Akut lenfoblastik lösemi tanısı alan hastalarda kraniyal proflaktik kemoterapinin sağ kalım üzerine etkisi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Amaç: Akut lenfoblastik lösemilerin kemoterapi sürecinde, ara idame 1'de (faz 3) verilen capizzi metotreksat veya yüksek doz metotreksat tedavileri ile ara idame 2'de (faz 5) verilen tedavilerin genel sağkalım ve hastalıksız sağkalım üzerine etkilerinin değerlendirilmesi.Gereç ve Yöntemler: İstanbul Üniversitesi Onkoloji Enstitüsü Çocuk Hematolojisi ve Onkolojisi Bilim Dalında 1999-2018 yılları arasında akut lenfoblastik lösemi tanısı alan ve 'Children's Oncology Group' (COG) protokolleriyle tedavi ve takip edilen 135 hasta çalışmaya alınmıştır. Bu hastaların tanı sırasındaki demografik, klinik ve laboratuvar özellikleri, tedavi protokolleri hastalara ait dosya kayıtlarından geriye dönük incelendi. İlk başvuru sırasında nüks ile gelen, bifenotipik lösemi tanısı alan, t(9;22)(q34;q11) translokasyonu pozitif saptanan ve tedaviyi terk eden 18 hasta çalışma dışı bırakılarak 117 hasta üzerinden çalışma yapıldı. Tedavi öncesinde hastalar bulgularına göre standart, yüksek ve çok yüksek risk grubu olmak üzere 3 risk grubuna ayırıldı.Bulgular: Çalışmaya alınan 71 erkek, 46 kız ve yaş ortalamaları 8±4,9 yıl olan 117 hasta 8,3±4,5 yıl izlenmişlerdir. Risk gruplarına göre hastaların genel sağkalım oranları değerlendirildiğinde yüksek ve çok yüksek risk gruplarında standart risk grubuna göre istatistiksel olarak düşük bulundu (p<0,001). Yüksek ve çok yüksek risk gruplarının sağkalım oranlarında istatistiksel olarak anlamlı fark saptanmadı (p=0,568). Standart risk grubunda eksitus görülmedi. Bu süreçte 117 hastanın 17'sinde (%14,5) nüks gelişti. Tedavi esnasında nüks olan hastaların 5'i (%29,4) şifaya ulaşırken, 12'si (%70,6) kaybedilmiştir. Nüks ile şifa/eksitus durumu arasında saptanan ilişki istatistiksel olarak anlamlıydı (p<0,001). Hastalar faz 3 ve faz 5'te aldıkları tedavilere göre 4 gruba ayrıldı. Hastaların tedavi gruplarında genel sağkalım oranlarında istatistiksel olarak anlamlı fark saptanmadı (p=0,725)Hastaların 5 yıllık hastalıksız sağkalım oranı %90,4, 15 yıllık sağkalım oranı %83,5 idi. Çalışmada standart risk grubunda, yüksek ve çok yüksek risk grubuna göre hastalıksız sağkalım oranı anlamlı olarak yüksek bulunurken (p<0,001), tedavi grupları arasında istatistiksel olarak anlamlı fark saptanmadı (p=0,498)Çıkarımlar: Etkinlik ve güvenlik özellikleriyle değerlendirdiğimizde ara idame 1 fazında verilen YD-MTX tedavisinin; yan etkileri arttırmadığı, klinik izlemde hastalıksız sağkalım oranının C-MTX tedavisinden daha yüksek saptandığı; yüksek risk ve çok risk grubundaki ALL tanılı çocuklarda YD-MTX tedavisinin kemik iliği ve ilik dışı dokuların lösemiden arındırılması yönüyle daha etkin ve daha güvenli olduğu sonucuna varılmıştır. Aim: To evaluate the effects of treatments given in interim maintenance 1 (phase 3) given capizzi methotrexate or interim maintenance 2 (phase 5) on overall survival and disease-free survival in patients with acute lymphoblastic leukemias during the chemotherapy process. Material and Methods: A total of 135 patients diagnosed with acute lymphoblastic leukemia who were treated and followed-up with Children's Oncology Group (COG) protocols between 1999 and 2018 were included in this study at Istanbul University Oncology Institute, Department of Pediatric Hematology and Oncology. Demographic and clinical features, laboratory findings and treatment protocols of these patients were reviewed retrospectively. 18 patients who were either had relapse upon arrival or diagnosed with biphenotypic leukemia or quit the treatment or detected positive for t(9;22)(q34; q11) were excluded so 117 patients were studied.Results: The study group included 117 patients; 71 men and 46 women with a mean age of 8,3 ± 4,9 years, who were followed for ± 4,5 years. When the overall survival rates of the patients were evaluated, it was found that the high and very high risk groups were statistically lower than the standard risk group (p<0,001). There was no statistically significant difference in survival rates between high and very high risk groups (p = 0,568). There wasn't any exitus in the standard risk group. In this treatment process, 17 (14,5%) of 117 patients developed recurrences in the disease. During the treatment, 5 (29,4%) patients who had relapse were healed and 12 patients (70,6%) died. The patients were divided into 4 groups according to their treatment in phase 3 and phase 5. There was no statistically significant difference in overall survival rates in treatment groups (p = 0,725). The disease-free survival rate of the patients were 90,4% and 83,5% in 5 and 15 year period respectively. While the disease-free survival rate was significantly higher in the standard risk group compared to the high and very high risk group (p <0,001) but none statistically significant difference was found between the treatment groups (p = 0,498). Conclusion: When the efficiency and safety features of the HD-MTX treatment given in the interim maintenance 1 was evaluated; it was found that the disease-free survival rate is higher than the C-MTX treatment. It was concluded that HD-MTX treatment was more effective in terms of leukemia removal of bone marrow and other tissues and has lower side effects compared to C-MTX in high-risk and very-high risk children with ALL diagnosis.
Collections