Erken yirminici yüzyılda demiryolları ve sinemanın karşılaşması: Agit-tren`lerden sine-tren`lere
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Bu çalışmada demiryolları ve sinemanın kesiştiği noktaların görsel ve sosyolojik bir analizini yapmaya çalıştım. Demiryollarını salt altyapısal bir araç olarak değil, estetik ve politik imkânlar ve sınırlandırmalar oluşturan ideolojik aygıtlar olarak ele aldım. Buradaki tezim, sinema ve demiryolları arasındaki anakronik ilişkinin sanat (avangart başta olmak üzere) aracılığıyla kurulabilir olduğudur. Sanat, sinematik biçimi kamera yardımı olmadan kendi mantığıyla ve malzemeleriyle denemiştir. Bu anlamda tez, sinematik biçimin demiryollarından hareketle (ve onu bir model alarak) nasıl üretilmeye çalışıldığını göstermeyi amaçlamaktadır.Bu tez, Yirminci yüzyıl başında, bir ulaşım makinesi olan trenin ve bir fantom makinesi olan sinemanın etkileşiminde gerçekleşen deneyleri inceliyor. Bunların arasında Dziga Vertov ve Aleksandr Medvedkin'in sine-tren ve agit-tren deneylerine odaklanıyor. Ekim devrimi ertesinde yapılan bu deneylerin işçi ve köylülerin politikleşmesi ve emeğin Taylorizasyonu ile nasıl iç içe geçtiği analiz ediliyor. Vertov ve Medvedkin başta olmak üzere, devrimci sanatçıların tüm bu problemler içerisinden sinemayı politize etmeleri ve devrimleştirmelerinin estetiğini inceliyor. In the thesis below, I try to visually and sociologically analyse the intersections and encounters between the railways and cinema. The problematization of railways is not solely based on its infrastructural ground but also on its ideological presence, which ties certain political closures and possibilities together. In this text, I suggest that the anachronic relation between the railways and cinema can be grasped through the aesthetics and politics of (avant-garde) art. Art could investigate the cinematic form with its own means, therefore without the help of a camera. This thesis is a further investigation on how railways were a model for art's inner motion that enabled certain cinematic experimentations.This thesis examines the relation between trains as a transportation machine and cinema as a phantom machine in early twentieth century. The agit-train and cine-train experiments of Dziga Vertov and Alexander Medvedkin are taken as the case studies. These experiments, which were done in the early years of the October Revolution, are strictly tied to the revolutionary politics of the working class and the peasants, and to the Taylorization of the labor process. The text analyses how revolutionary artists, including Vertov and Medvedkin, revolutionized their artistic forms in the face of a revolutionary engagement with workers and peasants.
Collections