Skar dokusunu penetre eden neovaskülarizasyonda venöz komponentin araştırılması: Deneysel çalışma

Abstract

p fizyolojisine ilişkin cevaplanmamış sorulardan biri flep pedikülündeki ven anatomisinin daha «ki bir travmadan nasıl etkilendiğidir. Planlanan bu deneysel çalışmada, karın flebi pedikülüne sulanan, kontrollü cerrahi travma sonrasında venöz yapılardaki rejenerasyon paterninin elenmesi amaçlandı. 50 adet Sprague-Dawley türü sıçanda yapılan çalışmada, aksiyel damar ernli karın flebi modeli kullanıldı. kontrol ve 2 deney grubu oluşturuldu. Kontrol grubunda travma görmemiş karın cildi incelendi, jer hayvanlar 2 gruba ayrıldı, ilk deney grubunda karın flebinin pedikülünü oluşturacak deri uinal ligaman boyunca tam kat olarak, vasküler yapılan da içerecek şekilde kesildi. İkinci deney bunda ise pedikülü oluşturacak bölgeden l'er cm eninde doku eksize edilip deri kenarları şılıklı olarak olarak sütüre edildi. Deney gruplarında ilk ameliyattan 10 hafta sonra, tüm ovanlar tekrar ameliyat edilerek, hayvanlara angiografi yapıldı. Karın flepleri anjiografik ve tolojik incelemeler için pediküllerini de içerecek şekilde alındı. İnsizyon grubundaki arterler iografik olarak orijinal aksiyel paterne uygun olarak görüntülendi. Buna karşılık eksizyon ıbunda diğer grubun aksine, flebin tamamı anjiografik olarak görüntülenemedi. Aksiyel ernden ziyade random patern bir vaskülarizasyon görüntülendi. Özetle, segment çıkarılmayan ıpta iyileşme tam olarak gelişirken, aradan bir segment çıkarılan grupta iyileşmenin aynı hızla 36ıadığı bulundu. Venöz angiografilerde ise insizyon grubunda daha yoğun olarak izlenen venlerin bir grupta belirgin bir aksiyel paterne kavuşamadığı gözlendi. Histolojik kesitlerde ise insizyon bundaki skar dokusunun distalinde görülen arter sayılannın kontrol grubundakine benzer silikler gösterdiği ancak venöz yapıların sayıca çok olmasına rağmen damar çaplarının daha ;ük olduğu kaydedildi. Ayrıca skarm proksimalinde görülen damarsal yapılann distaldekilerle Jaşık aynı sayıda olduğu belirlendi. Eksizyon grubunda ise bu tarzda bir yapılanma yoktu. Hem sryel hem de venöz komponentin diğer gruba göre sayıca daha az olduğu izlendi. Sonuç olarak menter kayıp olmasa da skar dokusu venöz ağacın aksiyel bir yapıya kavuşmasını engeller tundadır. çalışmada, sıçanlardaki skar dokularının arteryel restorasyonu bozmadığı ve yara iyileştikten ra bu bölgelerden orijinal dokulardakine benzer aksiyel paternli fleplerin kaldırılabileceği ancak fleplerdeki arteryel ağaca koşut giden venöz ağacın aynı şekilde restore olmadığı aşılmaktadır. Doku kaybı sonucu oluşan skarlarda ne arteryel ne de venöz yapının yeniden şmadığı ve aynı şekilde yara iyileşmesi olmadığından, bu dokuların pedikülü ile oluşturulacak )lerin en boy oranlan gözetilerek rastgele flepler olarak değerlendirilmesi gerekmektedir. 37