Endoskopik sinüs cerrahisinin maksiller sinüs mukoza rejenerasyonu ve mukosaliyer aktivite üzerine etkileri
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
34 ÖZET Çeşitli patolojik olaylarda nazal ve maksiller sinüs mukozasında hücresel düzeyde ve mukosiliyer aktivitede bozukluklar olduğu büdirilmektedir. Paranazal sinüs hastalıklarının son yıllarda hızla yayılan yeni tedavi yöntemi endoskopik sinüs cerrahisi ile hem hücresel düzeydeki, hem de mukosiliyer aktivitedeki bozukluklar tedavi edilmeye çahşılmaktadır. Tedavinin etkinliğinin araştırılması için, kronik maksiller sinüzitli 24 hastanın sinüsün medial arka duvarında 38 antral mukoza örneği ve operasyon sonrası 3. ayda da 5 hastadan 8 mukoza örneği alınmıştır. Başka nedenle burun operasyonu geçiren 3 hastanın antral mukozası ise kontrol grubunu oluşturmuştur, örnekler, rastgele seçilen üç görme alanında SEM ve TEM altında incelenmiştir. Hastaların, operasyon öncesi ve sonrası sakkarin testi ile mukosiliyer aktiviteleri tayin edilmiştir. Preop mukoza örneklerinde, yoğun siliya kaybma uğramış hücrelere rastlanmış (ortalama 69.7 adet); hücreler arası bağlantıların gevşediği, goblet hücrelerinin ortalama üç adet ve submukozal gland ağızlarının ise ortalama 6.3 adet olarak dağıldığı görülmüştür. Postop incelemelerde, siliyalı hücrelerin yer yer adacıklar halinde epitelde belirmeye başladığını (ortalama 14.5 adet), siliyasız hücrelerin ortalama 48 adet olarak, goblet hücrelerinin eşit (ortalama 2.9 adet)35 fakat submukozal gland ağızlarının arttığı (ortalama 8.6 adet) izlenmiştir. Postop SEM incelemelerinde, preop gruba göre, goblet hücrelerinde ve siliyasız hücrelerde istatistiksel olarak anlamlı farklılık gözlenmemiştir (Mann-Whitney U testi, p > 0.05). Ancak, siliyalı epitelde ve submukozal gland ağızlarında anlamlı artış belirlenmiştir (p < 0.05). Hücre morfolojisinin düzelmekte olduğu ancak mukozanın stabil olmadığı görülmüştür. Operasyon öncesi sakkarin testi sonuçlarının ortalaması 1 1 dakika 75 saniye, operasyon sonrası ortalama ise 9 dakika 08 saniye olarak tespit edilmiş, düzelme istatistiksel olarak anlamlı olduğu belirlenmiştir (Student t testi, p < 0.01). Ancak, preop ve postop sakkarin test sonuçlan, normal gruba göre anlamlı derecede uzundur (p < 0.01). ESC sonrası 3. ayda mukosiliyer aktivitenin, mukozanın ultrastrüktürel yapışma paralel olarak tam düzelmediği, iyileşme sürecinde reinflamasyonalara maruz kalabileceği ve takiplerin daha uzun süreler yakından yapılmasının gerektiği sonuçlan çıkanlmaktadır.
Collections