Prostat kanserinde insülin benzeri büyüme faktörü bağlayıcı protein-3 ekspresyonunun patolojik evre ve prognoz açısından öngörü değeri
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
ÖZET Prostat kanseri erkeklerde en sık görülen kanser türlerinden birisidir. Günümüzde tarama metodlannın yaygınlaşması ile birlikte, daha yüksek oranda erken tanı konularak, tedavi edilebilir prostat kanseri oranı artmaktadır. Prostat kanserinin doğal seyrindeki farklılıklar, hangi aşamada progresyon göstereceğini tahmin etmede ki yetersizlikler klinik olarak organa lokalize prostat kanseri tedavisinde ortak bir görüşün gelişememesine sebep olmuştur. Pre-operatif organa sınırlı olduğu talimin edilen tümörlerin patolojik incelemesinde öemli oranda kapsül dışına yayılım saptanmaktadır. Bu tür hastaların sadece cerrahi ile tedavileri mümkün değildir. Bu sebeple bu tür hastaların pre-operatif saptanabilmesi için çeşitli prognostik göstergeler ortaya atılmıştır. Bunlar içinde en sık kabul göreni Partin ve ark. tarafından bildirilen preoperatif serum PSA düzeyi, klinik evre ve Gleason skorudur. Ancak, günümüzde en sık kullanılan bu sistemde bile progresyonu öngörmede başarısızlıklar oluşmaktadır.Bu nedenle prognozu öngörmede yeni alternatiflere ihtiyaç duyulmaktadır. Normal prostat hücrelerinin malign transformasyonuna sebep olan faktörler arasında peptid büyüme faktörleri de sayılmaktadır. Bu faktörler otokrin ve parakrin etkiyle prostat kanser progresyonunu etkilemektedir. Bu faktörler arasında en önemlilerinden bir tanesi de insülin benzeri büyüme faktörleri (IGF)' dir. IGF ailesinde IGF-1 ve-2 olmak üzere iki peptid hormonu bulunmaktadır.IGF-1 insan prostat hücreleri için mitojendir. Aktivitesi IGF- bağlayıcı proteinlerle (IGFBP) düzenlenir. IGF'in prostat üzerindeki etkisini en sık etkileyen ise IGFBP-3 ' tür. IGFBP-3, IGF-1' in indüklediği prostat hücre proliferasyonunu inhibe eder. Bu çalışmada IGFBP-3' ün dokuda ekspresyon düzeylerinin klinik olarak organa sınırlı prostat kanserinde patolojik evre ve prognoz ile olan ilişkisi ve 30varolan yöntemlere( Gleason skoru, senim PSA düzeyi) üstünlüğünün olup olmadığı ve bu yöntemlerle birlikte kullanımının patolojik ve prognostik bilgi sağlamada getirdiği ek fayda araştırılmıştır. Bu amaçla lokalize prostat kanseri tanısı konulup radikal prostatektomi operasyonu gerçekleştirilen toplam 40 hastanın cerrahi spesimenlerinden doku örnekleri alınarak IGFBP-3 ekspresyonu dokularda ile immünohistokimyasal olarak araştırılmıştır. Kontrol grubu olarak da alt üriner sistem yakınmaları ile başvurup endikasyon konulduktan sonra cerrahi uygulanan 10 hastadan elde edilen BPH dokuları kullanıldı. İmmünohistokimyasal çalışma sonucunda, tümör dokularında IGFBP-3 ekspresyonunun azaldığı, BPH hastalarından alınan dokularda ise arttığı görülmüştür. Tümör dokularının yakın alanındaki BPH dokusunda da boyamanın azaldığı, ancak tümör dokusuna uzak olan alanlardaki BPH dokusunda ise belirgin ekspresyon saptanmıştır. Bu bulgular Gleason skoru ve serum PSA değerleri ile karşılaştırıldığında ise aralarında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki saptanamamıştır. IGFBP-3 boyaması tüm tümör dokularında azalmış olarak bulunmuştur. Bu çalışma sonuçlan, literatürde son yıllarda yapılan diğer çalışma sonuçlan ile büyük benzerlik göstennektedir. Sonuç olarak, IGFBP-3' ün prostat kanseri gelişiminde önemli rolünün olabileceği ancak, immümhistokimya ile doku ekspresyonu düzeylerinin saptanmasının patolojik evre ve prognozu öngönnede mevcut yöntemlere ek bir fayda sağlamadığı saptanmıştır. 31
Collections