Çevresel etki değerlendirmesi sürecinde kentsel planlama boyutu
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
VI ÖZET Kalkınma amaçlı olarak başlayan yarış sonucunda doğal kaynaklar hızla tükenmeye ve doğada geri dönüşü mümkün olmayan tahribatlar yaratmaya başlamıştır. Çevre krizlerini doğuran bu durum ile çevre, çevresel kalite, çevre sorunları ve boyutları tartışılmaya başlanmıştır ve bu tartışmalar çevre politikalarına (1970'li yıllardan itibaren) yansımıştır. Kentlerin daha iyi organize edilmesi ve kentsel gelişimin sağlanması hedefine ulaşma sürecinde dikkat çekilmesi gereken husus, planlamada kalkınma ve çevrenin bütünleşmiş biçimde ele alınıp alınmadığı, gelişmenin doğuracağı sonuçların doğal kaynak ve çevresel değerlere olan etkilerinin planlama içinde değerlendirilip değerlendirilmediğidir. Yapılması düşünülen tüm yatırımların, çevreye verdiği etki yönünden incelenerek, uygulanıp uygulanamayacağına karar verilmesini ön gören Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED), kalkınma, çevre ve planlama üçlüsünün bağdaşık kılınmasını sağlayabilen araçlardan biri olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu çalışmada, çevre kavramından yola çıkılarak, planlama sürecinde Çevresel Etki Değerlendirmesinin gerekliliği üzerinde durulmuş, planlama- ÇED ilişkisi kurulmaya çalışılmıştır. Birinci bölümde; kavramsal açıklamalara yer verilmektedir. Çevre kavramı ve çevre sorunlarının ortaya çıkışı ile birlikte çevre kavramının tarihsel gelişimi incelenmektedir. Kentsel planlamada ve Çevre Mevzuatında, çevre kavramının nasıl ele alındığı değerlendirilmektedir.vıı İkinci bölümde; çevre duyarlı kentsel planlama için uygun bir yöntem olan çevresel etki değerlendirmesi kavramının tarihsel gelişimi, temel özellikleri ve uygulama sürecini oluşturan aşamalar ile Türkiye' de gelişen çevre politikaları, kurumsal yapı çerçevesinde ÇED süreci incelenmektedir. Üçüncü bölümde; çevresel etki değerlendirmesi çalışmaları ile kentsel planlama arasındaki ilişki kurularak, kentsel planlamada doğal kaynakların sürdürülebilirliği açısından ÇED sürecinin önemi vurgulanmıştır. Dördüncü bölümde; çalışmanın sonuçları ve önerileri yer almaktadır. Doğal kaynakların ve çevresel değerlerin korunmasını amaçlayan kentsel planların üretilmemesi, faaliyetlerin etkilerinin göz ardı edilmesi ÇED sürecinin gerekli olduğunu bize vurgulamaktadır. vııı ABSTRACT As a result of the competition of development, the natural resources have been so much depleted and the nature has been irreversibly damaged. Due to this situation that has created environmental crises, discussions on the environment, environmental quality and the extent of environmental problems have started and the impacts of this can be seen on the environment policies (since 1970s). The point to be noted in the process of organizing better urban zones and providing urban development is that whether development and environment are handled in an integrated manner in the planning and whether the impact of the development on environment is considered within the planning process. The Environmental Impact Assessment (EIA), which determines the feasibility of new investments from the aspect of the impacts they would have on the environment, is one of the instruments that makes the trio of development, environment and planning coherent. In this study, taking the concept of environment as a reference, we emphasized the importance of the Environmental Impact Evaluation in the process of planning and tried to establish a relation between planning and EIA. The first section includes conceptual definitions. The historical development of the concept of environment with the appearance of the concept itself and the environmental problems is analyzed. It is also evaluated how the concept of environment is handled in urban planning and environment law.IX In the second section, the historical development of the environmental impact evaluation, which is an applicable method for environment-sensitive urban planning, its basic features and the phases that constitute the application process, together with the environment policies that developed in Turkey and the EIA process within the framework of institutional structure are analyzed. In the third section, a relation between environmental impact evaluation and urban planning is established and the importance of the EIA process with regard to sustainability of natural resources is emphasized. In the fourth section, the conclusions and recommendations are given. Failure to produce urban plans aiming to protect natural resources and environmental values, ignorance of the impacts of the operations all emphasize that EIA process is necessary.
Collections