Kentsel biçimbilim çözümlemesinde göstergebilimsel yaklaşım: `Kayaköy` örneğinde irdeleme
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
`Kentsel Biçimbilim Çözümlemesinde Göstergebilimsel Yaklaşım: Kayaköy Örneğinde İrdeleme` İnci Şahin Danışman Prof. Dr. Aykut Karaman ÖZET:- Bir kentsel mekanın diğerlerinden ayırt edilebilirliğine ilişkin en temel özelliği, mekanın kimliğim ve barındırdığı canlılığı ifade eden görüntüleridir. Üç boyutlu cansız hacimlerin, aralarına inşam katarak oluşturduğu bu farklı kompozisyonlarda kent, onu deneyimleyene seslendiği özel bir dille, mekanın kendi varlığına dair söylem oluşturmasını sağlar ve çoğu zaman da dikkatli bir okuyucunun çözümlemesiyle anlamlandırır. Bu açıdan dili, her kentsel mekanın kendi içinde gözettiği, çıplak gözle görülemeyen, bütün içinde malzemeye karışıp kendim eritebilen teknik bir çizim olarak da değerlendirebiliriz. Çalışmanın da hedefini belirleyen bu nitelendirme, kentsel biçimlenişe biçimbilimsel analiz çerçevesinde ele alabileceğimiz, özgün bir yaklaşımı benimsememize neden olmuştur; göstergebilimsel yaklaşım. Göstergebilimsel yaklaşım mekansal metnin çözümlenmesinde bir yöntem denemesinden çok, sistemli bir algılamayla toplumsal yapımn sırlarını taşıyan `kentsel üst-diF'in anlaşılırlığma yöneliktir. Metnin anlamlandmlmasına dair oluşturulan bu araştırma sürecinde, mekanın sentaktik yapısı üç kademede ele alınır. Bunlar; metni birimlere ayırma, daha sonra bu birimleri biçimsel sınıflandırmalara sokma ve üçüncü olarak da bu biçimlerin ve modellerin birleşme ve değişme kurallarını bulma. İlk aşamada kentsel mekanın, birimlere ayrılabilmesi için öncelikle mekanı kendi öğeleri arasındaki bağıntılardan oluşan bir `dizge` olarak ele almak; ve söz konusu dizge içinde, her zaman işlevi göz 4nünde bulundurarak, her olguyu bağlı olduğu dizgeye dayandırmak gerekir. Bu nedenle belli sıra ilişkilerinin anlam niteliklerine dair, kavrayış sağlayacak biçimbilimsel analiz sürecinden yararlanılır. 2. aşamada ilk kademede dökümü yapılmış olguların dizim ve dizge eksenine göre dağılımı gerçekleştirilerek kodlanır ve birimlerin biçimsel sınıflandırması yapılır. Biçimlendirici öğelerin ilişki, ilke ve kural kavramlarına dayandırılarak birleşim ve değişim şartlarmm incelendiği süreç ise son aşamayı oluşturur. Bu kademeli yaklaşımın uyarlanacağı ömeklem bölgesi olarak, `Kayaköy` yerleşimi seçilmiştir. Günümüz kent ölçeğine uymamakla beraber, yine de bir dönem hizmet ettiği toplumun kültürel değerlerinden kaynaklanan kurgusunun zenginliğiyle, analiz çalışmalarına ilginç veriler sunan `Kayaköy`, her anlamda özel bir konumlanışa sahiptir. Yapılan araştırmalarda, civarda ki Türk yerleşimleriyle karşılaştırmalı olarak ele alınan `mekansal biçimleniş`i, aile tipi, sosyal yapı ve insanın doğal çevreye karşı tutumuna dair taşıdığı izlerle, tipoloji ve kültürel tercihler arasındaki uyumu sergiler niteliktedir. Doğru, açık uçlu, belirgin yapısıyla, mekanlarının kısa süreli paylaşımcılarının belleklerine, algısal açıdan bir çok farklı mesaj yükleyen yerleşim, bütünde anlamlandırılması gereken pek çok göstergeyle doludur. Çalışma, bu göstergelerin genel anlamda incelenerek, duyumsattıklarını ifadelendirilmesi, ve sonuçta bellek- mekan arasındaki ilişkiye bağlanması üzerine kurulmuştur. Birinci bölüm, `göstergebilim`in kavram olarak açıklamasının ve ilgili başka terimlerin tanımlarının yapıldığı, ana konuya ön hazırlığı oluşturmaktadır, ikinci bölümde, mekanın dilsel yapışım biçimleyen kültür olgusu ve iletişim sürecine bağlı olarak `çevresel anlam` ele alınmıştır; `kentsel göstergebilim`in devamında, `kentsel metnin anlamlandınlması`mn, `biçimbilimsel analiz` kapsamı içinde tartışıldığı üçüncü bölümde anlatılmaya çalışılan göstergebilimsel yaklaşım ise dördüncü bölümde `Kayaköy` örneklem bölgesi üzerinde uygulanmaya çalışılmıştır. Ve sonuç; elde edilen veriler doğrultusunda mekansal oluşumun, algıya etkisi üzerine yoğunlaştırılmıştır. `Semiologic Approach To The Analysis of Urban Morphology: Case Study on Kayaköy` by İnci Şahin Supervisor Prof. Dr. Aykut Karaman SUMMARY: The basic features of an urban space which distinguish it from others, are images which define idendities and liveliness of the space. The city, in different compositions formed by three-dimensional lifeless volumes adding man within them, by a special language with which call out the one experiencing it makes possible to form meaning about its presence and mostly defines with analyzing of a carefull reader. From this point of view, we can evaluate the language, as a technical drawing which can dissolve himself by meddling in the material, intended or not by its creator like the art of writing, considered in each urban space, invisible to the eye. This definition which markes the basic goal of the research, caused us to adopt an original approach which we can consider in the context of morphological analysis to urban forming: semiological approach. Semiological approach, regards to understanding of the `urban superior-language` which carry secrets of social stucture, with systematic perception more than a method experiment, in analyzing spatial text. In this research process which formed in order to give the text meaning, sentactical structure of the space is studied in three levels: dividing the text into units, after this making formal classification of these units and third finding rules of uniting and changing of these forms and models. In the first phase urban space, has to be taken as a `system` which formed by relationships between objects of the space; and in this system, always the function has to be taken into consideration and each phenomenon has to be based to the related system. Because of this, morphological analysis process is used to provide a comprehension about the meaning qualities of certain order relations. In the second phase enumarated phenomenons are coded realizing the dispertion according to composition and system axis and formal classification of the units is made. The process of analyzing of the conditions uniting and changing of shaping objects by relating to relation, principle and rule concepts is the last phase. For the adaption of this leveled approach, `Kayaköy` settlement is chosen as a key study area. Although it is not quite appropriate to the current urban scale, with richness of its installation depending on the cultural values of the society it served once, `Kayaköy` offering interesting data to analytical studies, has special location in every meaning. Its `spatial shaping`, family type, social structure considered comparatively with other Turkish settlements around, and with marks of the manner of man towards nature, it shows the harmony between typology and cultural preferences. With its straight, open ended, determined structure, putting on many different messages from the perceptional view to the minds of the ones sharing it for a short time the settlement, is full of many indicators to which meaning has to be given. The research, analyzes these indicators, and defines what sensations they have; and finally relating to the relation between mind-space. First part of the research is composed of conceptional explaining of the term `semiology` and defining related other terms in order to create a basis for the main subject; in the second part, the phenomenon of culture which forms the language structure of the space and `environmental meaning` according to the communication process is considered; following `urban semiology`, with the discussion about `giving meaning to the urban text` in the context of `morphological analysis` the explanation of the semiological approach in the third part, in the fourth part applied to the `Kayaköy` settlement. And conclusion: with the lightening of the data gained, the affect of the spatial formation on the perception.
Collections