Helicobacter pylori`nin çocukluk çağında doğal seyrinin ve çocuklar üzerine etkisinin araştırılması
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
ÖZET Helicobacter pylori (H. pylori) sıklığı gelişmekte olan ülkelerde oldukça yüksektir. H. pylorVnin epidemiolojisindeki değişim ve H. pylori ile enfekte çocuklara etkisi hakkında az miktarda veri bulunmaktadır. H. pylori'nin edinilme ve kaybedilme oranlarının saptanması, bu oranları belirleyen risk faktörlerinin ve çocuklarda ortaya çıkan patolojilerin belirlenmesi, bu enfeksiyona yönelik olarak tarama, eradikasyon ve korunma politikalarının geliştirilmesi ve enfeksiyondan korunmak için yapılması gereken yaşam tarzı değişikliklerinin belirlenmesi için önemli bir temel oluşturacaktır. H. pylori sıklığını belirlemek amacıyla 6 yıl önce üre soluk testi (ÜST) kullanılarak taranmış olan 327 çocuğun 6 yıl sonra tekrar değerlendirilmesi planlandı. H. pylori'nin şu anki sıklığını belirlemek, enfeksiyonun kaybedilme ve kazanılma oranlarını belirlemek, daha önceden enfekte olduğu bilinen çocuklarda ortaya çıkan patolojileri araştırmak amacıyla bu çocuklara tekrar ulaşılmaya çalışıldı. Takipte 136 çocuk değerlendirilebildi ve bu çocuklara ÜST uygulanarak H. pylori statüsü belirlendi, anket yapılarak sosyoekonomik statüleri ve yaşam koşulları ve H. pylori ile ilişkili semptomların varlığı araştırıldı ve sistemik muayeneleri yapıldı. Toplamda 327 çocuktan 136'sı tekrar değerlendirmeye alınabildi. İlk değerlendirmede bu 136 çocuğun H. pylori prevalansı %52,9 olarak bulunurken, daha önce enfekte olmamış çocuklarda enfeksiyonun edinilme oranı %14 (yıllık edinilme oranı %2,3), önceden enfekte olduğu bilinen çocuklarda ise enfeksiyonu kaybedilme oranı %5,5 (yıllık kaybedilme oranı %0,9) olarak bulundu. H. pylori prevalansmm yaş gruplarına göre değişimine bakıldığında ise başlangıçtaki yaşlan 8 yaşın altında olanlarda H. pylori sıklığı %45,3'ten %49.1'e yükselmiş, 8-10 yaşIll arası çocuklarda %54'ten %62'ye yükselmiş olarak bulunurken, 10 yaşm üzerindeki çocuklarda her 2 araştırmada da bu oran %68 olarak bulundu. Son 6 ay içerisinde antibiotik kullanmış olanlarda H. pylori sıklığı, kullanmamış olanlara göre anlamlı olarak daha düşük bulundu (antibiotik kullananlarda %44 iken kullanmayanlarda %65,4, p<0,05). H. pylori ile enfeksiyonuyla ilişkisi olduğu düşünülen semptomlar sorgulandığında H. pylori enfeksiyonuyla reküren karın ağrısı veya dispepsi arasında ilişki bulunmazken baş ağrısı ve cilt döküntüsü H. pylori ile enfekte olan çocuklarda daha sık tariflenmekteydi. Sonuç olarak, çalışmamızda okul öncesi ve okul çağındaki sağlıklı Türk çocuklarında enfeksiyonunun edinilme hızı kaybedilme hızından 2,5 kat daha fazla olarak bulunmuştur. Reküren karın ağrısı ve dispeptik yakınmalar H. pylori ile enfekte çocuklarda enfekte olmayanlara göre daha sık değilken, başağrısı ve cilt döküntüsü H. pylori ile enfekte çocuklarda daha sık tarif edilmiştir. H. pylori enfeksiyonu en fazla 10 yaş öncesi dönemde edinilmekte olup H. pylori sıklığı 1998 yılına göre 2004 yılında artış göstermiştir. Enfeksiyondan korunmak için geliştirilmesi gereken stratejiler daha çok 10 yaşından küçük çocuklara ve düşük-orta sosyoekonomik gruba ait çocuklara yönlendirilmelidir. Anahtar kelimeler: ÜST, takip, H. pylori, çocuk IV ABSTRACT Background: High seroprevalence rates for Helicobacter pylori (H. pylori) have been reported in developing countries, yet few studies exist that determine the pattern of change in the epidemiology and the outcome of H. pylori infection among children. The rate of acquisition and loss of H. pylori are critical for understanding the epidemiology of H. pylori infection, and identifying best time to institute life style changes that might protect children from infection, and also it may provide rationale for eradication, screening and protection policies. Aim: Our aim was to conduct a prospective study to elucidate the outcome, rate of acquisition and loss of H. pylori infection in a population of children who were followed-up for the last 6 years. I3C-urea breath test (UBT) was used to determine the annual and overall rates of acquisition and loss of//, pylori infection in a cohort of 327 children. Methods: This cohort study is based on the follow-up of 327 healthy Turkish children aged between 3-12 years at baseline. The baseline examination had been performed in 1 998 and the follow-up was conducted about 6 years after the baseline examination. In both examinations all children were investigated for their socioeconomic status, living conditions, abdominal symptomatology and some extraintestinal symptoms assumed to be related with H. pylori by means of a questionnaire. The infection status was previously and currently defined by UBT. Results: In total, 136 out of 327 (41%) children were recruited, and follow up information and repeat UBTs were available. At baseline examination, the prevalence of infection in children with follow-up information was 52,9%. The incidence of H. pylori infection among previously uninfected children was 14% (annual acquisition rate 2,3% per year), and the loss of infection among previously infected children was 5,5% (annual loss rate 0,9% per year) during the follow-up.Regarding the change in the prevalence of H. pylori from 1998 to 2004, the infection rate increased from 45,3% to 49.1% in children younger than 8 years, increased from 54% to 62%) in children at ages of 8-10 years, remained same as 68%> in children older than 10 years. The increase in prevalence of H. pylori infection was mostly confined to the boys. There was an inverse relationship between the prevalence of H. pylori and the socioeconomic status and household density of the families of children. H. pylori infection was significantly less common in children who have used antibiotics during last 6 months before the UBT examination (44,8% in children used antibiotics vs 65,4% in children not used antibiotics, p<0.05). Concerning the association between H. pylori infection and presence of clinical symptoms, no correlation was found between the H. pylori status and the history of recurrent abdominal pain or dyspepsia, while the frequency of headache and skin rash was higher in children infected with H. pylori. Conclusions: This prospective cohort study in a high-risk group of children living in Turkey revealed that the acquisition rate of H. pylori infection was 2.5 fold higher than the loss of infection, and it was more prominent among boys. It was found that the presence of recurrent abdominal pain or dyspepsia was not related to the H. pylori status in our cohort group, whereas headache and skin rash was more frequently observed in children infected with H. pylori. Our findings indicate that acquisition of H. pylori mostly occurs before 10 years of age and at adolescence reaches a steady state percentage and the incidence of H. pylori seems to be increasing from the year of 1998 to 2004. Data regarding acquisition and loss of H. pylori infection are critical for understanding the epidemiology of infection and development of preventive and treatment strategies. Key words: UBT, H. pylori, follow-up, children
Collections