Endometriyum kanserinde, kliniko-patolojik faktörlerin onkolojik sonuçlar üzerine etkisi; yeni risk gruplarının oluşturulması
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
AMAÇ: Endometrium kanserli hastalarda prognostik faktörleri ve tedavi sonrası onkolojik sonuçları değerlendirerek, adjuvan tedavi kararını etkileyebilecek en uygun risk grubunu belirlemek ve gereksiz adjuvan tedavi girişim olasılığını en aza indirmektir. MATERYAL-METOD: 2000 Ocak-2017 Aralık yılları arasında İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Jinekolojik Onkoloji Bilim Dalı'nda endometrium kanseri nedeni ile ameliyat edilen 895 hasta çalışmaya dahil edildi. Hastalara ait yaş, klinik bulgular, operasyon şekli, patoloji raporu, adjuvan tedavi ve nüks durumuna ait veriler toplandı. BULGULAR: Grade, myometrial invazyon, tümör boyutu ve LVSI varlığı ile lenf nodu tutulumu arasında anlamlı bir ilişki bulunmuştur (p<0.05). MI, grade, evre, nodal yayılım, yaş ve LVSI'nın farklılıklar göstermekle birlikte DFS (hastalıksız sağ kalım) ve OS'yi (sağ kalım) bağımsız olarak etkilediği saptanmıştır (p<0.05). MI ve grade'i sabit tutarak olguları tümör boyutu (≤2cm,>2 cm) ve LVSI tutulumuna göre 8 grup halinde lenfatik yayılım ve DFS açısından değerlendirdik. SONUÇ: Yukarıdaki bulgular değerlendirildiğinde grade ve MI yanında diğerleri ile kıyaslandığında, LVSI'nın lenf nodu tutulumunu öngörmede belirgin olarak daha etkili bir faktör olduğu görülmektedir. Bu verilerden yola çıkarak evre 1a grade 1-2, LVSI negatif tümörü olan hastalar düşük risk grubu olarak tanımlanmalıdır. Buna karşılık LVSI olmayan evre 1a grade 3 ve evre 1b tümörlerin tamamı ile LVSI olan evre 1a grade 1-2 tümörler düşük-orta risk grubunu oluşturmalıdır. LVSI olan, evre 1a grade 3 tümörler ve evre 1b grade 1-2 tümörler ise orta-yüksek risk grubunda değerlendirilmelidir. Yüksek risk grubunu sadece LVSI olan evre 1b grade 3 olgular oluşturmalıdır. OBJECTIVES: To evaluate the prognostic factors in patients with endometrial cancer and post-treatment oncologic outcomes, to determine the most appropriate risk group that may affect the decision for adjuvant treatment and to minimize the possibility of unnecessary adjuvant therapy intervention. MATERIAL-METHOD: Between January 2000 and December 2017, 895 patients who were operated for endometrial carcinoma in Istanbul University, Cerrahpaşa Medical Faculty were included in the study. Patients' age, surgical procedures, pathology reports, adjuvant treatment protocols and post-treatment oncologic results recorded from the medical files. RESULTS: There was a significant relationship between grade, myometrial invasion, tumor size and presence of LVSI and lymph node involvement (p<0.05). Although MI, grade, stage, nodal spread, age and LVSI showed differences, these parameters were found to affect DFS and OS independently (p<0.05). By keeping the MI and grade constant, we evaluated the cases in terms of tumor size (≤2cm, >2 cm) and LVSI involvement in 8 groups with regard to lymphatic spread and DFS. CONCLUSION: LVSI is significantly more effective factor besides grade and MI in predicting lymph node involvement compared to the others. Based on these data, patients with stage 1a grade 1-2 and LVSI negative tumors should be defined as low risk groups. On the other hand, stage 1a grade 3 and all grade 1b tumors with no LVSI and stage 1a grade 1-2 tumors with LVSI should form the low-intermediate risk group. Stage 1a grade 3 tumors with LVSI and stage 1b grade 1-2 tumors however should be evaluated in the high-intermediate risk group. The high-risk group should only consist of stage 1b grade 3 cases with LVSI.
Collections