Farklı molekül ağırlığındaki hidroksietil starch ve%0.9 izotonik NaCl solüsyonların trombosit agregasyon fonksiyonları üzerine in vitro etkisi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
ÖZET mm Preoperatif ve intraoperatif dönemde, dokuları hipoperfuzyondan korumak amacıyla, kristaloid ve kolloid özellikler taşıyan bir çok farklı solüsyon kullanılmaktadır. Son yirmi yıl içinde klinikte kullanılan bu solüsyonların, pıhtılaşma üzerinde bir çok farklı etkileri tanımlanmıştır. İzotonik NaCl ve Ringer Laktat gibi kristaloidler hiperkoagülasyona neden olurken, özellikle Hidroksietil starch (HES) gibi koloidlerin pıhtılaşma zamanını uzattığı ve dolayısıyla opeasyon geçiren hastalarda artmış kanama komplikasyonlarrna neden olabileceği ileri sürülmüştür. HES 'in pıhtılaşma üzerindeki etkileri, bir çok in vitro ve in vivo çalışmada incelenmiştir. Bu çalışmaların sonucunda, HES 'in özellikle yüksek molekül ağırlığındaki (>200kd) solüsyonları, plazma vWF'nu azaltarak, von Willebrand hastalığına neden oldukları bildirilmiştir. Ayrıca son dönemde yapılan araştırmalarda, platelet function analyser (PFA) yöntemi kullanarak, HES 'in trombosit fonksiyonlarım olumsuz etkilediği bildirilmiştir. Saptanan anti-trombositik etkinin, trombosit agregasyon inhibisyonu olabileceği ileri sürülmüştür. Yapılan tüm çalışmalarda koagülasyonu ve primer hemostazı bir bütün olarak inceleyen yöntemler kullanılmış olması nedeniyle, HES 'in trombosit agregasyonu üzerindeki etkisi bugüne dek, net bir şekilde tanımlanmamıştır. Trombosit agregasyonu, kanamanın durdurulmasında ve yara iyileşmesinde çok önemli basamak olması nedeniyle, perioperatif dönemde kullanılan sıvıların, trombosit agregasyonu üzerindeki etkileri tüm boyutları ile araştırmak ve tammlamak önem kazanmaktadır. Günümüzde trombosit agregasyon fonksiyonları agregometre yöntemi ile araştmlmaktadır. Agregometre yöntemi trombosit agregasyon fonksiyonları hakkında en fazla bilgi veren yöntemdir. Çalışmamızda, agregometre yöntemi yardımı ile, farklı molekül ağırlığında HES ve %0,9 İzotonik NaCl ile %20 oranında dilüe edilen sağlıklı 20 donör kanındaki trombosit agregasyon fonksiyonlarında meydana gelen değişiklikler incelenmiştir. Agregasyon parametreleri olarak, maksimal agregasyon değeri ve agregasyon eğim değeri olarak belirlenmiştir. Çalışmanın sonucunda, agregasyon eğim değerlerinin hiç bir dilüsyon molekülünden etkilenmediği saptanmıştır. Bunun yam sıra, düşük moleküler ağırlığındaki HES ve İzotonik NaCl'ün maksimal agregasyon değerini etkilemezken, yüksek molekül ağırlığındaki HES msolüsyonunun maksimal agregasyon değerini yükselterek hiperagregasyona neden olduğu bulunmuştur. Yüksek molekül ağırlığındaki HES 'in bu hiperagregasyon etkisi ilk defa tanırnlanmaktadır. Yapılan önceki çalışmaların sonuçlarına dayanarak, bu etlcinin HES 'in trombosit yüzeyini kaplayarak, agregasyonun erken döneminde hızlı bir şekilde vWF'nu ve fibrinojeni bağlayarak, trombosit agregasyonunu arttırması şeklinde gerçekleştiği kanısındayız. Daha önce tarif edilen anti-trombositik etkinin de, meydana gelen prematür trombosit agregasyonu nedeniyle engellenmiş trombosit adezyonu olduğu düşünmekteyiz. Çalışmamızın sonuçlan, trombosit agregasyonun dış faktörlerden etkilenme mekanizmaları konusunda aydınlatıcı bilgiler verdiği inancındayız. Bu bilgiler ışığında, bir çok laboratuar yöntemini bir arada kullanarak yapılacak yeni çalışmalarla, klinikte kullanılan reperfüzyon sıvıların, pıhtılaşma üzerindeki etkileri ve kullanım güvenliği hakkında daha kapsamlı veriler elde edileceğini umuyoruz. iv SUMMARY Various solutions with crystalloid and colloid properties are used during preoperative and intraoperative period in order to avoid major organ hypoperfusion. İn the past twenty years of clinical practice, many of these solutions have been reported to cause different alterations over the blood coagulation, isotonic saline and lactated ringer solution are known to cause mild hypercoagulation, whereas colloids like Hydroxyethyl starch (HES) demonstrate inhibition of coagulation and are considered hazardous regarding bleeding complications in patients undegoing elective operation. The effects of HES on coagulation have been studied in many in vitro and in vivo trials. Most of the results have revealed that especially high molecular weight (>200kd) HES solutions decrease plasma vWF and cause aquired von Willebrand disease. İn recent studies, investigating the effect of HES on primary hemostasis with the use of platelet function analyser (PFA), it has been shown that HES has an anti-platelet effect, which is considered to be inhibition of platelet aggregation. Untill now, all of the investigators have studied the effects of HES on coagulation using methods that measure parameters of the global coagulation. This is one of the reasons why, we still don't know the exact effect of HES on platelet aggregation. Because platelet aggregation is a major phase in hemostasis and wound healing, understanding the effects of the solutions used in clinical practice, over platelet aggregation, remains crucial. At present, platelet aggregation functions are investigated with the use of the aggregometry device. Aggregometry is the the method that gives the best information about platelet aggregation. İn our study, twenty healthy donors have donated blood samples which were diluted in a %20 ratio using HES solutions with different molecular weights and %0,9 saline respectively. After the preparation of the dilutions, changes in platelet aggregations were investigated and recorded using the aggregometry method. Maximal aggregation value and aggregation slope value were taken as parameters of the platelet aggregation. Results showed that aggregation slope values were not affected by any solution. We also found that low molecular weight HES and saline did not affect maximal aggregation values too, but high molecular weight HES caused increment of maximal aggregation values,resulting in hyperaggregation, which in turn, as far as we are concerned is being described for the first time. Regarding the results of the previous studies, we suggest that this hyperaggregation effect is due to early binding and consumption of ligands like vWF and fibrinogen, by HES molecules which are adherent exessively on the platelet surface. The resulting premature aggregation actually occurs before, or at the time of platelet adhesion, which can lead to impairement of the whole adhesion process - possible explanation of the anti-platelet effect described previously by other investigators. We believe mat this study adds knowledge about how external factors affect platelet aggregation. New trials, combining different methods that investigate possible effects of commonly used solutions over platelet function, should provide more profound data about the safety of these solutions. VI
Collections