Kronik pelvik ağrıda tetik nokta tedavisi: İskemik kompresyon ve lazer uygulamalarının karşılaştırılması
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Çalışmamızın amacı kronik pelvik ağrılı (KPA) kadın hastalarda bulunan tetik noktalar üzerine egzersiz ile birlikte yapılan iskemik kompresyon (İK) ve düşük yoğunluklu lazer tedavisi (DYLT) yöntemlerinin etkinliğini belirlemek ve yöntemlerin etkilerini birbiri ile karşılaştırmaktı. 21 hasta dahil edilen çalışmamızın gruplarına haftada 2 gün-6 hafta İK ve egzersiz; DYLT ve egzersiz tedavileri uygulandı. Ağrı (Visual Analog Skala –VAS, McGill Melzack Ağrı Soru Formu ve algometre ile ağrı eşiği ölçümü), eklem hareket açıklığı (EHA) ölçümü, fonksiyonel durum (Ürogenital Distres Envanteri-UDE ve Global Pelvik Taban Rahatsızlık Anketi-GPTRA), yaşam kalitesi (Kısa Form-36), anksiyete ve depresyon (Hastane Anksiyete ve Depresyon Skalası-HADS), hasta memnuniyeti (Hasta Global İyileşme Etkisi-HGİE) parametreleri tedavi öncesi ve sonrasında değerlendirildi. Ağrı eşiği ölçümü tedavi seansları öncesi ve sonrası yapıldı. Çalışmamızın sonucunda; ağrı, ağrı eşiği, fonksiyonel durum, yaşam kalitesi (fiziksel ve mental sağlık, ağrı, canlılık alt gruplarında), anksiyete ve depresyon değerlendirmelerinde iki grupta da iyileşme görüldü (p<0,05). Gruplar arası karşılaştırmada VAS istirahat ve gece, McGill ağrı şiddeti, ağrı eşiği, UDE, KF-36 ağrı ve enerji alt grupları ve depresyon değerlerinde İK grubu DYLT grubuna göre üstün bulundu (p<0,05). Hasta memnuniyeti açısından gruplar arası fark yoktu (p>0,05). Her iki tedavi yöntemi de başarılıdır ve KPA'lı hastalarda güvenle kullanılabilir. İK yöntemi ağrı ve yaşam kalitesi açılarından üstünlük gösterdiği için fizyoterapistler tarafından öncelikli tercih edilebilir. The purpose of our study was to determine the effectiveness of ischemic compression (IC) and low level laser therapy (LLLT) methods combined with exercise on the trigger points in women with chronic pelvic pain (CPP) and to compare the effects of the methods with each other. IC and exercise/LLLT and exercise treatments were performed for 2 days/6 weeks to groups of our study which 21 patients were included in. Pain (Visual Analog Scale-VAS, McGill Melzack Pain Questionnaire and pain threshold measurement with algometer), joint range of motion (ROM) measurement, functional status (Urogenital Distress Inventory-UDI and Global Pelvic Floor Bother Questionnaire-GPFBQ), quality of life (Short Form-36), anxiety and depression (Hospital Anxiety and Depression Scale-HADS), patient satisfaction (Patient Global Impression of Improvement-PGII) parameters were evaluated at before and after treatment. The pain threshold measurement was performed at before and after sessions. As a result of our study; pain, pain threshold, functional status, quality of life (physical-mental health, pain and vitality subgroups), anxiety and depression evaluations were improved in both groups (p<0,05). In comparison between group; IC group was found superior to LLLT group for VAS rest and night, McGill pain severity, pain threshold, UDI, SF-36 pain and energy subgroups and depression values (p<0,05). There was no difference between the groups in terms of patient satisfaction (p>0,05). Both treatment modalities are successful and can be used safely in patients with CPP.Since IC method is superior in terms of pain and quality of life, it can be preferred by physiotherapists primerly.
Collections