Mesane tümörlerinde vasküler endoteliyal büyüme faktörü ve trombospondin-1 ekspresyonunun histopatoloji ve prognoz ile ilişkisi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
ÖZET Anjiogenez, tümör büyümesi ve metastaz için mutlaka gerekli olan bir süreçtir. Tümör hücrelerinin ekstrasellüler matriksi zayıflatma, migrasyon ve beslenme gereksinimini karşılama yeteneği için gerekli olan bu olay, tümör hücreleri ve etrafında bulunan diğer hücreler tarafından salgılanmakta olan anjiogenik etkenler ile sağlanmaktadır. Mesane tümörlerin neoplastik süreç içerisinde anti-anjiogenik veya anjiogenik fenotip oluşturması anjiogenez uyarıcı faktörlerin artmış ekspresyonu, anjiogenez baskılayıcı faktörlerin azalmış ekspresyonu, veya her iki mekanizmanın bileşimi sonucunda ortaya çıkmaktadır. Bu nedenlerle, tümör anjiogenezi üzerine yapılan araştırmaların, mesane değişici epitel hücreli karsinom hastalan arasında progresyon ve metastaz riski taşıyanları ortaya çıkarmak ve yeni tedavi yaklaşımlarını belirlemek açısından son derece önemli olanaklar sağlayabilir. Bu çalışmada, mesane DEHK olan hastalardan elde edilen tümör dokularında anjiogenez uyarıcı faktörler arasında başta gelen Vasküler Endotelyal Büyüme Faktörü (VEGF) ile anjiogenez baskılayıcı faktörler arasında yer alan Trombospondin-1 (TSP-l)'in genetik ekspresyonu araştırıldı. Tümörlerin bu yolla tanımlanan genotipik nitelikleri, mesane kanserinde kullanılan klasik histopatolojik parametreler ile karşılaştırılarak anjiogenik ve anti-anjiogenik faktörlerin mesane değişici epitel hücreli karsinomunun rekürrensi ve progresyonunu belirlemedeki yeri incelendi. Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Üroloji Anabilim Dalı'na başvurarak mesane tümörü tanısı alan ve tedavileri bu merkezde yapılan, en az 3 aylık izlenilen olan hastalar arasında yeralan 21 hasta retrospektif olarak çalışma kapsamına alınarak bu hastalara ait arşiv dosyalan, patoloji raporları, tümör takip kayıtlan incelendi. Bu hastalara ait mesane tümörü doku örnekleri transüretral tümör rezeksiyonu veya radikal sistektomi spesimenlerinden elde edildi. Üroloji Anabilim Dalı, Ergim Özalp Araştırma Laboratuan'nda uygun şartlarda korunan taze tümör doku örneklerinden Trizol® ile RNA izolasyonu yapıldıktan sonra ve bu örneklerde Revers Transkriptaz Polimeraz Zincir Reaksiyonu (RT-PCR) yöntemi ile VEGF ve TSP-1 ekspresyonunun varlığı araştınldı. Yüzeyel DEHK hastalan arasında VEGF ekspresyonu izlenen grupta evre Tl tümörlerin, VEGF ekspresyonu görülmeyenlere göre daha sık olduğu izlendi. Yüzeyel mesane kanserinde, VEGF mRNA ekspresyonu olan tümörlerde rekürrens ve progresyon oranlan VEGF ekspresyonu olmayan hastalara göre daha yüksek bulundu.Elde edilen bulgular tümör dokularında TSP-1 mRNA ekspresyonu saptanmasının yüzeyel mesane kanserinde daha yüksek oranda tümör tekrarı ve progresyon riski ile ilişkili olduğunu gösterir nitelikteydi. Sonuç olarak yüzeyel DEHK tümör dokularında VEGF mRNA ve TSP-1 mRNA ekspresyonu saptanmasının daha kötü histopatolojik özellik ve daha kötü prognoz ile ilişkili olduğu görülmektedir. Literatürde karşıt görüşler olmasma karşın bu çalışmanın sonuçları TSP-1 ekspresyonunun yüzeyel mesane tümörünün kötü biyolojik davranışı açısından bir gösterge olduğunu öne sürmektedir. Bu sonuçların ışığında yapılacak daha kapsamlı ve ileri araştırmalar yoluyla anjiogenik etkenlerin, tümörlerin biyolojik davranışını önceden tanımlamadaki değeri kesin olarak ortaya konabilecektir. Anjiogenik etkenlerin prognostik belirleyici rolüne ek olarak, anjiogenik süreçte yer alan mekanizmalar da kanser progresyonu ve metastazım önlemeye yönelik yeni tedavi girişimleri için bir hedef olacaktır. 25
Collections