Mekanın kurgulanmasında ve algılanmasında `bellek`in belirleyici etkisinin analizi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Gündelik hayatımızın neredeyse tümünü geçirdiğimiz mekanların; fiziksel, sosyal ve psikolojik açılardan insan hayatında belirleyici özellikleri bulunmaktadır. İnsanların mekanlarla ilgili olarak duygusal ve anlamsal olarak deneyimleri bulunduğundan mekanlar kişilerin iç dünyasına bağlı kalarak varolmaktadırlar. Ancak günümüzde birey ile yaratılmış mekan arasında kurulan bağın temelinin derin düşünceye dayanmadığı ve bireylerin mekanların düşünsel yapısını, tasarım dilini değerlendirmeyi gözardı ettikleri gözlenmektedir. Mekanın sosyal yönüne ve düşünsel boyutuna ilişkin bakış açıları çalışmanın 1.bölümünde ele alınmıştır.Mekanın kişi için ?anlamlı? olma hissi yaratması kişilerin iç dünyasındaki bu mekanla ilgili deneyimlerine bağlı olarak zihinlerinde biçimin ve anlamın ilişkilendirilmesiyle bağlantılıdır. Tasarımcının belleğindeki imgeler, içinde bulunduğu koşullar ile etkileşerek tasarıma aktarılırken, mekanı deneyimleyen kişinin belleğinde yeni ve farklı yansımalara neden olarak bir ?eşik? olma potansiyeline ulaşmaktadır.Mekan ortaya konulduktan sonra değişiklik göstermese de aynı biçimin farklı zamanlarda, farklı bireylerde birbirinden farklı çağrışımsal anlamlar ortaya çıkmasına imkan verdiği görülmektedir. Mekanı oluşturan elemanların kişi tarafından algılanması ile elde edilen duyusal, simgesel ve izlenimsel bütün doğrultusundaki düşünce sistematiği, ?algı? kavramının yapısına bağlı, oldukça değişken ve kişiseldir. Bu yaklaşım çalışmanın 2. Bölümünde ele alınmıştır.Çalışmanın 3. bölümünde tanımlanan bellek, biraz önce görülmüş olan ile şu anda görülen arasındaki ilişkilendirme, eşleştirme, karşılaştırma, sıralama gibi işlemler kullanılarak algılamayı bağlam kurmayı sağlamaktadır. İnsanın belleğinde oluşturduğu varoluşsal mekanı aslında gerçek mekanın zihindeki kavramsal karşılığı olarak tanımlamak mümkündür. Mekanın özelliklerini fiziksel sınırlayıcı bir etmen olarak görmek yerine mekanın anlam boyutunu algılamak için bir araç olarak değerlendirmek ön plana çıktığında varoluşsal mekan yaklaşımı anlamını bulmaktadır. Varoluşsal mekan fiziksel kurgulardan çok, toplumsal, kültürel, simgesel verilere ve deneyimlere bağlı olarak insanın zihninde oluşmaktadır. Varoluşsal mekan olarak ifade edilen bu yaklaşım, daha çok mekan düşüncesiyle ve mekan ilişkileri üzerine oluşturulan zihinsel şemaların sistematiği olarak da açıklanabilir.Çalışmanın 4. bölümünde ele alınan analiz yaklaşımları seçilen örneklere göre kullanıcı , tasarımcı ve toplumsal bellek bakımından ele alınmıştır. Bildirişim araçları olarak değerlendirilebilecek mekanların analizleri, anlamsal olarak ortaya konulduğu toplumdaki bireyler tarafından rahatlıkla anlaşılabilmeyi ve bireylerin kendi deneyimleri doğrultusunda anlamlandırılmayı amaçlamalıdırlar. Mekan dizimi analiz yöntemi mekanın kurgusunu, buna bağlı olarak gelişen biçimsel yapısını sosyal bir olgu olarak ele alarak algılanmasını, yorumlanmasını, tanımlanmasını amaçlamaktadır.Ortaya konulan bu çalışmada, biçimsel yapı temel alınarak, mekanın kurgulanmasında ve algılanmasında belleğin etkisini irdelenmiş, tasarımın kurgusu ve kullanımına ilişkin yaklaşımlar analiz edilmiş; tasarımcı-mekan-kullanıcı arasındaki etkileşimler gözlemlerle sorgulanarak 5. bölümde farklı bir bakış açısı getirilmeye çalışılarak sonuca varılmıştır.Anahtar Kelimeler: Mekan, kurgu, bellek, mekan dizimi, mekansal algı Majority of the spaces where we pass most of our routine lives are physically, socially and psychologically determinant for people's lives. Due to emotional and semiological experiences of people vis-a-vis spaces, spaces exist in association with the inner world of individuals. However, it is observed that the link between an individual and a created space is not based on rooted philosophy and individuals ignore evaluating ideational structure and design language of the spaces. The first chapter of the study tackles certain perspectives pertaining to social and ideational aspects of space.What makes space ?meaningful? for an individual is the association of form and sense in his/her mind in parallel with the experiences that individual has in this space. While images in the memory of a designer interact with the designer's current circumstances and in return, are reflected on the design, they also have the potential of becoming a ?threshold?, causing new and different reflections in the memory of the individual experiencing the space.When space comes into the scene, even if it stays without alterations, the same form may lead to different evocations for different individuals in different times. Sensual, symbolic and impressionistic thought systematics reached at by perceiving the elements that make up a space by an individual, is inconsistent and personal based on the concept of ?perpection?. The second Chapter eleborates on this approach.Memory, defined in the third Chapter of the study, enables perception and establishes a concept of perception by employing actions such as associating, matching, comparing and sequencing of the one seen a while ago and at the moment. Existential space in the memory of an individual can be in fact defined as the conceptual correspondence of the real space in the mind.Instead of accepting the characteristics of a space as physical restraints, accepting them as instruments to perceive the meaning of the space gives ground to the existential space approach. Existential space comes into existence in the mind of an individual based on societal, cultural and symbolic inputs and experiences, rather than the physical setup. Therefore, the concept of existential space can also be well expressed as the systematics of mental schemes formed on the basis of relations with the space and the idea of space.In the fourth Chapter of the study, analysis methods are discussed through selected examples from the perspective of user, designer and collective memory. Spaces, which can also be considered as communication and information instruments, can be analyzed and these analyses, having a semantic significance in a society, aim at being easily understood by the individuals pertaining to that society. Spatial composition analysing method opts for perceving, interpreting and defining the spatial setup and its formal structure as a social phenomenon.Taking formal structure as the basis, in this study, the role of memory in a spatial setup and perception is researched thoroughly, different approaches towards design setup and use are analysed. This study, organized in five chapters, proposes respective outputs based on observations through questioning the interactions among designer-space-user.Keywords: Space, fiction, memory, spatial composition, spatial perception
Collections