İdiopatik bronşiaktezili çocuklarda T-alel araştırılması
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
66 ÖZET Kistik fıbrozis, klinikte tipik olarak solunum sistemi hastalığı yanısıra pankreas yetmezliğine bağlı malabsorpsiyon ve gelişme geriliği ile görülmektedir.Bunun yanısıra klinik bulguları kistik fibrozise benzemesine rağmen atipik kistik fıbrozis olarak adlandırdığımız ve bronşiektazi semptomları ile kendini gösteren formları bulunmuştur. Kistik fibrozisin atipik formlarına DNA'daki polimorfik yapıların neden olduğu bilinmektedir. Bu çalışmada etyolojisi tespit edilememiş bronşiektazi hastalarının KFTR kodlanmasında hatalara sebebiyet vererek, atipik kistik fibrozise neden olan DNA polimorfizmi ile olan ilişkisi araştınlmıştır.Polimorfik yapı olarak hastaların yedinci kromozomlannm sekizinci intronundaki politimidin zincir yapısı incelenmiştir. Çalışmaya alman hastaların kliniklerinde şikayetleri, fizik muayene bulguları, klinik skorlamalan ve anne-baba akrabalıkları değerlendirilmiştir. Çalışma grubu, sağlıklı kişilerle beraber, mutasyondan bağımsız olarak t alelinin klinikteki etkisini göstermek için kistik fibrozisli hastaların politimidin yapıları ile karşılaştınlmıştır.Kistik fibrozisli hastalar tutulan sistemleri, çomak parmakları, klinik skorlamalan ve pseudomonas kolonizasyonlanna göre değerlendirilmiştir. Çalışma grubunu oluşturan hastaların t alel yapıları; kistik fıbrozis ve sağlıklı kişiler ile literatürde bildirlen beyaz ırkın t alel yapısından farklı bulunmuştur. Bronşiektazili hasta grubunda 9 t en sık görülen varyasyonu oluşturmuştur.Bulunan bu farkın klinikteki anlamını gösterebilmek için t alel dağılımları hastaların diğer değişkenleri ile karşılaştınlmıştır.Anne ve babası akraba olan çocuklarda 9 t alelinin daha sık saptanmış olması genetik açıdan67 bu bulgunun önemini arttırmaktadır. Bu alelin her ne kadar deformite ile ters ilişkisi olsa da diğer klinik parametreler ile beraber değerlendirildiğinde hastalığın ağırlık derecesi ile anlamlı ilişki saptanamamıştır. Kistik fıbrozisli hastaların t alel dağılımları literatürdeki ve çalışmamızdaki sağlıklı kişilerin t alelinden farklı bulunmamıştır.Klinik parametreleri ile karşılaştırıldığında 7 t aleli ile çomak parmak arasında ilişki bulunmuş, ancak hastalığın ağırlık derecesi ile anlamlı bir ilişki saptanamamıştır.Literatürde 5 t alelinin kistik fibrozisle olan ilişkisi çalışmamızda tespit edilmemiştir. Çalışmamızda idiopatik bronşiektazili hastalarda t alel dağılımının kontrol grubuna göre farklılık gösterdiği saptanmış olup hastalarda 9 1 aleli taşıma oranının daha da yüksek olduğu tespit edilmiştir. Özellikle akraba olan hastalarda bu alelin daha da yüksek oranda bulunmuş olması, bu bulgunun önemini daha da arttırmaktadır.Henüz mekanizması anlaşılamamış olsa bile gerek literatürde 5 t aleli ile ilgili yayınlar gerekse bizim çalışmamızdaki bulgular, bronşiektazi oluşum mekanizmasında kistik fibrozis hastalığının oluşumunda rolü kanıtlanmış olan 7. kromozomun bir rolü olduğu konusunda şüphe uyandırmaktadır. Bu yüzden idiopatik bronşiektazili hastalarda bilinen KFTR mutastonu bulunamamış olsa bile KFTR polimorfizmi açısından araştırma yapılmalıdır.
Collections