Çocuklarda epileptik nöbet ile melatonin ilişkisi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Giriş ve Amaç: Uykunun hem epilepsi ile hem de melatonin ile sıkı bir ilişkisi olduğu bilinmekle beraber epilepsi ve melatonin arasındaki ilişki güncel çalışmalarla araştırılmaktadır. Bu çalışmaların bir kısmında bu hormonun antikonvülzan özelliği olduğu gösterilmekle birlikte prokonvulsif özelliği olduğunu iddia eden görüşler de mevcuttur. Epileptik nöbetler ile melatonin hormonu arasındaki ilişki konusunda çocukluk çağına ait az sayıda çalışmanın kısıtlı sayıda, heterojen gruplarda ve farklı metotlarla yapıldığı görülmektedir.Bu çalışmada epileptik nöbet ile melatonin hormonun ilişkisinin nöbet ve epilepsi özellikleri de göz önüne alınarak araştırılması planlandı. Diurnal epileptik nöbet geçirme özelliği gösteren (epilepsi, febril nöbet tanılı ve diğer nedenlerle nöbet geçiren) bir grup çocukta ve uyku ile sıkı bir ilişkisi olduğu bilinen yavaş uykuda elektriksel status epileptikus (USDD-EE) tanılı çocuklarda, melatoninin bazal ve nöbet sırasındaki serum düzeyleri incelendi.Gereç ve Yöntem: Dokuz ay – 16 yaş arası 08.00-22.00 saatleri arası epileptik nöbet geçiren 98 çocuktan postiktal ilk yarım saat içinde ve farklı bir günde alınan kanda melatonin düzeyleri ölçülerek bu değerler birbirleriyle ve 137 çocuktan oluşan kontrol grubuyla karşılaştırılmıştır. Ayrıca nöbetler tanı, semiyoloji, etiyoloji, süre, elektroensefalografi (EEG) ve tedaviye yanıt özelliklerine göre gruplandırılarak her alt grubun kendi içinde ve kontrol grubuyla melatonin düzeyleri açısından da karşılaştırılması yapılmıştır. Bunun yanında USDD-EE tanılı 21 hastanın gündüz saatlerinde ölçülen melatonin düzeyi kontrol grubuyla karşılaştırılmıştır.Bulgular: Serum bazal melatoninin düzeyi tüm epileptik nöbet geçiren çocuklarda ve USDD-EE tanılı çocuklarda kontrol grubuna göre daha düşük saptanmıştır (p<0,001, p<0,001). Bazal ve nöbet sonrası ölçülen melatonin düzeyleri arasında anlamlı bir fark saptanmayıp bu iki değer arasında pozitif korelasyon saptanmıştır (Rho=0,643). Nöbet özelliklerine göre ayrılan gruplarda uzak semptomatik etiyolojisi, ağır epileptik aktiviteyle uyumlu EEG bulguları ve tedaviye dirençli epilepsisi olan grubun bazal melatonin seviyesi ile kontrol grubu arasında anlamlı fark saptanmamış olup, diğer alt gruplarda gruplarda düşüklük saptanmıştır.Sonuç: Bilgilerimize göre tıbbi yazındaki en geniş hasta grubunda nöbetin ve epilepsinin tüm özelliklerinin incelendiği ilk çalışma olan bu çalışmamızın sonuçları; hem epilepsi, febril nöbet ve diğer nedenlerle gündüz uyanıklıkta görülen epileptik nöbetlerin hem de uyku ile ilişkili USDD-EE'nin düşük bazal melatonin hormonu düzeyi ile birlikteliğini göstermektedir. Bu ilişkinin tedaviye yansıtılabilmesi için patogeneze yönelik daha ayrıntılı çalışmalara gereksinim vardır. Background: Although sleep is well known to be in close relationship with both epilepsy and melatonin, the relationship between epilepsy and melatonin has been investigated with current studies. While some of these studies demonstrate the anticonvulsant properties of this hormone, there are also opinions suggesting that it has proconvulsant properties. The studies about therelationship between epileptic seizures and melatonin is limited in children and have been performed in heterogeneous groups and with different methods.In this study, it was planned to investigate the relationship between epileptic seizures and melatonin hormone according to seizure and epilepsy characteristics. In children with a diagnosis of diurnal epileptic seizure (epilepsy, febrile seizure and other seizures) and epileptic encephalopathy with continuous spike and wave during sleep (CSWS) which is known to have a tight relationship with sleep, the basal and postictal levels of melatonin were investigated.Material and methods: In 98 children aged 9 months to 16 years, who had an epileptic seizure between 8:00 am and 10:00 pm, the levels of melatonin were measured in the first half hour after seizure and in blood taken on a different day and these values were compared with the control group consisting of 137 children. In addition, seizures were grouped according to their diagnosis, semiology, etiology, duration, electroencephalography (EEG), and response to treatment. In this study, melatonin levels were compared between each group and control group. In addition, melatonin levels of 21 patients with CSWS were compared with the control group.Results: The basal melatonin levels were found to be lower in children with epileptic seizures and the CSWS group compared to the control group (p <0.001, p <0.001). No significant difference was observed between the basal and the post-seizure levels of melatonin and a positive correlation was found between these two values (Rho = 0.643). While there was no significant difference in basal melatonin levels between the control group and the subgroups with remote symptomatic etiology, EEG findings compatible with severe epileptic activity and refractory epilepsy, these levels were found to be lower in the other subgroups.Conclusion: To the best of our knowledge the results of the first study to evaluate all the characteristics of seizure and epilepsy in the largest patient group, reveal the relationship between epileptic seizures and basal melatonin levels. It also demonstrates the need for more detailed studies on pathogenesis to reflect this relationship to the treatment in the future.
Collections