Kentlerimizde kimlik sorunu ve günümüz kentlerinin kimlik derecesini ölçmek için bir yöntem denemesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Ülkemizde 1950'li yıllardan itibaren görülen, sosyo ekonomik gelişme sonucu; kentlerde her açıdan bir değişim başlamıştır. Gerek işlevsel, gerekse estetik açıdan tüm kentlerde bir sistem bozukluğu, bir belirsizlik yaşanmaya başlamıştır. Bu durumun günümüze kadar sürmesi sonucu, kentlerin ana dokusu ve yapısı bozulmuş ve bir çözüm aranmaya başlanmıştır. `Her kentin bir kimliği vardır` varsayımından yola çıkarak açıklamalar getirilmiş; araştırmamızın temel noktası olan varsayımın gerçekleşmesi için, kimliğin tanımı hedeflenmiştir. 1. Bölümde; kent ve kent ile ilgili kavramlar tanımlanmış, kimlik tanımı için bazı saptamalar yapılmıştır. Kent kimliğinin tanımı ve özellikleri belirlendikten sonra da; kimliği etkileyen ve kimliğin oluşumunda rol oynayan etkenler ortaya konmuştur. 2. Bölümde; uluslararası kimlik tanımları ve çalışmaları ele alınmıştır. Avrupa'nın belirlenen birkaç ülkesinde; a. Kimlikle ilgili yorumlar b. Ülke kentlerinin bugünkü durumu c. Seçilen ülkeden bir kentte, yapılan kimlik çalışmaları irdelenmiştir. Günümüz Türk kentleriyle de bir karşılaştırma yapılmıştır. 3. Bölümde; ülkemizin genelde bozulmuş ve kimlik sorunu olan günümüzdeki bazı kentlerden iki örnek seçilerek, kimlik ve kimliği etkileyen etkenler araştırılmıştır. Her kent tek tek ele alınarak, kimliğini oluşturan ya da kimliğin yok olmasına yolaçan etkenler ortaya konmuştur. Kentin oluşumundaki fiziksel ve sosyo-ekonomik yapı ile günümüz koşullarındaki fiziksel ve sosyo-ekonomik yapı karşılaştırılmıştır. Sonuçta; her iki kent için de `bölgesel mekan analizi haritaları` yapılmıştır. Bu iki kent, İzmir ve Eskişehir'dir.xii 4. Bölüm'de; ülkemizin, geleneksel dokularını koruyan ve kimliğini henüz tam anlamıyla yitirmemiş `Geleneksel Kentler` inden iki örnek seçilerek kimlik ve kimliği etkileyen etkenlerin analizi yapılmıştır. Tipolojik yapı, bu tip kentlerimizde kimlik üzerinde daha çok etkilli görülmektedir. Seçilen kentlerin herbirinde, kimliğin genel yapısını koruyan etkenlerin etkileri tek tek ele alınmıştır. Bir önceki bölümde olduğu gibi, bu bölümde de kentlerin `bölgesel mekan analizi haritaları` yapılmıştır. Araştırmasını yaptığımız iki `geleneksel kent` imiz Adana ve Kütahya'dır. 5. Bölüm ise; araştırmamızın sonuçlarına ışık tutacak, bir inceleme niteliği taşımaktadır. Kentlerin kimliğinin belirli bir düzeyde de olsa korunmasını ve yitirilmesinin önlenmesini sağlayacak bir sistem yaklaşımı önerilmiştir. Bu sistem yaklaşımı; ele aldığımız kentler üzerinden değerlendirilerek ve o kentler üzerinde yaptığımız birtakım çalışmaların devamı olarak ortaya konmuştur. Modelin uygulamalarının birçoğu 3. ve 4. bölümlerde denenmiştir. Modelin amacı: ülkemiz genelinde aynı ölçüde kimlik değerine sahip, belirli bir ismi olan, ismiyle anılan ve o ismin kente yakışır bir kalite getirdiği kentler oluşturabilmektir. After 1950's, the cities in our country have been getting worse in every aspect, as a result of the socioeconomic improvement. A systematic uncertainty appeared either in functional or esthetic concepts of the cities. This situation continued till today and the main theme and structure of the cities corrupted and finding a solution for the situation came in to consideration. The hypothesis, `Every city has its own ID`, can be explained by this solution and to approve this hypothesis, a definition for the city identification is tried to be set out in this study. In chapter 1, the definitions for the city and related items are given and a preliminary study is carried out to define city identification. After the definition and specifications for the city identification are found out, the factors effecting these are mentioned. In chapter 2, international studies and definitions for the subject are given and comments, today's situation, city identification studies and comparison with Turkish cities are given. Two cities from our country as an example to the ones loosing their identification are taken into consideration in chapter three and the factors effecting these cities and their identifications positively or negatively are studied. The socioeconomic situation in the beginning and today are compared. At the end, regional placement analysis maps are created for these two cities, namely İzmir and Eskişehir.On the contrary, in chapter four, traditional cities which preserve their identifications are taken in to consideration the same analysis are carried out. Typology came out to be the main factor effecting these kind of cities. Similar to chapter three, regional maps are also prepared for these cities, namely Adana and Kütahya. In chapter five, a system to preserve the city identifications is proposed. This system is studied for the cities mentioned above and the results, as a complementary to chapters three and four, are given. The main aim of the system is to create cities and city identifications which are good in quality.
Collections