Geleneksel Türk Evi odasında ahşap iç mimari elemanlar
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
ÖZET Geleneksel Türk Evi, Anadolu'nun coğrafi sınırlan dışında birbirinden çok farklı bölgelere yayılarak, dünya verniküler mimarisinde kendine çok önemli bir yer edinmiştir. Geleneksel Türk Evi'nin oluşumundaki en önemli etkenler, iklim, coğrafya, topografya, inşa edildikleri bölgenin nitelikleri, yerel malzemeleri ve Türk-İslam aile yapısıdır. Daracık sokaklar üzerinde yer alan evler, dış dünyaya kapalı görünse de, sokağa bakan ana kapıdan girildiğinde insanı, bir iç bahçeye dönüştürülmüş bir avlu karşılar. Bu, Türk insanının - iklimin elverdiği ölçüde- doğayla ne kadar içice yaşamaya çabaladığının bir göstergesidir. Genelde iki ya da üç katlı olan evlerin plânlan, iklim ve arazi-arsa yapısına göre şekillenmiştir. Avlu-bahçe katında, mutfak, WC, ahır, kış odası vs. gibi servis mekânları vardır. Asıl yaşam katı, bir merdivenle (genelde dıştan) çıkılan 2. kattır. Burada yer alan mekânlar ise, aile fertlerinin ortak kullanımına ayrılan genişçe bir sofa, sofada düzenlenmiş eyvan, taht, köşk, sekilik gibi özel oturma köşeleri ve ataerkil büyük aileyi oluşturan fertlerin kendine ait bir evmiş gibi kullandıkları odalardır. Oda, bir bireyin gün içinde yaşama dair her eylemini karşılayabileceği fonksiyonları kendi içinde barındıran çok fonksiyonlu bir mekândır. Oda girişinde, seki üstünden ayrılan seki altı yer alır. Burada yüklük dolapları bulunur. Seki üstü ise, odanın asıl eylem alanıdır. Seki üstünde oda duvarları boyunca devam eden sedirler, dolaplar, odanın ısınmasını sağlayan bir ocak yer alır. Odanın düşey düzlemde kullanımı ise iki ayrı kotta sağlanır: İnsan kolunun ulaşabileceği kadar dolap ve terekler bulunurken; açılan pencerelerin üstünde (H=220) bir raf, sınır oluşturarak üst kotu ölü alan olarak belirler. Bu ölü alanda yine fonksiyonduk vardır: Odanın görsel estetiğine ve doğal aydınlatmasına olanak sağlayan alçı tepe pencereleri düzenlenir. Evin hem strüktürel hem de iç mekân dekorasyon kurgusunda yerel malzemenin önemi çok büyüktür. Geleneksel Türk evinde kullanılan en yerel malzeme ahşaptır. Ahşap, çabuk, kolay ve ucuza elde edilebilir; sıcak ve doğal bir malzemedir; kolay işlenebilir, fiziksel ve kimyasal özelliklerinden dolayı, pek çok yapısal detayı kolaylaştırır. Ahşap, Türk evinde, evin konstrüksüyonunun oluşumu dışında asıl dekorasyonunda ve özellikle de oda iç mekân elemanlarının oluşumu ve süslenmesinde kullanılmıştır. Yukarıda adı geçen oda elemanları (oda giriş kapısı, yüklük dolapları, ocaklar, korkuluklar, pencereler, tavan kaplamaları) ahşap malzemenin çeşitli tekniklerde uygulanmasıyla elde edilmiş ve süslenmişlerdir. Ancak ne yazık ki günümüz çağdaş yapım sistemleri ve değişen, gelişen mimarlık akımları, bizlere ahşap malzemeyi unutturmuş, dolayısıyla da ilgisizlik yüzünden Türk evi yok olmaya terk edilmiştir. Oysa çağdaş bir yerel mimari; ancak geleneksel verniküler mimari mirasları koruyup, onlara sahip çıkarak; sağlam bir temeli hakkıyla koruduktan sonra onun üzerine kurulabilir. ABSTRACT The traditional Turkish House has gained a very important place in the world's vernacular architecture by spreading out to different regions beyond it's geographic borders. The most important factors in the formation of the traditional Turkish House are the climate, geography, topography and all the other characteristics of it's region, vernacular building materials and the Turkish-Islamic family structure. Although the houses built along the narrow streets seem to be separated from the outside, you are welcomed by `avlu` (court-yard) which is designed as a garden. This signifies the intimate relationship of the Turkish people with the nature. The plans of the houses which have generally 2 or 3 floors have been decided by taking the climate and the ground into account. Service rooms such as the kitchen, stable, toilet, the winter room are placed in the courtyard-garden floor. The main living quarter is the second floor reached by a staircase generally from the outside. The rooms here are the `sofa` (anteroom) which is used by all of the members of the family, and the rooms used by different members of the family as if they are their own houses. Sitting areas such as `eyvan` (antechamber), `köşk` and `sekilik` are designed in the anteroom. The rooms are multi-functional places which can include nearly everything for daily life. At the entrance of the room is the lower platform which is called `seki altı` separated from the upper platform which is called `seki üstü`. The cabinets for the beds are placed here. The upper platform is the functional area of the room. At the upper platform `sedir`s, cabinets and a fire-place are placed along the walls. The vertical use of the room is managed in two different levels. There are cabinets and shelves within the reach of a human's arm, yet another shelf above the windows (H=220) draws the border of the unused area. Still there is some functionality in this unused area. The windows above this level provide the natural illumination of the room and contributes to the aesthetics. The importance of vernacular materials in both structure and interior design needs no discussion. The main material in the traditional Turkish Houses is wood which is cheap and easy to supply. Wood is a natural material which can be handled easily and it's chemical and physical properties make many structural details very easy. Wood is used in decoration and especially in the formation and embellishment of the interior elements beside it's use in the construction of the Turkish House. The above mentioned room elements are all made up of wood and are decorated by many different techniques. Unfortunately, contemporary construction systems, changing and improving architectural movements have made us forget wood and therefore traditional Turkish Houses are suffering from a lack of interest. However a contemporary vernacular architecture can only be developed by protecting the traditional vernacular architecture. Vll
Collections