Almanya`ya göç ve sığınmacı sorununun Almanya`ya etkileri

Abstract

Çalışmamızda göç, mülteci ve sığınmacı olgusunun geleneksel tanımından yola çıkılarak Almanya'nın, geçmişinden günümüze olan süreçte göç hareketleri üzerine edindiği siyasal, iktisadi ve toplumsal tecrübeye dikkat çekilmek istenmiştir. Nasyonal Sosyalist Almanya döneminde Hitler, ırkçı bir halk birliği düzeni kurmuştur. Bu savaş döneminde göçmen ve yabancılara karşı sert bir tutum sergileyen Almanya göç almaktan ziyade göç vermeye başlamıştır. Bununla birlikte soğuk savaş döneminde Doğu Almanya'nın aldığı bir kararla 13 Ağustos 1961 tarihinde `Berlin Duvarı` inşa edilmiştir ve iki kutuplu bir Almanya sistemi meydana gelmiştir. Savaş sonrasında Batı Almanya'nın iktisadi yükselişiyle beraber iş gücüne olan ihtiyacı önemli derecede arttı. Bu ihtiyacı karşılamak için 1955 ve 1968 yılları arasında İtalya, İspanya, Portekiz, Yunanistan, Türkiye ve Yugoslavya gibi ülkelerle karşılıklı işçi alımı anlaşmaları imzalandı. İlerleyen süreçte de 1989 yılında duvarın yıkılıp 1990da iki Almanya'nın birleşmesiyle birlikte Doğu Almanya'nın ekonomik, kültürel ve siyasal anlamda Batı Almanya'ya entegre olma süreci başladı.Günümüz Almanya'sı ise insan hakları üzerine `Batı` standartlarını tam anlamıyla sağlamış olsa da göçmen, mülteci, sığınmacı meselelerinde onların hak ihlallerinin sorgulanarak ortaya çıkarılması önem arz etmektedir. Bu çalışmada ilgili konularda alınan olumlu/olumsuz mahkeme kararları ve yasal süreçler incelenerek insan hakları ihlali niteliği taşıyan olaylar ele alınmakta ve medya tarafından nasıl aktarıldığı analiz edilmektedir.

Embarking on the conventional definition of such phenomena as migration, refuge and asylum seeker, the current study aims to draw attention to the political, economic and societal experience gained by Germany concerning migration movements from the past to the present. During the period of National Socialist Germany, Hitler established a racist public union. Throughout this war period, Germany held a harsh attitude towards immigrants and foreigners and started to send immigrants rather than receive migration. Besides this, with the decision taken by East Germany, the Berlin Wall was constructed on August 13, 1961 and bipolar Germany ensued. In the aftermath of the war, owing to the economic escalation of West Germany, the need for workforce significantly enhanced. In order to cater for this need, agreements were signed between 1955 and 1968 with the purpose of recruiting workers from Italy, Spain, Portuguese, Greece, Turkey and Yugoslavia. In the ongoing period when the Berlin Wall fell and reunification of Germany took place, the economic, cultural and political integration of East Germany into West Germany initiated.Even though today's Germany has maintained `western` standards on human rights, it is of high importance to query and unravel rights infringement of immigrants, refugees and asylum seekers. In this study, negative as well as positive court judgments, on the basis of legal processes, occurrences characterised by human rights infringements are undertaken and how they are conveyed by the media are analysed.