Nazal kavite ve paranazal sinüslerin anatomik varyasyonlarının konik ışınlı bilgisayarlı tomografi ile incelenmesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Amaç: Maksillofasiyal radyolojide nazal kavite ve paranazal sinüslerin anatomik yapısı ile buna ait varyasyonların bilinmesi oldukça önemlidir. Bu varyasyonlar fonksiyonel drenaj yollarının bozulmasına neden olarak sinüzitlerin oluşmasında hazırlayıcı faktör olarak rol oynarlar. Ayrıca, endoskobik cerrahi esnasında komplikasyon oluşma riskinde artmaya ve patoloji olan bölgeye ulaşma güçlüğüne neden olurlar. Dental implantolojide maksillaya implant uygulamalarında maksiller sinüslere ait anatomik varyasyonların raporlanması da cerrahi açıdan büyük öneme sahiptir. Bu tez çalışmasının amacı dentomaksillofasiyal bölgeyi görüntülemek için kullanılan, düşük radyasyon dozu ve maliyete sahip, son yıllarda dişhekimliği radyolojisinde kullanımı giderek artan KIBT'yi kullanarak, nazal kavite ve paranazal sinüslerin anatomik varyasyonlarının görülme sıklığını değerlendirmektir. Materyal Metod: Bu çalışma 2016-2017 yılları arasında çeşitli dental şikayetlerle (implant planlama, ortodontik analiz, gömülü dişler vs.) Ondokuzmayıs Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Ağız, Diş ve Çene Radyolojisi Anabilim dalına başvuran klinik kayıtları ve konik ışınlı bilgisayarlı tomografisi mevcut olan 150 hastanın (75 kadın / 75 erkek) koronal, aksiyel ve sagittal kesit görüntülerinin retrospektif olarak incelenmesiyle yapıldı. Bu görüntülerde incelenen anatomik varyasyonlar, paranazal sinüs ve nazal kavite anatomik varyasyonları şeklinde gruplandırılarak incelendi. Paranazal sinüs anatomik varyasyonları; ethmoid sinüs varyasyonları (Agger nazi hücresi, Haller hücresi, Onodi hücresi, dev ethmoid bulla), maksiller sinüs varyasyonları (maksiller sinüs hipoplazisi, maksiller sinüs septa), sfenoid sinüs varyasyonları (pterigoid çıkıntı pnömatizasyonu, anterior klinoid çıkıntı pnömatizasyonu, sfenoid büyük kanat pnömatizasyonu, maksiller sinir protrüzyonu, optik sinir protrüzyonu), frontal sinüs varyasyonları (frontal sinüs hipoplazisi, frontal sinüs aplazisi, krista galli pnömatizasyonu) olmak üzere dört grupta kategorize edildi. Nazal kavite anatomik varyasyonları; konka varyasyonları, nazal septum varyasyonları ve unsinat proçes varyasyonları olarak üç grupta değerlendirildi. Konka varyasyonları (konka bülloza, alt ve orta paradoksal konkalar, orta konka hipoplazisi, üst konka pnömatizasyonu), nazal septum varyasyonları (septum deviasyonu, septal spur, septum pnömatizasyonu), unsinat proçes varyasyonları (unsinat bulla, atelektatik unsinat proçes, unsinat proçes aplazisi) olarak alt grupta değerlendirildi. Tespit edilen varyasyonlar data kayıt formuna işlendi. Daha sonra bu kayıtlardaki her bir anatomik varyasyonun rastlanma sıklığına bakıldı.Bulgular: Çalışmada, retrospektif olarak konik ışınlı bilgisayarlı tomografi görüntüleri incelenen 150 olgunun 75'i erkek, 75'i kadındı. Yaş aralığı 20-50 olup, ortalama yaş 40.2 idi. Çalışmadaki tüm olgularda en az bir adet anatomik varyasyon olduğu tespit edildi. En sık görülen anatomik varyasyon konka bülloza (orta) %76 (53 erkek, 61 kadın) iken, en az tespit edilen anatomik varyasyon %2.7 (3 erkek, 1 kadın) ile unsinat proçes aplazisi oldu. Diğer anatomik varyasyonların rastlanma sıklığı sırasıyla; septum deviasyonu %74.7 (58 erkek, 54 kadın), Agger nazi hücresi %71.3 (54 erkek, 53 kadın), dev ethmoid bulla %41.3 (28 erkek, 34 kadın), pterigoid çıkıntı pnömatizasyonu %41.3 (30 erkek, 32 kadın), septal spur %40 (33 erkek, 27 kadın), maksiller sinir protrüzyonu %34.7 (25 erkek, 27 kadın), optik sinir protrüzyonu %30.7 (25 erkek, 21 kadın), üst konka pnömatizasyonu %30 (18 erkek, 27 kadın), anterior klinoid çıkıntı pnömatizasyonu %30 (28 erkek, 17 kadın), unsinat bulla %28.7 (26 erkek, 17 kadın), maksiller sinüs septa %28.7 (25 erkek, 18 kadın), Onodi hücresi %28 (21 erkek, 21 kadın), Haller hücresi %27.3 (26 erkek, 15 kadın), orta paradoks konka %26.7 (20 erkek, 20 kadın), sfenoid büyük kanat pnömatizasyonu %25.3 (17 erkek, 21 kadın), septum pnömatizasyonu %21.3 (15 erkek, 17 kadın), frontal sinüs hipoplazisi %14.7 (9 erkek, 13 kadın), krista galli pnömatizasyonu %12.7 (10 erkek, 9 kadın), maksiller sinüs hipoplazisi %8 (4 erkek, 8 kadın), orta konka hipoplazisi %7.3 (5 erkek, 6 kadın), alt paradoks konka %4.7 (3 erkek, 4 kadın), frontal sinüs aplazisi %4 (3 erkek, 3 kadın), atelektatik unsinat proçes %3.3 (2 erkek, 3 kadın) olarak tespit edildi.Sonuç: İncelediğimiz popülasyonda anatomik varyasyonların rastlanma sıklığı yüksektir. Bu nedenle maksillofasiyal bölgenin radyolojik olarak değerlendirilmesinde sinonazal kavitenin sert ve yumuşak dokularının değerlendirilmesi yanında anatomik varyasyonların da incelenmesi gerekir. Çünkü anatomik varyasyonlar, bu bölgede yapılan cerrahi işlemler sırasında oluşan komplikasyonların önüne geçilmesi yönünden önemlidir. Ayrıca bazı anatomik varyasyonlar drenajı bozarak inflamasyona neden olabilirler.Anahtar Kelimeler: Konik Işınlı Bilgisayarlı Tomografi, anatomik varyasyon, nazal kavite, paranazal sinüs Purpose: In maxillofacial radiology, it is very important to know the anatomical structure of the nasal cavity and paranasal sinuses and its variations. These variations play a role as a predisposing factor in the formation of sinusitis, leading to deterioration of functional drainage pathways. In addition, these variations lead to an increased risk of complications during endoscopic surgery and the difficulty of reaching the pathology area. In dental implant applications, the reporting of anatomical variations of maxillary sinuses is also of great importance in terms of surgery.The aim of this study is to evaluate the frequency of anatomic variations of nasal cavity and paranasal sinuses using CBCT, which has been used to view dentomaxillofacial region, which has low radiation dose and cost, which has been increasing in the use of dental radiology in recent years.Material and Method: This study was performed retrospectively in coronal, axial and sagittal cross-sectional images of 150 patients (75 women / 75 men) with cone-beam computed tomography and clinical records that applied to Ondokuzmayis University Faculty of Dentistry Department of Oral and Maxillofacial Radiology with various dental complaints (implant planning, orthodontic analysis, embedded teeth etc.) between the years of 2016-2017. The anatomical variations examined in these images were grouped as paranasal sinus and nasal cavity anatomic variations. Anatomical variations of the paranasal sinus; ethmoid sinus variations (Agger Nazi cell, Haller cell, Onodi cell, giant ethmoid bulla), maxillary sinus variations (maxillary sinus hypoplasia, maxillary sinus septa), sphenoid sinus variations (pterygoid process pneumatization, anterior clinoid process pneumatization, sphenoid large wing pneumatization, maxillary nerve protrusion, optic nerve protrusion), frontal sinus variations (frontal sinus hypoplasia, frontal sinus aplasia, crista galli pneumatization) were categorized in four groups. Anatomical variations of nasal cavity; concha variations, nasal septum variations and unsinat process variations were evaluated in three groups. Concha variations (concha bullosa, lower and middle paradoxical concha, middle concha hypoplasia, upper concha pneumatization), nasal septum variations (septum deviation, septal spur, septum pneumatization), unsinat process variations (unsinat bulla, atelectatic unsinat process, unsinat process aplasia) were evaluated in subgroups. The determined variations were recorded on the data record form. Then, the frequency of each anatomical variation in these records was examined.Findings: In a retrospective study, 150 patients with cone-beam computed tomography were examined 75 of them were male and 75 were female. The age range was 20-50 and the mean age was 40.2 years. There was at least one anatomic variation in all cases in the study. The most common anatomical variation was concha bullosa (middle) 76% (53 males, 61 females), while the least detected anatomic variation was 2.7% (3 males, 1 females) with unsinat aplasia. The frequency of other anatomic variations was as follows; septum deviation was 74.7% (58 male, 54 female), Agger Nazi cell 71.3% (54 male, 53 female), giant ethmoid bulla 41.3% (28 male, 34 female), pterygoid process pneumatization 41.3% (30 male, 32 female), septal spur 40% (33 male, 27 female), maxillary nerve protrusion 34.7% (25 male, 27 female), optic nerve protrusion 30.7% (25 male, 21 female), upper concha pneumatization 30% (18 male, 27 female), anterior clinoid process pneumatization 30% (28 male, 17 female), unsinat bulla 28.7% (26 male, 17 female), maxillary sinus septa 28.7% (25 male, 18 female), Onodi cell 28% (21 male, 21 female), Haller cell 27.3% (26 male, 15 female), middle paradoxical concha 26.7% (20 male, 20 female), sphenoid large wing pneumatization 25.3% (17 male, 21 female), septum pneumatization 21.3% (15 male, 17 female), frontal sinus hypoplasia 14.7% (9 male, 13 female), crista galli pneumatization 12.7% (10 male, 9 female), maxillary sinus hypoplasia 8% (4 male, 8 female), middle concha hypoplasia 7.3% (5 male, 6 female), lower paradoxical concha 4.7% (3 male, 4 female), frontal sinus aplasia 4% (3 male, 3 female), atelectatic unsinat process 3.3% ( 2 male, 3 female) are detected.Result: The frequency of anatomic variations is high in the population we examined. Therefore radiological evaluation of the maxillofacial region, the evaluation of the hard and soft tissues of the sinonasal cavity, as well as anatomical variations should be examined. Because anatomical variations are important in terms of preventing complications occurring during surgical procedures in this region. In addition, some of the anatomical variations may cause inflammation by distrupting sinonasal drainage.Keywords: Cone beam computed tomography, anatomical variations, nasal cavity, paranasal sinuses
Collections