Anesteziyoloji ve reanimasyon uzmanlarının beyin ölümü, organ bağışı ve nakli konusundaki eğilimlerinin belirlenmesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Giriş: Mevzuattaki son değişikliklerle, Anesteziyoloji ve Reanimasyon anadal ve yandalı olan Yoğun Bakım uzmanlığı beyin ölümü tanı sürecinde %50 oranında sorumluluk sahibi olan bir branş haline gelmiştir. Çalışmamızda, bu denli başat role sahip bir branşın profesyonellerinin söz konusu alandaki bilgi, kanaat ve eğilimlerini belirleyerek, saptanacak zayıf noktaların iyileştirilebilmesi için temel veri oluşturulması amaçlandı.Materyal-Metod: Etik Kurul onayı alındıktan sonra yaklaşık 2500 üyesi bulunan Türk Anesteziyoloji ve Reanimasyon Derneği (TARD) yönetim kurulundan gerekli izin alınarak, üyelere belli aralıklarla toplamda 4 kez olmak üzere web üzerinden anket gönderildi. Veriler elektronik ortamda toplandı. Ayrıca toplantılarda (sempozyum, ulusal kongre, seminer, kurs vs.) basılı anket formu şeklinde dağıtılarak veriler tarafımızca elektronik ortama aktarıldı. Anket toplam 89 sorudan oluşmaktadır. 1-14. sorular demografik verileri, 15-32. sorular durum ve deneyim verilerini (evet/hayır cevaplı), 33-53. sorular kanaat verilerini (5 li Likert testi şeklinde), 54-70. sorular bilgi verilerini, 71-84. sorular eğilim verilerini içermektedir..Son bölümde yer alan açık uçlu 2 soruda katılımcıların düşünce ve önerileri yer almaktadır.Bulgular: Anesteziyoloji ve Reanimasyon uzmanlarının ve yandalı olan Yoğun Bakım uzmanlarının beyin ölümü ve organ bağışı konularındaki bilgi, kanaat ve eğilimlerini belirlemeyi amaçlayan çalışmamıza dernek üyeleri evreni içinden 564 (%22.56) katılım sağlanmıştır. Ankete yanıt verenlerin cinsiyet dağılımı 207 (%36,7) kadın, 357(%63,3) erkek , yaş ortalamaları ise 37±7 olarak belirlendi. Katılımcıların beyin ölümü ve organ nakline yönelik mevzuat hakkında ortalama %70 civarında (min: %37.8- max:%94.1) doğru bilgi sahibi olduğu ve buna paralel düzeyde olumlu tutum sergiledikleri söylenebilir. Eğitim ve çalışma hayatlarını geçirdikleri kurumların transplantasyon veya organ temin merkezi olması, dolayısıyla beyin ölümü ve organ nakli ile ilgili eğitim almış ve tecrube kazanmış olmaları, katılımcıların bilgi düzeyi ve tutumlarını olumlu yönde etkilediği gözlemlendi.Çalışmamızda mevcut mevzuatın beyin ölümünü tüm beyin ölümü olarak kabul ettiğini % 65,8 oranda katılımcı doğru cevaplamıştır. Beyin ölümü tanısı için 2 aydan küçük ve 1 yaş üzeri çocuk ve erişkinler için gerekli nörolojik muayene intervali sorularının da benzer oranda doğru cevaplandığı gözlenmiştir; sırasıyla: %72,9, %68,8. Ancak apne testi ile ilgili sorular %90 dan fazla doğru olarak bilinmiştir. Hekimler arasında yapılan birçok çalışmada olduğu gibi çalışmamızda da katılımcılar kadavradan ve canlıdan yapılan organ bağışlarına karşı yüksek oranda olumlu kanaat göstermiş (%93,2 ; %86,5), hayat kurtarma açısından etkili ve yararlı bulmuşlardır (%97,7). Beyin ölümü tanılama ve beyin ölümü gerçekleşmiş olguların yakınlarını bilgilendirme, organ nakli öncesi ve sonrası bakım süreci basamaklarından herhangi birinde tecrubesi bulunan katılımcıların, diğerlerine kıyasla beyin ölümü ve organ nakline karşı olumlu tutum sergiledikleri gözlendi (p<0.05).Çalışmamız katılımcılarının çoğu beyin ölümü gerçekleştiği taktirde ve gerektiğinde canlı donör olarak yakınlık derecelerine göre değişen oranlarda kendi organlarını bağışlamak istemektedir (çocuğu için %96,7; anne, baba, kardeş için % 90,2; eş için %86,1). Ancak yakınlarının organlarını bağışlamasına aynı oranda istekli yaklaşmamakta (%66,1), özellikle kendi çocuklarının organlarını bağışlama konusunda %66,2 oranında olumlu yaklaşmakta, %28 oranında ise kararsızlık göstermektedir. Çalışmamızda kadavradan organ nakillerini artırmaya yönelik öneriler arasında, halkın okul seviyesinden başlayarak eğitimi (%54,1), din görevlilerinin desteği (%21,4), medya kaynaklarının kullanımı (%25), devlet desteği ve kanun değişiklikleri (%10,1-%7,6), sağlık çalışanlarının eğitimi (%9,4) ilk sıralarda yer almıştır.Sonuç: Bu grubun konuya ilişkin bilgi düzeylerinin ortalamanın çok üzerinde olması, ilave olarak transplantasyon merkezlerinde eğitim alan ve/veya çalışan hekimlerin bilgi düzeylerinin daha da üst seviyede bulunması, benzer etkinin beyin ölümü tanılama, donör bakımı ve donasyon süreçlerinde aktif yer almış bireylerde de yaşanması, sürekli eğitimin konuya ilişkin bilgi, kanaat ve eğilimleri doğrudan etkilediği görülmektedir. Purpose: With the recent changes in the legislation, Anesthesiology and Reanimation, the major and subsidiary ICU specialty, has become a branch with 50% responsibility for brain death diagnosis. In our work, it was aimed to establish the basic data for the improvement of the weak points to be determined the knowledge, opinion and attitudes of the professionals of a branch with such a dominant role.Material-Method: After the approval of the Ethics Committee, the required approval was obtained from the Board of Turkish Anesthesiology and Reanimation Society (TARD), which had approximately 2500 members, and the questionnaires were sent to the members 4 times over the web at certain intervals. The data was collected electronically. In addition, in the form of a printed questionnaire distributed at the meetings (symposium, national congress, seminar, course, etc.), the lecturers were transferred to the electronic center.The questionnaire consists of 89 questions.1-14. questions about demographic data,15-32. question status and experience data (yes / no answer),33-53. questioned opinions (in the form of 5 li Likert test),54-70. questions knowledge,71-84. questions include attitudes data.The open-ended 2 questions in the last section include the opinions and recommendations of the participants.Results: A total of 564 (22.56%) comleted questinnaires were returned, which aimed to determine the knowledge, opinions and attitudes of the anesthesiology and reanimation specialists and the prospective ICU specialists regarding brain death and organ donation. The gender distribution of the respondents was 207 (36.7%) female, 357 (63.3%) male, and the mean age was 37 ± 7.It can be said that the participants have accurate information about the legislation regarding brain death and organ transplantation the average of 70% (min: 37.8% -max: 94.1%) and have a positive attitude in parallel. It has been observed that the institutions in which they have education and working lives are the centers of transplantation or organ supply, so they have been educated and gained experience in brain death and organ transplantation and they have positively influenced participants' level of knowledge and attitudes.In our study, respondents correctly answered that 65.8% of the current legislation accepts brain death as whole brain death. For the diagnosis of brain death, neurological examination interval questions for children and adults over 2 months of age and 1 year were observed to be answered in a similar manner; respectively: 72.9%, 68.8%. However, more than 90% of questions about the apnea test were true. As we have done in many studies among physicians, participants also found that they were highly effective (93.7%, 86.5%) in terms of saving lives (97.7%), showing a high positive response to organ donations made from cadaveric or living donors.Participants who had experience in any of the pre-and post-organ transplant process steps informing relatives of cases of brain death and brain death diagnosis were observed to have positive attitudes towards brain death and organ donation compared to others (p <0.05).Most of our participants are willing to donate their organs (96.7% for children, 90.2% for siblings, 86.1% for mothers, siblings, and siblings) when brain death occurs and, if necessary, living donors. However, some participants do not approve of donating their relatives' organs (66.1%), 66.2% of them positively approve their donation of their children's organs and 28% of them are indecisive.Suggestions for increasing cadaver organ transplants include education (54,1%), religious support (21,4%), use of media resources (25%), state support and law changes (10,1% 7.6%) and education of health workers (9.4%).Conclusion: The level of knowledge of this group is much higher, additionally the knowledge level of the physicians and / or trained and / or working in transplantation centers are higher, the same effect is experienced in individuals who are active in brain death diagnosis, donor care and donation processes, it seems to directly influence the knowledge, opinion and attitudes related to the topic.
Collections