Deciphering radical ecology in contemporary british fiction: Julian Barnes, David Mitchell and John Fowles
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Bu tezin amacı, köklerini modernite karşıtlığında bulan Radikal Ekoloji Hareketi ve Postmodern ideolojinin ortak bir çevresel etik ışığında edebi zeminde buluşmalarını sağlamaktır. Dolayısıyla, bu çalışmada ekolojik bir postmodern edebiyat teorisinin, mevcut çevre krizinin daha derin bir felakete dönüşmeden bireysel ve toplumsal uzamda bir paradigma değişikliği yaratması açısından nasıl ciddi katkılar sunabileceği tartışılmıştır. Bu bağlamda, Julian Barnes'ın A History of the World in 101/2 Chapters, David Mitchell'in Cloud Atlas ve John Fowles'un The Collector adlı romanları sundukları zengin ekolojik imgeler ve çevreci söylemler bakımından Derin Ekoloji, Toplumsal Ekoloji ve Ekofeminizm gibi bazı radikal ekolojik akımlar ışığında analiz edilmiştir. Söz konusu eserlerde çözümlenen bu radikal ekolojik öğretiler göz önüne alındığında, modernitenin kurguladığı üst anlatıları reddeden postmodern edebiyatın insanmerkezciliğe karşı ekolojik bilinci teşvik ettiği yeni bir ekolojik aydınlanma çağının ortaya çıkışına ve ayrıca hiyerarşi ve tahakkümden arındırılmış, geleceğin ekolojik toplumlarına öncülük edebileceği sonucuna varılmıştır. The purpose of the study is to enable Radical Ecology Movement and Postmodern ideology which find their roots in the assumptions of anti-modernity to be fused in a literary ground in the light of common environmental ethics. The study also offers discussions for how an ecological postmodern literary theory can provide significant contributions to the paradigm shift in social and individual dimensions before the extant environmental crisis turns into a deeper turmoil. In this context, concerning ecological images and environmental discussions they provide, A History of the World in 101/2 by Julian Barnes, Cloud Atlas by David Mitchell and The Collector by John Fowles are analyzed through the lens of such radical ecological currents like Deep Ecology, Social Ecology and Ecofeminism. Bearing in mind the radical ecological doctrines embedded in these texts, it is concluded that ecological postmodern literature disavowing metanarratives constructed by modernity can be of paramount importance to the emergence of a new age of green enlightenment promoting environmental consciousness against homocentrism and also of ecological societies of the future recovered from domination and hierarchy.
Collections