Stratejik diyalog plan çerçevesinde Kıbrıs sorunu: Çatışma analizi mi çözüm önerisi mi?
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Çatışma, çok boyutlu bir karakterin yaygın sosyal sürecidir. Bir ilişkide iki veya daha fazla taraf arasındaki hedeflerin veya değerlerin uyumsuzluğu olarak tanımlanır, birbirlerini kontrol etme girişimleri ve birbirlerine karşı antagonistik duygular ile birleştirilir. Her türlü insan ilişkisinde ve tüm sosyal ortamlarda insanlar arasında çatışma oluşur. Nitekim insanoğlu tarih boyunca uluslararası krizlerden iç savaşlara kadar farklı türdeki çatışmalara tanık olurken olumsuz etkilerine de maruz kalmıştır. Bu noktada uluslararası ilişkiler disiplinin ortaya çıkışının temel nedenlerinden biri toplumlar arası ilişkilerin neden çatışmacı olduğunu sorgulamaktır. Amaç, çatışmayı çözümlemek ve insanoğlunun yüzyıllar boyu çektiği acıları niceliksel ve niteliksel yöntemlerle irdeleyerek barışa giden yolu aramaya çalışmaktır. Çatışma tek başına ne iyi ne de kötüdür. Ancak çatışmanın ele alınma şekli yapıcı veya yıkıcı olup olmadığını belirler. Çatışma düzeyi ne olursa olsun var olan uyumsuzluklarla başa çıkmak için farklı yaklaşımlar vardır. Hangi yaklaşımın benimsenmesi gerektiği ise çatışma analizi sonucunda elde edilen bulgulara göre belirlenir. Zira her çatışma süreci, dinamiği, etkisi ve şiddeti ile farklıdır ve kendi özelinde değerlendirilmelidir. Doğru çatışma analizinin olmaması, şiddeti önlemek için kaçırılan fırsatlara veya yanlışlıkla çatışmayı tetikleyen veya şiddetlendiren kötü tasarlanmış müdahalelere yol açabilir. Bu nedenle, üretken sonuçları en üst düzeye çıkarmak ve yıkıcı olanları en aza indirmek için temel çatışma süreçlerini anlamak önemlidir. Bu hedefe ulaşmak ve doğru politik çözümleri bulmak için bilgi kritik bir rol oynamaktadır. Dolayısıyla sadece çatışmaların doğası, zorlukları, dinamikler açısından özgüllükleri ve altta yatan nedenlerinin tanınmasıyla ilgili derin ve doğru bir anlayışla, yeterli ve etkili yanıtlar vermek mümkündür. Çatışma analizi çalışmaları bu konuda geniş bir teorik ve ampirik literatür üretmiştir. Bu bağlamda çalışmanın iki amacı bulunmaktadır. Birincisi Kıbrıs sorununun kapsamlı bir şekilde analiz edilmesidir. İkinci amaç ise çalışmada tercih edilen modelin çatışma analizinin ötesinde bir barış projesi olarak değerlendirilip değerlendirilemeyeceğini tespit etmektir. Conflict is a pervasive social process of a multidimensional character. It is defined as the mismatch of goals or values between two or more parties in a relationship and is combined with attempts to control each other and antagonistic feelings towards each other. Conflict occurs between people in all kinds of human relationships and in all social settings. As a matter of fact, throughout the history, humankind witnessed different types of conflicts, from international crises to civil wars, while also suffering from negative effects. At this point, one of the main reasons for the emergence of international relations discipline is to question why inter-communal relations are confrontational. The aim is to resolve conflict and try to search for the path to peace by examining the suffering of human beings for centuries by quantitative and qualitative methods. Conflict by itself is neither good nor bad. However, the manner in which conflict is handled determines whether it is constructive or destructive. Regardless of the level of conflict, there are different approaches to deal with existing incompatibilities. Because every conflict process is different with its dynamics, effect and severity and should be evaluated on its own. The absence of accurate conflict analysis could lead to missed opportunities to prevent violence or to poorly designed interventions that inadvertently trigger or exacerbate conflict. Therefore, it is important to understand basic conflict processes to maximize productive results and minimize destructive ones. In order to attain this goal and find the right political solutions, knowledge plays a critical role. Therefore, it is possible to give adequate and effective answers only with a deep and accurate understanding of the nature of the conflicts, their difficulties, their specificity in terms of dynamics and the recognition of their underlying causes. Conflict analysis studies have produced a vast theoretical and empirical literature on the subject. In this context, the study has two objectives. The first is the comprehensive analysis of the Cyprus problem. The second aim is to determine whether the preferred model in the study can be evaluated as a peace project beyond conflict analysis.
Collections