Meme koruyucu cerrahi yapılan hastalarda hormon reseptör durumunun cerrahi sınıra etkisi

Abstract

Meme koruyucu cerrahide, cerrahi sınırların durumu invaziv ve in situ duktal karsinomlarda lokal kontrole etki eden önemli prognostik faktörlerin arasında yer almaktadır.Cerrahi sınır durumu göz önünde bulunarak küratif bir tedavi sağlamak amacıyla meme koruyucu cerrahi yapılan hastalarda hormon reseptör durumunun, cerrahi sınıra etkisi henüz aydınlanmamış bir süreçtir, bu konuyla ilgili çeşitli çalışmalar yapılmış olsa da klavuzları yönlendirecek randomize kontrollü çalışmalar henüz yoktur.İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa - Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı kliniğine meme kanseri tanısı alarak, meme koruyucu cerrahi uygulanmış, cerrahi sınır yakınlığı (≤ 1mm) olan 61 olgu ve cerrahi sınır yakınlığı (> 1mm) olan 68 olgunun klinik ve patolojik bulguları değerlendirildi. Olguların Ki-67 antikor ekspresyonunu ile C-erbB-2 skor dağılımı arasında ileri derecede anlamlılık saptandı (p<0,0001). Östrojen hormon reseptörleri ile Ki-67 antikor ekspresyonu arasında istatistiksel olarak anlamlılık bulundu (p=0,025). Yaş gruplarında da yine istatistiki olarak ileri derecede anlamlılık bulundu (p<0,0001). Cerrahi sınır durumu ile hormon reseptörleri ve diğer prognostik değişkenler arasında anlamlı bir fark bulunmadı. Bu verilerin ışığında, meme koruyucu cerrahi yapılan hastalarda ER, PR, C-erbB-2 düzeyleri ve diğer değişkenlerin, cerrahi sınıra etkisinin meme koruyucu cerrahi prosedür planlanmasında önemli ölçüde yol gösterici ve prognozu belirlemede önemli faktörler olabileceğini düşünmekteyiz.

The status of surgical margin in breast conserving surgery is one of the important prognostic factors affecting local control in invasive and in situ ductal carcinomas.The effect of the hormone receptor status on surgical margin has not yet been clarified in patients who underwent breast conserving surgery for enabling a curative treatment considering the surgical margin status. Although several studies have been conducted on this subject, there are no randomized controlled trials to guide the guidelines.We evaluated the clinical, and pathological results of 61 cases with surgical margin proximity (≤ 1mm), and 68 cases with surgical margin proximity (> 1mm) who were diagnosed as having breast cancer, and underwent breast conserving surgery in the General Surgery Clinic of Istanbul University Cerrahpasa - Cerrahpasa Faculty of Medicine. Highly important significance was detected between the C-erbB-2 score distribution of the Ki-67 antibody expression of the cases (p<0.0001). A statistical significance was detected between the estrogen hormone receptors, and Ki-67 antibody expression (p=0.025). A highly significance was detected in the statistical evaluation of the cases in accordance with their age groups (p<0.0001). There was no statistically significant difference between the surgical margin status with the hormone receptors and other prognostic variables. In the light of these data, we suggest that the effect of the ER, PR, C-erbB-2 levels and other variables on surgical margin was significantly instructive in planning the breast conserving surgery procedure, and might be the effective prognostic factors in determining the prognosis.