İnşaat projelerinde oyun teorisi yaklaşımıyla hak taleplerinin yönetimi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Belirsizlik, karmaşıklık, paydaş çokluğu ve dinamik bir süreci barındıran inşaat sektöründe paydaşlar arası problemlerin oluşması olağan bir olgudur. Bir inşaat projesinde gecikmelerin oluşması, iş artışlarının oluşması, kapsam değişikliğinin yaşanması, hızlanma talepleri, sözleşme yönetimi eksikliği, ölçümlerin tutarsızlığı, maliyetlerdeki sapmalar, risk yönetimi eksikliği ve şartnamelere uygun olmayan faaliyetlerin gerçekleşmesi gibi birçok konuda hak taleplerinin oluşması kaçınılmazdır. Hak taleplerinin etkin yönetimi proje başarısı açısından da önemlidir. Çözümlenemeyen bir hak talebi projeyi sekteye uğratabilmekte, hedeflerden saptırabilmekte, paydaşlar arasında güven ve itibar sorunlarına da sebebiyet verebilmektedir. Projenin başarıyla devam etmesi ve paydaşlar arası koordinasyonun sürdürülebilmesi için hak talebinin çözümleme stratejilerinin etkin bir şekilde kullanılmasına ihtiyaç vardır. Oyun teorisi karar alma süreçlerinde paydaşlara rasyonel çözümler sunmaktadır. Daha önceki çalışmalarda oyun teorisinden yararlanılarak İnşaat sektöründe, ihtilaf çözümleri, karar destek süreçleri, müzakere süreçleri gibi problemlere çözüm önerileri sunulmuştur.Tez çalışması kapsamında iş artışı, kapsam değişimi ve çalışmaların hızlanmasından kaynaklı hak talepleri için oyun teorisi yaklaşımıyla ve Türkiye'deki yasal çerçeve dâhilinde alternatif uyuşmazlık çözüm metotlarından olan müzakere, arabuluculuk ve tahkim süreçlerinin de yer aldığı bir hak talebi modeli geliştirilmiştir. Oyun teorisi temelinde dinamik bir süreç içeren hak taleplerine geniş açıdan bakabilmek ve katlanılacak maliyetlerin belirlenerek zaman ve para kayıplarının minimuma indirilmesi amaçlanmıştır.Vaka çalışmasında işveren ve müteahhit arasında iş artışından kaynaklı bir ihtilaf oluşmuştur. Söz konusu vaka için problemin oluşumundan sonuçlanmasına kadar adım adım tez çalışması kapsamında ortaya konan modelle çözümleme yapılmıştır. Vaka çalışması için oluşturulan senaryo, tarafların isimleri ve parasal değerler ticari sırların korunması gerekçesiyle değiştirilerek tekrar oluşturulmuştur.Bu çalışma neticesinde, belirsizlikler de göz önüne alınarak karar vericilere rasyonel hareket etmelerini sağlayan, kazancı arttırırken kaybı minimize eden matematiksel yöntemlerden biri olan oyun teorisi yaklaşımıyla hak talebi çözümü ortaya konulmuştur. Tarafları hangi süreçte ne gibi neticelerin beklediğini ve alınacak neticeler itibariyle hangi stratejilerin rasyonel mantığa uygun olabileceği gösterilmiştir. Proaktiflik prensibini benimseyen taraflar, iş artışı, kapsam değişimi ve çalışmaların hızlanmasından kaynaklı hak talepleri için süreci hızlandırabilir ve rasyonel bir yaklaşımla problemlerini çözüme ulaştırabilirler. It is a common phenomenon, to occurrence problems, among stakeholders in the construction sector, which involves uncertainty, complexity, a multitude of stakeholders and a dynamic process. In a construction project, it is inescapable that there will be claims in many areas such as delays occurrence, a formation of business increase, change of scope, acceleration demands, lack of contract management, an inconsistency of measurements, deviations in costs, lack of risk management and realization of activities that are not appropriate with specifications. Effective management of claims is also important in terms of project success. An unresolved claim can standstill the project, deviates the targets, and also leads to trust and reputation issues among stakeholders. In order for the project to continue successfully, and to sustain coordination among stakeholders, the effective use of resolution strategies is needed. Game theory offers rational solutions to stakeholders in decision-making processes. In previous studies, in the construction sector by using game theory, solutions to problems such as conflict resolutions, decision support processes and negotiation processes are presented.Within the scope of the thesis study; for claims due to business increase, change of scope, acceleration of the work, with a game theory approach and within the legal framework in Turkey, the methods of alternative dispute resolution, a claim model including negotiation, mediation, and arbitration processes has been developed. On the basis of game theory, it is aimed to minimize the time and money losses by identifying the costs that will be incurred and looking at the claims that include a dynamic process.In the case study, there was a conflict between the employer and the contractor arising from the increase in work. The problem was solved step by step with the developed model, from the formation of the problem to the completion of the case, within the scope of the thesis study. The scenario created for the case study was reconstructed by changing the names and monetary values of the parties on the grounds that the trade secrets were protected.As a result of this study, taking into account the uncertainties, decision-makers have been introduced to the solution of the claim with the game theory which is one of the mathematical methods which minimize the loss while increasing the gain that enables them to act rationally. It has been shown to the parties, in what process, what results are expected and in terms of the results to be taken, which strategies, rational logic may be appropriate. The parties adopting the principle of proactivity can accelerate the process for claims, due to the increase of work, change of scope and the acceleration of works, and can solve their problems with a rational approach.
Collections