Kanser tedavisi sonrası takipteki evre 3 meme kanserli hastalarda meme cerrahisinin postür ve qt dispersiyonu üzerine olan etkisinin retrospektif gösterilmesi (venüs çalışması)

Abstract

Bu çalışmanın amacı, meme cerrahisinin erken evre meme kanserli hastalarda vücut postüründe değişiklik yapıp yapmadığının belirlenmesidir.Çalışma için 2011 Temmuz -2018 Aralık tarihleri arasında hastanemiz Tıbbi Onkoloji kliniğinde takip edilen meme kanseri tanılı hastaların dosyalarında yer alan tıbbi bilgiler gözden geçirildi ve çalışmaya dahil edilme ve dışlama kriterlerine uygun olanlar çalışma grubu olarak belirlendi. Çalışma değişkenleri yaş, tümörün lokalize olduğu meme, tümörün memedeki lokalizasyonu, uygulanan meme cerrahisi ve aksiller girişim yöntemi, patolojik tümör çapı, aksiller lenf nodu metastazı varlığı, vücut kitle indeksi, kemik yoğunluğu, adjuvant tedaviler (kemoterapi, antiHer2neu tedavi, hormon tedavisi, radyoterapi), histolojik tip olarak belirlendi. Vücut postüründeki değişikliğin tespit edilebilmesi için anatomik olarak etkilenen primer bölge nedeni ile torasik kifoz açısı ve bunun ölçümünde Cobb yöntemi belirlendi. Verilerin analizi IBM SPSS Statistics 17.0 (IBM Corporation, Armonk, NY, USA) paket programında yapıldı. Toplam 57 hastanın izlem zamanları arasında ortalama Cobb açısı yönünden istatistiksel olarak anlamlı farklılık olup (p<0,001), bazalden 2.yıla kadar Cobb açısının kümülatif olarak artış gösterdiği görülmüştür. Tanıdaki yaş ilerledikçe bazale göre 2.yılda Cobb açısı istatistiksel anlamlı olarak daha fazla artmaktaydı (r=0,616 ve p<0,001). Bazale göre 2.yılda BKİ düzeyi ne kadar çok artarsa bazale göre 2.yılda Cobb açısı da istatistiksel anlamlı olarak o kadar çok artmaktaydı (r=0,529 ve p<0,001). Buna karşın tanıdaki yaş ilerledikçe bazale göre 5.yılda Cobb açısı istatistiksel anlamlı olarak daha fazla artmaktaydı (r=0,957 ve p<0,001). Bazal beden kitle indeksi arttıkça bazale göre 5.yılda Cobb açısı da istatistiksel anlamlı olarak artmaktaydı (r=0,753 ve p=0,005). Meme cerrahi yapılan kadın hastalarda torakal kifoza artışın psikososyal yönden irdelenmesi ve çalışmanın daha fazla sayıdaki hasta içeren prospektif çalışmalarla desteklenmesi gerektiği kanısına varıldı.

The aim of this study was to determine whether breast surgery changes in body posture in patients with early stage breast cancer.The medical information in the files of patients diagnosed with breast cancer who were followed in our hospital's Medical Oncology Clinic between July 2011 and December 20, 2011 was reviewed and the study group was determined according to the exclusion and exclusion criteria. Study variables include age, localization of the tumor, localization of the tumor in the breast, applied breast surgery, and axillary interference,pathological tumor size, axillary lymph node metastasis, body mass index, bone density, adjuvant therapies (chemotherapy, antiHer2neu therapy, hormone therapy, radiotherapy ), histological type. Thoracic kyphosis angle due to the anatomically affected primary region to detect changes in body posture and Cobb method was used to measure this. Data were analyzed by IBM SPSS Statistics 17.0 (IBM Corporation, Armonk, NY, USA). There was a statistically significant difference in the mean Cobb angle between the follow-up times of 57 patients (p <0.001), with a cumulative increase in the Cobb angle from baseline to the second year. As the age of the diagnosis progressed, the Cobb angle increased significantly at 2 years compared to baseline (r=0,616 ve p<0,001). In terms of baseline, the higher the BMI level in the 2nd year, the higher the Cobb angle in the 2nd year compared to the baseline (r=0,529 ve p<0,001). However, as the age of the diagnosis progressed, Cobb angle increased significantly in the 5th year compared to baseline (r=0,957 ve p<0,001). As the basal body mass index increased, Cobb angle increased significantly in the 5th year compared to baseline (r=0,753 ve p=0,005) . It was concluded that the increase in thoracic kyphosis in female patients who underwent breast surgery should be examined psychosocially and the study should be supported by a larger number of patients.