Natalya Viktorovna Polosmak`ın kazı, araştırma ve incelemelerinin Türk sanatı tarihi açısından değerlendirilmesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Rus arkeolog Natalya Viktorovna Polosmak, Rusya Bilimler Akademisi'nin Sibirya Bölümü'nde görevli olup çalışma hayatı Sibirya'nın Baraba bölgesindeki arkeolojik araştırmaların incelenmesiyle başlamıştır denilebilir. Öncelikle belirtilmelidir ki, çoğu Rus ve yabancı araştırmacılarda olduğu gibi N.V. Polosmak da tarihin en erken devirlerinden itibaren Orta ve İç Asya bölgelerine Hint-İran kavimlerinin yayılım gösterdiği tarih tezini doğru kabul ederek, çalışmalarını bu teori üzerinde şekillendirmiştir. Böylece onda Erken Demir Çağı boyunca Hint-İran kavimleri bölgede yaşarken Hunlar ve daha sonra Türklerin –ki bunların birbirinden ayrı kavimler olduğu eğilimi görülür- bölgeye bahsedilen Hint-İran kavimlerinden sonra, onların vatanlarını istila ederek geldikleri görüşü hâkimdir. N.V. Polosmak'ın çalışmaları Sibirya'da Erken Demir Çağı ve Göktürk Devri'ni, Moğolistan bölgesinde ise Hun devrini aydınlatması açısından oldukça önemlidir. Bu tezin çalışılmasının amacı ise farklı bir tarih tezinden –Orta ve İç Asya'nın tarihin ilk devirlerinden itibaren Türk kavimlerinin yayıldıkları ve geliştikleri bölgeler olduğu ve arkeolojik anıtların da onlara ait veya onlarla ilişkili olması gerektiği düşüncesinden- kaynaklanmaktadır.Tezin birinci bölümünde N.V. Polosmak'ın hayatı ve çalışmaları, çalıştığı bölgelerin tarihi ve coğrafyasına kısaca göz atılmıştır. Tezin ikinci bölümünde N.V. Polosmak'a ait çalışmaların analizi yer almaktadır. N.V. Polosmak'ın önemli gelişmeler sağladığı ve adından söz ettirdiği çalışmalar Ak-Alaha ve Kuturguntas Mezarlık kazıları ve daha sonra Noin-Ula Mezarlığı kazıları olmuştur. Zira bu mezarlıklardaki kurganlar içerisinde, Ak-Alaha-3 Mezarlığı 1 no.lu kurganda cesedi kısmen tahrip olmuş bir kadın mumyası (Dünya basınında `Ukok'un Prensesi` olarak bilinen bu mumya, Altay Türkleri tarafından `Oçi Bala` olarak adlandırılmaktadır.) keşfedilmiştir. Erken Demir Çağı'na ait ve araştırmacı tarafından Pazırık Kültürü'ne atfedilen bu kurganların içerisine sızan suların donması neticesinde günümüze kadar sağlam kalabilen bazı organik, bunun yanı sıra inorganik materyaller tespit edilmiştir. Ele geçen bu malzemeler kurganların mimari özellikleri ve cesetlerin durumları da dahil olmak üzere (madeni, ağaç, tekstil, keramik ve diğer materyaller olarak) sınıflandırılarak tezimizin ikinci bölümünde incelenmiştir.N.V. Polosmak, kendisinin ilk çalışmaları sayılabilecek, Erken Demir Çağı'na tarihlenen ve Baraba bölgesinde bulunan arkeolojik anıtları farklı kültürlere ait saymaktadır. Bu kültürlerin yukarıda belirtilen ve temel aldığımız tarih anlayışına göre proto-Türkler veya Hunlarla ilişkili olması kuvvetle muhtemeldir. N.V. Polosmak'ın Baraba hakkında bir diğer önemli çalışma konusu ise bahsi geçen bölgenin Göktürk Devri arkeolojisidir. Bu bakımdan araştırmacının Baraba bölgesi yerleşim yerleri, mezar anıtları ve definleri hakkında kaleme aldığı çalışmalar da ikinci bölümde ele alınmıştır. N.V. Polosmak'ın son yıllarda ilgilendiği konu, Moğolistan'daki Noin-Ula Kurganlarıdır. Hunlara ait bu kurganlar N.V. Polosmak'ın çalışmalarına dayanarak yukarıda verilen sınıflandırma bilgilerine göre, tezin ikinci bölümünde yer bulmuştur. Tezimizin üçüncü bölümü `Değerlendirme` başlığı ile açılmış olup bu bölümde, İslam öncesi Türk Sanatı, üslupları ve etkin olduğu alanları özet olarak anlatıldıktan sonra, N.V. Polosmak'ın çalışmalarının Türk Sanatı açısından önemi vurgulanmıştır. Erken Demir Çağı, Göktürk veya Hun Devirlerine tarihlenen yerleşim yeri ve mezar anıtları, bu anıtlarda bulunan malzemeler tezin ikinci bölümündeki sınıflandırmaya göre açılan başlıklarda değerlendirilmiştir. Bu bölümde, ikinci bölümde incelenen materyallerin Türklere ait veya onlarla ilişkili başka mezar anıtları ve materyallerle benzerliklerine, bu materyallerin Türklerde oluşturduğu anlam, sembolizm ve geleneklerine değinilmiştir.Dördüncü bölüm olan `Sonuç` kısmında ise önceki bölümlerde incelenen ve değerlendirilen, N.V. Polosmak'ın ortaya koyduğu çalışmaların Türk Sanatı açısından önemine vurgu yapılmıştır.Tezin sonunda `Kaynaklarla` birlikte bazı coğrafi bölgelerin kesin sınırlarının tartışmalı olmasından ve bazı terminolojik kelimelerin daha iyi anlaşılabilmesi için `Sözlükçe`ye yer verilmiştir. N.V. Polosmak is professor at the Siberia Branch of the Russian Academy of Sciences in Novosibirsk. Her scholarship focuses on the Early Iron Age and the Gokturk period in Siberia and the Hun period in Mongolia. Through a large number of publications, N.V. Polosmak has greatly contributed to the archeology of Central Asia, and her archaeological discoveries gained her international reputation in her field. Her first major excavations were at Ak-Alaha and Kuturguntas Cemetery in the Ukok Plateau in Russia, followed by the Noin-Ula Kurgans in Mongolia. Among the most noteworthy finds in Ukok was a partially rotten female mummy, the so-called `Ukok Princess,` excavated in the Kurgan no.1 of the Ak-Alaha-3 Cemetery. N.V. Polosmak dated these kurgans to the Early Iron Age and attributed them to the Pazyryk Culture, based on organic and inorganic materials preserved in frozen water. First, it should be noted that N.V. Polosmak, like most Russian and foreign scholars, accepted the historical thesis that argued for the diffusion of Indo-Iranian tribes to Central and Inner Asia since the earliest periods of history. Therefore, in her publications, she depicted the Huns and the ancient Turks as occupying the territory where Indo-Iranian tribes have lived throughout the Early Iron Age. This master's dissertation is based on a different history thesis whereby Turkic tribes had lived in Central and Inner Asia, and progressed in those regions since the earliest periods of history. Along these lines, I argue that the kurgans of Early Iron Age in these regions are related to the Turkic tribes. The first chapter of the dissertation introduces the life and works of N.V. Polosmak, followed by the history and geography of the regions under study. It also provides an annotated bibliography of her scholarship. The second chapter examines the burial and settlement archaeology of Ukok Plateau and Baraba region in Siberia, followed by the Noin-Ula in Mongolia. For Ukok and Noin-Ula, it studies the architectural characteristics of the kurgans, the human remains, and archaelogical remains, such as metal, tree, textile, ceramic, architecture, etc. For Baraba, during the Early Iron Age and the Gokturks, it evaluates the settlements, grave monuments, and burials.The third chapter is the summary of the pre-Islamic Turkish art, in terms of style and the regions where it was influential. It evaluates the contribution of N.V. Polosmak's work in the study of Turkish art. It compares these archaeological artifacts, grave monuments, and other material remains, with those belonging to or related to the Turkic people. It also discusses the meaning, symbolism, and traditions of these materials in Turkic communities. The forth and final chapter emphasizes the importance Polosmak's work for the study of Turkish art.An appendix consists of a glossary consisting of the fundamental terminology on kurgans and harnessing, and the toponyms and boundaries related to the geographical regions discussed in this dissertation.
Collections