldiği belirlendi.SonuçGuatr ile başvuran olgularda otoimmün tiroiditler düşünülmelidir. Bu olgularda tiroid işlev bozukluğu olanlarda tedavi planlanmalı, tiroid ultrasonografisinde nodülü olan olgular değerlendirilmeli ve gerekli olanlara biyopsi yapılıp malignite dışlanmalıdır. ObjectiveAim of our study was to evaluate the clinical, laboratory and radiological findings and treatment approaches of patients with autoimmune thyroid diseases (Hashimoto thyroiditis (HT) and Graves' Disease (GD) ). We hoped that it will contribute to expose of the most appropriate approaches to healthy growth and development of autoimmune thyroiditis cases.Material and MethodsOur study included 241 patients with autoimmune thyroiditis (224 HT, 17 GD), followed at the clinic of Pediatric Endocrinology Department of Istanbul University Cerrahpaşa Medical Faculty between the years 2012-2018.ResultsAutoimmune thyroiditis was found more frequent in girls and in puberty. The most common complaint was swelling of the neck (19.7%) in HT and palpitation (35.3%) in GD.Only anti-thyroid peroxidase antibody positivity was found in %30,3 of the cases with HT, and %9,3 had only anti-thyroglobulin antibodies (anti-Tg). And also %60,4 of them had both antibodies high together. Autoantibodies were evaluated in HT according to gender and anti-Tg level was found significantly higher in girls.In the ultrasonographic evaluation, nodule was detected %11,2 of HT patients. A biopsy was performed in %72 of them and thyroid papillary carcinoma was found in %16,7.Thyroid stimulating hormone receptor antibodies were high in all of our patients with GD.It was showed that serum TSH levels were increased significantly compared to the initial period, and reached normal limits.ConclusionAutoimmune thyroiditis should be considered in patients with goiter. Ultrasonographic examination should be performed, and biopsy should be made if necessary in order to diagnose any malignancies.
Collections