`Dağların kayıp anahtarını arayan halk` Dersim toplumunda kimliksel uyanış, kültürel siyasetler ve iç gerilimler
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Bu tez çalışması Dersim toplumunda 1980'lerin sonundan itibaren gelişen kimlik siyasetlerini ve bunların kültürel alandaki yansımalarını incelemektedir. Bunu yaparken tez kapsamında `Dersim'in karşıt kültürel siyasetleri alanı` olarak tarif edilen alandaki aktörleri, bunların ürettiği kimlik ve hafıza siyasetlerini konu edinmektedir. Bu aktörlerin birbirleriyle rekabet, çatışma ve ortaklaşma biçimindeki ilişkilerini ele almaktadır. Bu alanın kuruluşunda, Dersim toplumunun 1960'lardan itibaren muhalif politikleşme geçmişi ve yaşadığı göç dalgaları şekillendirici olmuştur. Tez çalışması, bu toplumda güç sahibi olan siyasi aktörlerin ve devletin 1990'lardaki OHAL rejimi, 2000'lerin ortasındaki çözüm süreci ve bu sürecin bitmesiyle değişen Dersim'e yönelik kültürel siyasetlerini tahlil etmektedir. Bunun yanında tez çalışması, Dersim toplumunda üretilen kimlik ve hafıza anlatılarını içeriksel bakımdan, temalara ve sembollere odaklanarak incelemektedir. Bu anlatılar ve semboller, Dersim toplumunu birlik olmaya ve bir etno-politik proje kapsamında harekete geçmeye çağırmaktadır. Bu açıdan merkezi otoritenin ulus devletleşme politikaları etkisinde, göç ve modernleşme deneyimleriyle erozyona uğradığı düşünülen kültürel özü ve `cemaat olma` halini yeniden tesis etmeyi amaçlamaktadırlar. Aynı zamanda bu tez çalışması, hafıza ve kimlik anlatılarının farklı aktörler tarafından tarihsel süreçte nasıl inşa edildiğini, hangi siyasi ajandaları yansıttığını ve toplumsal hayatta hangi biçimlerde dolaşıma girdiğini ele almaktadır.Dersim toplumundaki kimliksel uyanış kapsamında tarihsel incelemeler, sözlü tarih çalışmaları, edebi ve müzikal üretimler, belgeseller, festivaller, anmalar biçimindeki kültürel siyasetler üretilmiştir. Bunlar 2000'lerin sonundaki açılım siyasetleriyle artış göstermiştir. 2000 yılından beri Tunceli'de düzenlenen Munzur Kültür ve Doğa Festivali, bu siyasetlerin en fazla ön plana çıkanı olmuştur. Dersim toplumundaki kimliksel uyanış, bu toplumu etkilemiş olan Kürt hareketinin ve sosyalist örgütlerin etkisinde gelişmiştir. Diğer yandan bunların sunduğu kimlik çerçevelerini ve 1937-38'e ilişkin tespitlerini sorgulayan, onlardan farklılaşan pozisyonlar üretmiştir. Dersimlilerin, onları Türklerden olduğu kadar Kürtlerden de ayıran dilsel, mezhepsel ve kültürel farklılıkları ön plana çıkmıştır. Bu kimliksel uyanış, 1980'lerden beri Avrupa'ya ve Türkiye kentlerine yönelen yoğun göç deneyimini, hemşeri ve diaspora derneklerinin failliğini ve Dersim toplumunun siyasi ve uzamsal farklılaşmalarını yansıtmaktadır. Dersim toplumunun kimliksel uyanışı ve kültürel siyasetleri, kurucu kolektif deneyim olarak 1938-38 Katliamı'na atıf yapmaktadır. Dersim toplumunda rekabet halindeki farklı etno-politik projeler, kimi zaman ayrışarak, kimi zaman ortak hareket ederek Dersilmli kimliğinin yeniden üretimi ve 1937-38'in görünürleştirilmesi için mücadeleler ortaya koymaktadır. This dissertation project discusses the revival of Dersimi identity which has developed since the late 1980s. It scrutinizes the cultural productions and the public sphere of discourses about Dersimi identity. Through cultural politics, Dersimi people seek to re-establish communal unity and recover their cultural essence which is thought to be on the verge of extinction due to assimilatory state policies, forced displacement, and socio-economic transformation since the 1990s. `The key to the mountains` is an emic metaphor derived from oral history and indicating the lost cultural essence.Dersim, or Tunceli as it has been officially named by the Turkish Republic since 1935, is a province inhabited by Zazaki- and Kurdish-speaking Alevi people. Since the mid-19th century, the state had launched several military campaigns over Dersimi tribes which fought to preserve their autonomy, the most destructive one taking place in the years of 1937 and 1938 causing the decimation of thousands of people and forced displacement. The structure of feeling associated with Dersimi identity is imprinted by this history of persecution by and insurgency against the state, and woven with the senses of loss, trauma, and nostalgia. Moreover, Dersimi identity pertains to a multi-faceted plane of ethno-political belongings to Kurdish, Alevi, Zazaki/ Kırmancki, and Armenian ethnicities in addition to revolutionary Marxist politics. In this respect, contestations and coalescence between these belongings reverberate in the cultural politics of Dersimi identity. Traditional cultural forms and Dersimi past are interpreted in differing ways according to the multiple political imaginations and identity projects present in Dersimi public. In addition to ethno-political multiplicity, Dersimi society is socio-spatially differentiated due to mass migration to Turkish and European cities since the 1980s. The spatial dispersion of Dersimi people provides valuable networks and mediums for cultural production, yet also introduces a corrosive effect on the much-sought-after communal unity by fragmenting the experience of being Dersimi. In this conjuncture, this dissertation project attempts to illustrate how, regarding the socio-political differentiation of Dersimi people, their contemporary cultural productions and identity discourses convey political activism, communal renewal, and internal conflicts simultaneously. The data used for this discussion is gathered through a combination of methods including in-depth interviews with Dersimi cultural producers and political representatives, analysis of cultural works and public narratives, and ethnography conducted during the Munzur Culture and Nature Festival, that has been organized in Tunceli since 2000.
Collections