Kişilik özellikleri ve nomofobi ilişkisi: Kamu hastanelerinde çalışan hemşireler ile bir araştırma

Abstract

Bu çalışmada hemşirelerin kişilik özellikleri ve nomofobi düzeyleri arasındaki ilişkinin belirlenmesi ve nomofobi düzeyleri üzerinde anlamlı fark oluşturan kişisel-mesleki özelliklerin belirlenmesi amaçlandı. Tanımlayıcı ve ilişki arayıcı nitelikteki çalışmanın örneklemi İstanbul ilindeki toplam altı eğitim ve araştırma hastanesinde çalışan 669 hemşireden oluştu. Veriler 15 Ekim-31 Aralık 2018 tarihleri arasında araştırmacılar tarafından toplandı. Veri toplama aracı Tanıtıcı bilgi formu, Nomofobi Ölçeği ve Beş Faktör Kişilik Özellikleri Ölçeği olmak üzere üç bölümden oluştu. Araştırmanın gerçekleştirilebilmesi için etik kurul onayı, kurum izinleri ve bilgilendirilmiş gönüllü onam formları alındı. Araştırmaya katılan hemşirelerin çoğu kadın (%82,5), bekar (%61,6) ve lisans mezunuydu (%68,2). Hemşirelerin çoğu kendini akıllı telefon bağımlısı olarak görmemekteydi (%64,0) ancak günlük akıllı telefon kullanma süresi 5 saatten fazlaydı (%46,9). Hemşirelerin nomofobi ölçeği puan ortalaması 2,89±,85 (α=0,94) idi, kişilik özelliklerinde ise en yüksek puan ortalaması öz disiplin (3,77±58; α=0,68) alt boyutuna aitti. Kadınlar, daha genç yaştakiler, dolayısıyla kurumda ve meslekteki deneyimi daha az olanlar, günlük akıllı telefon ve internet kullanma süresi fazla olanlar, akıllı telefonunu daha sık kontrol edip yanında şarj cihazı taşıyanlar, uyumadan önce ve uyandıktan hemen sonra telefonlarını kontrol edenler daha yüksek nomofobi puan ortalamasına sahipti. Hemşirelerin nomofobi düzeyleri toplamıyla nörotiklik ölçümleri arasında pozitif yönlü (r=,201 p<,001), ilişki olduğu fakat diğer kişilik özellikleri ile istatistiksel açıdan çok düşük bir güçte ve negatif yönlü bir ilişki olduğu saptandı. Araştırma sonucunda akıllı telefon kullanımına bağlı olarak nomofobi yaygınlığının arttığı özellikle genç neslin nomofobi açısından risk altında olduğu ve kişilerin kişilik özelliklerinin nomofobi düzeyleri üzerinde güçlü bir açıklayıcılığının olmadığı söylenebilir

In this study, it was aimed to determine the relationship between the personality traits and nomophobia levels of nurses and to determine the personal-professional characteristics that make a significant difference on nomophobia levels. The sample of the descriptive and correlative study consisted of 669 nurses working in six hospitals in Istanbul. The data was collected by the researchers between 15 October-31 December 2018. The data collection tool consisted of three parts: Descriptive information form, Nomophobia Scale and Five Factor Personality Traits Scale. Ethics committee approval, institutional permits and informed consent forms were obtained for conducting the study. Most of the nurses participated in the study were female (82.5%), single (61.6%) and undergraduate (68.2%). Most nurses considered themselves smartphone addicts (64.0%), but the daily smartphone usage time was more than 5 hours (46.9%). The mean score of the nomophobia scale of the nurses was 2.89±.85 (α=0.94), the highest mean score in personality traits was self-discipline (3.77±58; α=0.68). Women of younger age, who had less experience in the institution and profession, those with more daily smartphone and internet usage time, those who checked their smartphone more often and carried a charger, and those who checked their phones before going to sleep and waking up had a higher average score of nomophobia. Nurses nomophobia levels and neuroticism measurements between positive (r=.201, p<.001) that there is a relationship, but despite of the fact that a negative relationship with other personality features very low power or were found to be statistically significant. As a result of the research, it can be said that the prevalence of nomophobia increases due to smartphone use, especially the younger generation is at risk for nomophobia and that the personality traits of the people do not have a strong explanatory on the levels of nomophobia.