Mimarlıkta armoni kavramı ve modern mimaride değerlendirilmesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
ÖZET Doğadaki kusursuz armonik doku, ilkçağlardan bu yana, insanlığın anlamlandırmaya çalıştığı bir kavramdır. Felsefe yoluyla düşünsel ve sembolik armoni kavramı incelenirken, matematik ve bilim yoluyla da bu çabalar rasyonel bir temele oturtulmaya çalışılmıştır. Bunların yanında sanat ve mimarlık ise, armonik dengenin bir uygulama ve deneyimleme sahası olarak yer almış ve doğadaki bu kusursuz düzen sanat ve mimarlık yoluyla taklit edilmeye çalışılmıştır. Felsefe yoluyla açıklanmaya çalışılan armoni ve denge, mimarlığa sembolizm olarak yansımış, matematik bilimi yardımıyla oluşturulan armonik rasyonel sayı ve oranlar dizileri mekan boyutlandırma konusunda kullanılmış, gerçek anlamıyla müzikten ödünç alınan bu kavram yoluyla da mimarlık ve sanat arasında paralellikler sağlanmıştır. Diğer taraftan, bu çalışmada özel bir yer tutan, 20.yüzyıl sanat ve mimarlık yaklaşımları, makine- insan gerilimini öne çıkarır ;denge ve armoni esaslarını değişikliğe uğratarak, temelde karşıtlık ve kaos denkleminden hareket eder. Bu açıdan, 20. yüzyıl sanat ve mimarlığında armoni ve denge kavramını tanımlayabilmek için, antik çağdan bu yana felsefede, bilimde ve sanatta bu kavramlar incelenmeli ve bu mirasın, 20. yüzyıl sanatı ve mimarlığı açısından nasıl kullanıldığını kavramak gerekmektedir. Günümüz sanat ve mimarlığında hakim olan kaos ve düzen gerilimini anlamlandırmak adına yürütülmüş olan bu çalışma, armoni kavramını anlamlandırma, örnekleme ve özel olarak 20. yüzyıl mimarlığı ve sanatı örnekleri üzerinden kavrama amacına yöneliktir. Özellikle, çağlardan bu yana tek başına ifade edilmiş, üzerine geniş araştırmalar yapılmış olan armoni kavramının ;1800'lü yılların ortalarından itibaren `estetik` kavramı içerisinde ele alınması ve endüstrileşme ile birlikte kavramın bir anlamda kabuk değiştirmesi bu çalışmada özellikle bu dönemin mercek altına alınmasındaki ana sebeptir. Postmodernizmin başlangıç tarihlerine dek yürütülmüş olan örnekleme çalışması, 1960 'lara dek uzanmaktadır. Bu tarihten sonraki armoni ve denge kavramı arayışları bu çalışmanın konusu olarak seçilmemiştir. SUMMARY Perfect harmony of the nature is a concept which mankind keeps trying to identify since early ages. Whilst intellectual and symbolic harmony concept is being examined by means of philosophy, efforts have been rationalized by the help of mathematics and science. Besides these, in arts and architecture harmonic balance has taken its place as an experience field and the perfect order of nature was tried to be immitated by the help of architecture. Harmony and balance trying to be defined by philosophy has been reflected to architecture as symbolism; by the help of mathematical science, harmonic rational numbers and proportions were used in formatting places by means of dimensions ; and by using the notion adapted originally from music parallelism between architecture and arts could be created. On the other hand the 20th century arts and architecture approaches that have been specially analyzed in this paper, emphasize on machine-human tension; moving basically on opposition and chaotic equation by changing balance and harmony essentials. From this aspect in order to explain the harmony and balance concept in 20th century arts and architecture; the balance and harmony notions in philosophy, science and arts since early ages have to be examined and the way this heritage used in 20th century arts and architecture has to be concieved. This study which has been managed to define the chaos and order tension that is dominant in recent arts and architecture is specifically attributed to define the concept of harmony, sampling and especially on 20th century architecture and arts samples. The main reason this study is focued on this period is the harmony concept which has been defined solely and studied widely for ages; formally handled inside the notion of 'easthetics' has been transformed greatly by the emergence of industrialization. The sampling study which has been conducted until the start of postmodemization, comes until 1960s and the harmony and balance concept seekings after this date have not been chosen as a subject to this study. VI
Collections