20.yüzyıl mimarisinde form ve renk kavramlarının mekana etkisinin mimari akımlar çerçevesinde analizi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Form ve renk, mimari mekân oluşumlarında kaçınılmaz olarak ele alınması gereken iki kavramdır. Mekân oluşturmada renk kavramından önce ele alınan form, mimari biçimlenme ve şekillenmenin temel kavramlarını oluşturur. Nokta, çizgi, yüzey ve hacim oluşturma aşamalarından geçilerek formal yapı içerisinde mekân yaratılır. Mekân örgütlenmesi dâhilinde zemin, duvar ve tepe yüzeyleri düşünülerek form oluşturulur. Eğrisel veya düz yüzeyli olarak oluşturulan mekânın formal yapısı mimari form çeşitleri içinde soyut veya somut, organik ya da inorganik formlar olarak tanımlanabilmektedir. Form yapısı kurulan mekânda daha sonra renk kavramı ele alınır. Boya ve ışık renk olarak ele alınabilen renk kavramı, mimari yapı içerisinde de her iki anlamda kullanılabilmektedir. Renk ışık ve göz sayesinde görme olayının gerçekleşmesiyle algılanmaktadır. Renk kavramını araştıran sanatçılar ve bilim adamları bilimsel buluşlar içerisinde renk sistemleri elde etmişlerdir. Böylece dönemlere göre farklılık gösteren mimari renk oluşumları, plastik ve estetik değerlerden bilimsel niteliğe ulaşmıştır. Dolayısıyla mimarlar ve tasarımcılar bu sistemlerden ve bilimsel terimlerden yararlanarak mimari anlamda renk oluşumlarına katkıda bulunmuşlardır. Böylece renk kavramı iç yâda dış mekân olsun mimaride bilinçli olarak kullanılmaya başlanmıştır. Beş duyuyla algılanan mimari mekânın oluşumu içerisinde form ve renk kavramları bulunmaktadır. Form oluşturmada yüzey farklılıklarının mekâna etkileri ele alınmaktadır. Renk kavramıyla ise mekânda armoni oluşturma ve mekâna kattığı görsel etkileri araştırılmaktadır. Böylece form ve renk bakımından mekân oluşumları incelenmiştir. Yirminci yüzyıl mimarisini etkileyen sosyal ve siyasi olaylar, ekonomik koşullar, din olgusu, bilimsel ve sanatsal gelişmeler tek tek incelenmiştir. Bu koşullar içerisinde gelişen yirminci yüzyıl mimarisi dönemlere ayrılmıştır. Her bir dönem ise, içinde meydana gelen siyasi veya sosyal olaylar vb. gibi hadiselerin etkisiyle sanatsal akımlara bölünmüştür. Meydana gelen bu akımlardaki mimari örnekler hem dış hem de iç mekân örnekleriyle form ve renk bakımından irdelenmiştir. Form ve renk kavramları tanımlanarak mekân içerisindeki yerleri incelenmiş ve yirminci yüzyıl mimarisindeki etkileri araştırılmıştır. Sonuç olarak karşılaştırmalı bir tablo oluşturulmuştur. Dolayısıyla yirminci yüzyıl içerisinde gelişen akımların çokluğu gözler önüne serilerek birbirleriyle hem tarihsel, hem de formal ve renksel olarak kıyaslanmaları sağlanmıştır. Bu kıyaslama sayesinde akımların tarihsel olarak birbirleriyle kesiştikleri görülmüştür. Aynı zamanda taşıdıkları form ve renk özellikleri bakımdan benzer veya ayrı yönleri gösterilmiştir. Hatta yirminci yüzyıl mimarının herhangi bir yapıtının, birden fazla akım içinde yer alabileceği görülmüştür. Böylece günümüz mimarlık tarihine en yakın dönem olan yirminci yüzyıl mimarisi özgünlüğü ve bireyselliği içinde iki temel mimari kavram altında incelenmiş ve kıyaslamalı tablo ile sunulmuştur. Form and color is the two concepts shall be inevitably dealt in architectural space creations. Form, which is dealt before color concept in creating space, constitutes the basic concepts of architectural forming. Space is created within formal structure passing through creation steps of point, line, surface and volume. While form is created by considering ground, wall and top surfaces within space organization. Formal structure of space created with either curvilinear or linear may be defined as either abstract or concrete, or organic or inorganic within architectural form varieties. Color concept is considered for the space following form structure has been established. Color concept, which may be considered as dye and light color may also be used in both meanings in architectural structure. Color may be perceived by realization of vision due to light and eye. Artists and scientists studying on the concept of vision have obtained color systems among other scientific findings. Therefore, architectural color creations differentiating as per terms, moving from plastic and esthetic values have reached to scientific characteristics. Hence, architects and designers utilizing from these systems and scientific terms have contributed to architectural color creations. Thus, color concept whether indoor or outdoor has become to be consciously used in architecture. Form and color concepts are present in creation of architectural space sensed through the five senses. Impacts of surface varieties are considered in form creation. Also with color concept, harmony creation in space and of which impacts to space is analyzed. Thus, space creations are studied in terms of form and color. Social and political issues, economical conditions, religion case, scientific and artistic developments influencing 20th century?s architecture are individually analyzed. 20th Century?s Architecture developing in these conditions is divided into terms. Also each term has been divided into art movements according to the impact of political and social, etc. cases where they occurred. Architectural examples in these movements occurred, are examined in terms of form and color due to space examples which are both indoor and outdoor. Form and color concepts are defined and of which position in space are studied, and their impacts in 20th century?s architecture were studied. As a result, a comparative table was given. Therefore, both historical, and formal and chromatic comparisons are provided by displaying variety of movements occurring in 20th century. Thanks to this comparison, it is observed that the movements are chronologically coincides. At the same time, their similar and different aspects are shown in respect of form and color features they have. Moreover, it was experienced that any creation of a twentieth century architect may involve in more than one movement. Thus, twentieth century architecture being the most adjacent term to today?s architecture history were analyzed through the two concepts in respect of its originality and individuality, and presented in a comparative table.
Collections