Takayasu arteritinde serum mannoz bağlayan lektin düzeyleri
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Amaç: Takayasu arteriti, çoğunlukla aorta ve ana dallarını tutan, kronik seyirli bir büyük damar vaskülitidir. Takayasu arteritinin etyolojisi halen bilinmemekle birlikte, otoimmünitenin rol aldığı yaygın olarak düşünülmektedir. Ayrıca otoimmüniteye ek olarak, etyolojide genetik ve infeksiyöz ajanlar gibi çevresel faktörlerin de önemli bir rolü olabileceği düşünülmektedir. Takayasu arteritinde granülomatöz histo-patholoji ve artmış tüberkülin deri testi pozitifliği nedeniyle sifıliz ve tüberküloz gibi enfeksiyöz ajanlar etyolojide suçlanmaktadır. Kompleman sistemi aktive eden 3 ayrı yoldan biri olan C-lektin yolu, MBL'nin bakteriye! karbonitratlara bağlanması ile aktive olmaktadır. Düşük serum MBL (s-MBL) seviyeleri ve MBL gen mutasyonları, tekrarlayan enfeksiyonlar ve romatoid artrit, SLE ve Behçet hastalığı gibi bazı otoimmün hastalıklarla ilişkili bulunmuştur. Bu veriler ışığında bu çalışmada TA hastalarında s-MBL düzeylerinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Material-Methods: Serum MBL düzeyi, anjiyografik olarak TA tanısı konulan ve ACR' m 1990 klasifıkasyon kriterlerine uyan 65 hastada (K/E: 60/5, ortalama yaş: 36.8+11 yıl) ve 105 sağlıklı kontrolde (SK) (K/E: 63/42, ortalama yaş:34.7+8.6 yıl) ELISA yöntemi ile ölçüldü. TA ve kontrol grupları normal ve düşük MBL grupları olmak üzere ayrıldı (düşük MBL seviyesi için cut off ; 500 37ng/ml olarak belidendi). Hipertansiyon, retinopati, serebrovasküler hastalık, aort yetmezliği, tüberkülin deri testi pozitifliği ve angiografık bulgular ve HLA-B Ş2 pozitifliği gibi klinik ve laboratuvar bulgularla ile serum MBL düzeyleri karşılaştırıldı. Sonuçlar: Hem hasta hem de kontrol gruplarında serum MBL düzeyleri yaygın bir dağılım göstermekteydi (TA: 14-6121 ng/ml, SK: 0 - 7949 ng/ml). Her iki grup arasında medyan serum MBL düzeylerinde istatiksel olarak anlamlı fark gözlenmedi (TA: 3631 ng/ml and HC: 3175 ng/ml). TA hastalarında düşük MBL düzeyi (< 500 ng/ml) sıklığında da (%15.3, 10/65), kontrol grubu (%16.2, 17/105) ile karşılaştırıldığında istatiksel fark gözlenmedi. Düşük MBL seviyeleri ile klinik ve anjiografık bulgular arasında ilişki saptanmadı. Tartışma: Bu çalışma ile TA hastalarının s-MBL düzeylerinin sağlıklı kontrollerden farklı olmadığı gösterilmiştir. Bu bulgu MBL eksikliğinin TA pathogenezinde rolü olmadığını düşündürmektedir. TA pathogenezinde rol alan olası mekanizmaların aydınlatılmasında daha fazla çalışmalara ihtiyaç vardır. 38 Objective: Takayasu arteritis- is a chronic large-vessel vasculitis, predominantly affecting the aorta and its main branches. The etiopathogenesis of TA is still poorly understood but an autoimmune basis is widely suggested. In addition, genetic and environmental factors like infectious agents also probably play an important role (1). An infectious factor such as syphilis or tuberculosis js implicated with the granulomatous histology and increased positive tuberculin skin tests in TA (2). The C-lectin pathway which is one of the three complement pathways is known to be activated by binding of mannose-binding lectin (MBL) to bacterial carbonhydrates. Low serum MBL (s-MBL) levels and MBL gene mutations are observed to be associated with recurrent infections and some autoimmune disorders such as rheumatoid arthritis, SLE and Behcet's Disease. With this background, s-MBL levels were investigated in patients with TA. Material-Methods: MBL levels were measured in the sera of 65 patients with TA (F/M: 60/5, mean age: 36.8±11 years) and 105 healthy controls (HC) (F/M: 63/42, mean age:34.7+8.6 years) using ELISA. All patients fulfilled the proposed classification criteria of the American College of Rheumatology (ACR)(4). TA anâ control groups were divided into normal and below normal (low) MBL groups (the cut off value for low MBL levels was 500 ng/ml). Serum 39MBL levels were compared with clinical manifestations including hypertension, retinopathy, cerebrovascular disease, aortic regurgitation, positive tuberculin skin tests and angiographic findings and HLA-B52 presence. Resuls: A wide range of serum MBL levels were detected in both patient and control groups (range, TA: 14-6121 ng/ml, HC: 0-7949 ng/ml). No significant difference was observed in the median serum MBL levels among both groups (TA:3631 ng/ml and HC: 3175 ng/ml). The frequency of low MBL levels (< 500 ng/ml) in TA patients (13.8%, 9/65) also did not differ significantly from the controls (16.2%, 17/105). No correlation of low MBL levels with clinical manifestations and angiographic findings was observed. Conclusion: This study demostrates that s-MBL levels in serum among TA patients were not different from healthy controls. This indicates that MBL deficiency does not contribute to the pathogenesis of TA. Further studies are warranted to clarify the possible mechanisms involved in pathogenesis of TA. 40
Collections