Küreselleşme sürecinde yüksek yapılaşmanın kullanıcı-çevre ilişkisi bağlamında irdelenmesi İstanbul-Levent için kullanıcı katılımlı bir yöntem önerisi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Küreselleşme, 1980li yıllardan günümüze dek tüm dünyayı etkisi altına alan bir olgudur. Küreselleşme ile önemi artan metropoller ve büyük kentler, yeni yaşam düzeninin gereklerine göre bir takım değişim süreçleri yaşamaktadır. Metropol terimi, geleneksel anlamlarından sıyrılmakta, küreselleşme ile yeni kavramlar çerçevesinde tanımlanmaktadır. Bu bağlamda kentlerde yeni yapılaşma türleri oluşmakta, mevcut bazı yapılaşmalar dönüşüme uğrayabilmektedir.Küreselleşme ile metropollerde görülen farklı yapılaşma türleri içerisinde yüksek yapılar hızlı gelişen, teknolojiyi yansıtan, sembolik ve kent içindeki baskın nitelikleriyle kentlerin geleceği için önem taşımaktadır. Kent kimliklerini fiziki ve sosyal yönleri ile etkileyebilen yüksek yapılar için her metropolün kendi dinamikleri çerçevesinde bir yüksek yapı politikası bulunmalıdır.Kentler, kenti deneyimleyen kentlileri ile var olmaktadır. Sürekli devinim içerisinde bulunan dünya düzeni ile kentli profilleri de kentler de değişmektedir. Değişim süreci güncel ihtiyaçlara göre kentlerde yeni yapılaşma girişimlerini var etmektedir. Kentliler, yeni yapılaşma süreçlerinde tasarımcılar ve yerel yönetimler ile işbirliği içinde sürece dâhil edilmeli ve söz hakkına sahip olmalıdır. Kentlileri referans veren ?kullanıcı? tanımı ile demokratik bir yaklaşım olan ?kullanıcı katılımı? kavramı kent politikaları içerisinde yer almalıdır.Dünyada yüksek yapı politikaları ve kullanıcı katılımı yöntemleri, gelişmiş ülkelerde kent yönetimleri kapsamında uygulanmaktadır. Kullanıcı katılımı yöntemleri ve yüksek yapı politikaları, kentlerin dinamiklerine özgü bir sistemde oluşturulmalıdır. Her kente uygun genel bir politika ve yöntem belirlemesi yapılamamaktadır. Çünkü her kent farklı sosyo-kültürel yapıya sahiptir ve kentliler de kente göre değişik yöntemler ile kullanıcı katılım sürecine dâhil olabilmektedir.Çalışma kapsamında, yüksek yapılaşma politikaları çerçevesinde kullanıcı katılımı modelleri; istatistik verileri, sonuç raporları, teorik önermeler ve uygulamalar ile üç farklı metropole dair yöntemler bir arada sunulmaktadır. Yüksek yapıların metropollere entegre edilme sürecinde, kentli psikolojisi ve çevre konuları ilişkilendirilmesi gereken kavramlar olarak ortaya koyulmaktadır. Belirli yüksek yapı politikaları ve kullanıcı katılımı modelleri bulunan, dünyada farklı üç metropol örneği ve kuramsal veriler ışığında İstanbul kentine dair özgün bir sorgulama yapılmaktadır. ?Yüksek yapılaşma? ve ?kullanıcı katılımı? konuları bağlamında incelenen üç farklı metropol verileri ile, İstanbul kenti irdelenmektedir. İstanbul'un ilk yüksek yapılaşma bölgesi olan Levent'de belirlenen pilot bölgede kullanıcı katılımı, kentli psikolojisi ve yüksek yapılaşmalara dair araştırmalar anket uygulaması ile somut veri niteliği kazanmaktadır. Uygulanmış olan anket çalışması ve teorik birikimler sonucunda, İstanbul Levent'de bulunan ?pilot bölgeye dair bir kullanıcı katılımı sistem önerisi? sunulmaktadır. Önerme kapsamında, kuramsal veriler, geleneksel yöntemlerin çağımıza uyarlanması ile kent dinamikleri bir arada değerlendirilmektedir. Globalization has become a phenomenon that affects all over the world since the 1980s. The impacts of globalization and new life formations with contemporary demands for city-dwellers metamorphose metropolises and mega cities. By these changing processes, the term ?metropolis? gains different meanings after globalization. As a result of globalization, new building types have been emerged or some existing building areas have been transformed to different functions in metropolises.Among all the new building types in metropolises after globalization, high-rise buildings are focused in this study, due to the fact that high-rise buildings have some dominant features such as being symbolic, technologic and giant for both physical and psychological approaches. By these characteristics, high-rise buildings affect the metropolises? individuality with their social and physical contexts. Every metropolis should have a high-rise building policy for its genuine dynamics.Cities ? Metropolises exist by their dwellers that experience city-life. Cities change in according to changing world disposals. Changes in life-styles and the functionings of the world economy, resulted with new building types. City-dwellers should have the right for participating of these new building enterprises in metropolises. This participation would be realized with city-dwellers, local authorities and designers together. User participation should be adopted into city policies as a democratic approach.User participation methods are in use by high-rise building policies in developed countries all over the world. User participation techniques should be improved by cities? own unique dynamics. There is not a common user participation methodology which is valid for all metropolises, because each one has its own socio-cultural origin. Every different citizen group could be integrated in user participation system by a specific way.In this study, user participation models under the context of high-rise building policies are tendered by statistical documents, result reports, theoretical proposals and case studies such as three different metropolises in the world. The process of integrating high-rise buildings to metropolis is introduced by the concepts of citizen psychology and environmental data. The three selected metropolises which both have high-rise policies and user participation models in their structures are analyzed with the theoretical discourses. This study concludes with a proposal for Istanbul metropolis at the certain pilot region.The first high-rise attempts are realized in Levent area in Istanbul. The pilot region is selected from Levent, one of the most outstanding combinations of both high-rise buildings and low-rise residentials. User participation proposal in Levent actualizes by the help of case studies and surveys in this study. By the help of theoretical inputs in the thesis and the case studies concludes with a proposal for ?user participation in pilot area by the context of high-rise buildings?.
Collections