Kardiyak hastalarda endotrakeal entübasyon ve laringeal maske uygulanmasının miyokard iskemisi üzerine etkileri

Abstract

ÖZET Bu çalışmanın amacı; koroner arter hastalığı ve konjestif kalp yetmezliği olan hastalarda,anestezi indüksiyonu sonrası,havayolu sağlanması sırasında oluşabilecek ve miyokard perruzyonunu olumsuz yönde etkileyebilecek hemodinamik değişiklikler açısından endotrakeal entübasyon ve laringeal maske kullamının karşılaştırılmasıdır. ASA III-IV grubu,60-80 yaş arası,elektif periferik cerrahi geçirecek 30 hasta preoperatif dönemde, 12 derivasyonlu EKG ve ekokardiyografi bulgulan ve Goldman ve Detsky kardiyak risk sınıflandırmalarına göre değerlendirilerek 2 gruba ayrıldı (n=15). Tüm hastalarda indüksiyon 0.2 mg/kg etomidat,15 }ig/kg alfentanil i.v. ve kas gevşekliği 0.1 mg/kg veküronyum bromid ile sağlandı. 1. Gruptaki hastalarda havayolu endotrakeal tüp,2. gruptakilerde ise laringeal maske ile sağlandı. Anestezi indüksiyonu tüm hastalarda % 50 oksijen,%50 azot protoksit ve 1 MAC izofluran ile sağlandı. Ortalama arter basıncı; 1. Grupta entübasyon sırasında ve entübasyonun 1. dakikasında kontrol değerine göre belirgin artarken (p<0.05)slaringeal maske grubunda girişim sırasında istatistiksel farklılık göstermemiştir (p>0.05). Kalp atım hizanda; entübasyon grubunda girişim sırasında,girişimin 1. ve 3. dakikasında indüksiyon sonrası değerine göre belirgin artış,laringeal maske grubunda ise tüm ölçümlerde kontrol değerine göre belirgin azalma saptanmıştır (p<0.05). Hız basınç ürünü değeri; 1. Grupta entübasyonun 1. dakikasında belirgin artış gösterirken, 2. grupta indüksiyon sonrası belirgin azalmış ve daha sonra istatistiksel farklılık göstermemiştir. Entübasyon grubundahastada,laringeal maske grubunda ise 3 hastada peroperatif miyokardiyal iskemiyi işaret eden ST segment değişiklileri saptanmıştır. Sonuç olarak; iskemik kalp hastalığı olan ve non-kardiyak cerrahi geçirecek hastalarda, endotrakeal entübasyona oranla daha az hız-basınç ürünü artışına ve ST segment değişikliklerine yol açması nedeni ile havayolunun, kendine özgü kontrendikasyonu olmadığı sürece laringeal maske ile sağlanmasının miyokardiyal perfuzyonu korumak açısından tercih edilmesinin gerektiği kanısına varılmıştır.