Akut iskemik serebrovasküler hastalıklarda S-100 proteini ve nöron spesifik enolazın tanısal yeterliliklerinin karşılaştırılması
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
2. ÖZET 1. Akut serebrovasküler hastalıklı olguların izlenmesinde birçok teknik kullanılabilmektedir. Nörolojik muayene bulguları ise nörolojik fonksiyonlar önemli ölçüde bozulmadığında daha değerli bilgi verebilmektedir. Ancak, enfarkt volümünün belirlenmesinde veya komadaki hastalarda muayene bulgularının değeri sınırlı kalmaktadır. Nöroradyolojik teknikler, enfarkt alanının lokalizasyonu ve enfarkt volümünün belirlenmesinde klinikçilere yardımcı olmaktadır. Ancak, görüntüleme tekniklerinin sık kullanılması pratik olmamaktadır. NSE nöronların sitoplazmasında bulunan glikolitik bir enzim olmakla beraber SSS dışında bazı hastalıklarda düzeyi artabilmekte ve serumda ölçümü hemolizden belirgin olarak etkilenmektedir. S-l 00 proteini ise temelde glial ve Schwann hücrelerinden kaynaklanan, asidik Ca +2 bağlayıcı bir protein olup Alzheimer hastalığı, akut inme gibi hastalıklı olgularda BOS'da düzeyinin arttığı gösterilmiştir. Ancak BOS'tan örnek alma bazı vakalarda zor veya tehlikeli olabilmektedir. Çalışmamızda farklı lezyon boyutu olan iskemik inmeli hastalarda tam ve izlem amacı ile kullanılmak üzere serum S- 100 proteini ve NSE ölçümlerinin tanısal yeterliliğini değerlendirmeyi amaçladık. Serum örnekleri, 29 iskemik inmeli hastadan hastaneye kabulde, 3 'üncü ve 7'inci günlerde elde edildi. Çalışmaya alınan her bir hastanın nörolojik muayeneleri yapılarak, bilgisayarlı beyin tomografileri çekildi. Hastaların 10'unda beyin sapında lezyon, 5'inde laküner lezyon, 8'inde MCA yan dal oklüzyonu ve 6'sında MCA ana dal oklüzyonu bulunarak hastalar lezyon büyüklüğüne göre 4 ayrı gruba ayrıldı. S-l 00 konsantrasyonları ELISA kiti (SkyePharma Tech, Canada), NSE konsantrasyonları ise immünoradyometrik kit (Cis bio International France) ile ölçüldü. Her bir hasta için eğri altındaki alan, 3 farklı ölçüm kullanılarak hesaplandı. Hastalara kabulde NÎH ve inmeyi takiben 1. ve 6. aylarda Barthel skorlamaları yapıldı. İstatistiksel analiz ANOVA yöntemiyle yapıldı. Ayrıca, testlerin ve prognostik nörolojik skalaların performansını değerlendirmek için korelasyon analizi, diagnostik doğruluğu tayin etmek için de ROC eğrileri kullanıldı.S- 100 protein düzeyleri, beyin sapında lezyon bulunan hastalarda saptanamaz düzeylerde bulundu. S-100 düzeyleri 3. günde büyük iskemik lezyon grubunda daha küçük lezyon gruplarına göre anlamlı düzeyde yüksek bulundu. Kabulde NSE düzeyleri büyük lezyonlu grupta diğer gruplara göre artmış bulundu, artış 3. ve 7. günlerde anlamlı bulunmadı. S-100 ve NSE düzeyleri prognostik nörolojik skalalarla uyumlu saptandı. ROC eğrisine göre S-100 artışı NSE'dan daha üstün görüldü. Sonuç olarak protein S-100 düzeyi, serebral iskemik lezyonlarda enfarkt volümünü yansıtmakta ve prognoz ile ilişkili bulunmaktadır. 3. SUMMARY Many techniques can be used to monitor patients with cerebrovascular diseases (CVD). Neurologic examinations are used when neurologic function is largely intact, but are of little value in assessing infarct volume or in comatose patients. Neuroradiologic techniques help clinicians to identify the location and the volume of an infarct. However, repeating them for monitoring is impractical. S-100 is an acidic calcium-binding protein found in high concentrations in glial and Schwann cells. NSE is a glycolytic enzyme which is mainly found in neuronal cells. They were shown to be increased in CSF of patients with Alzheimer's disease, acut stroke, etc. However, CSF sampling is difficult and associated with a high risk of complications. In our study, we have evaluated the diagnostic sensitivity and specificity of serum S-100 protein and NSE determination for both diagnosis and monitoring of patients with different lesion type of CVD. Serum samples were collected from 29 patients with CVD. Patients were grouped according to lesion volume as small (lacunar stroke, n=5), brain stem (n=10), medium (MCA division occlusion, n=8), and large (MCA occlusion, n=6). Each patient participating in the study underwent neurologic examination and brain CT. Samples were collected on admission and on third and seventh days. Serum S-100 and NSE concentrations were measured with EUSA kit (SkyePharma Tech, Canada) and ELSA-NSE kit (Cis bio international, France) respectively. For each patient, the area under the curve (AUC) values were calculated using three different determinations. For neurological evaluation, NTH scoring was performed on admission. Barthel scoring was performed at 1 and 6 months after discharge. Statistical analysis was performed by ANOVA and correlation analysis was performed for evaluating the performance of the tests and prognostic neurological scales. ROC curve was used to assess diagnostic accuracy.Serum S-100 proteins were undetectable in brain stem lesion group. S-100 levels were significantly different between small-large and medium-large groups on 3rd day. NSE determinations on admission were significantly increased in large group, when compared to small and medium groups! However NSE measurement on 3rd and 7th days were not significantly different. Serum S-100 and NSE determinations were found to be significantly correlated to prognostic neurological scales. According to ROC analysis S-100 protein was significantly better than NSE determination. In conclusion, our data suggest that during acute stroke the serum S-100 protein concentration is a useful marker of infarct size and prognostic outcome.
Collections