Omuz impingement sendromlu hastalarda trombositten zengin plazma(PRP) uygulaması sonrası ıdeal fizyoterapi(IPRP-PT) çalışma protokolünün ağrı,fonksiyon ve kinezyofobi üzerine etkisi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Çalışmanın amacı, omuz impingement sendrom tanılı hastalarda trombositten zengin plazma (PRP) uygulaması sonrası, ideal fizyoterapi (IPRP-PT) çalışma protokolünün ağrı, fonksiyon ve kinezyofobi açısından etkinliğinin araştırılmasıdır. Bu çalışma Özel Ethica İncirli Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon bölümü, İstinye Üniversitesi Medical Park Gaziosmanpaşa Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Bölümü'ne başvuran omuz impingement sendrom tanılı, PRP uygulanmış 54 hasta ile yapıldı. Hastalar randomize olarak eşit sayıda iki gruba ayrıldı. 21 gün boyunca, 1. gruba (n=27) IPRP-PT çalışma protokolü, konvansiyonel fizyoterapi uygulanıp ev egzersiz programı verildi, 2. gruba (n=27) yalnızca konvansiyonel fizyoterapi programı uygulandı. Değerlendirmeler tedavi öncesi ve sonrasında yapıldı. Normal eklem hareket açıklığı universal gonyometre ile, kas kuvveti manuel kas testi ile, postür değerlendirmesi Corbin postür analizi ile değerlendirildi. Ağrı değerlendirmesinde kısa form Mc-gill, Vizüel Analog Skala (VAS), fonksiyonel değerlendirmesinde Constant Murley Skoru (CMS), Kol Omuz ve El Sorunları Anketi (DASH), Üst Ekstremite ve Boyun Fonksiyonel Değerlendirme Testi (FIT-HaNSA) kullanıldı. Yorgunluk Yorgunluk Şiddet Ölçeği ile kinezyofobi ise Tampa ölçeği ile değerlendirildi. Tedavi öncesi ve sonrası ölçülen tüm parametreler açısından grup 1'deki değişimin grup 2.'ye göre daha anlamlı olduğu tespit edildi. Sonuç olarak PRP sonrası IPRP-PT protokolünün ağrı, fonksiyon ve kinezyofobi açısından, tek başına konvansiyonel fizyoterapi yaklaşıma göre daha etkili olduğu bulundu ve omuz impingement sendrom tedavisinde uygulanabilecek omuz protokolü olabileceği sonucuna varıldı. The aim of this study is to investigate the effectivenes of ideal physiotherapy (IPRP-PT) study protokol in terms of pain, function and kinesiophobia after platelet rich plasma (PRP) in patients with shoulder impingement sendrome. This study was carried out with 54 patients with shoulder impingement syndrome who applied to the Special Ethica İncirli Hospital and İstinye University Medical Park Gaziosmanpaşa Hospital Physical Therapy and Rehabilitation department. Patients were randomly divided into two groups. For 21 days, IPRP-PT study protocol and conventional physiotherapy was applied and a home exercise program was given to the first group (n=27), only conventional physiotherapy program was applied to the second group (n=27). Assessments were applied before and after treatment. Range of motion, with universal goniometer, muscle strength with manuel muscle test, posture evaluation was evaluated by Corbin posture analysis. Short form Mc-Gill and Visual Analogue Scale (VAS) for pain assessment, for the evaluation of the function; Constant Murley Score (CMS), The Disabilities of the Arm, Shoulder and Hand Score (DASH), The Functional Impairment Test-Head, and Neck/Shoulder/Arm FIT HaNSA Protocol was used. Fatique was evaluated with The Fatigue Severity Scale (FSS) and kinesiophobia was evaluated with the Tampa Scale. In terms of all parameters measured before and after treatment, the change in group 1 was found to be more significant than group 2. As a result, the IPRP-PT study protocol after PRP was found to be more effective in terms of pain function and kinesiophobia than the conventional physiotherapy approach alone, and it was concluded that there is a shoulder treatment protocol that can be applied in the treatment of shoulder impingement syndrome.
Collections