Kıyı yenileme projeleri: Proje geliştirme stratejileri ve koruma yaklaşımları
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Liman faaliyetlerin sürdürülmelerinde yaşanan teknolojik gelişmeler ve buna bağlı olarak geliştirilen stratejik uygulamalar, 20. yüzyıl ortalarından itibaren liman şehirlerinde su ile kara arayüzünde köhnemeye sebep olmuş ve kaçınılmaz sonuçlara yol açmıştır. Kıyı yenileme projeleri ile 1960lı yıllardan bu yana Kuzey Amerika'dan başlayarak dünyanın farklı coğraflarında yerel yönetimlerin kararları ve vizyonları doğrultusunda gerçekleşmiştir. Geçmişten bugüne gerçekleşmiş her proje kendi döneminin koşulları altında ve geliştirdikleri vizyonlar çerçevesinde kıyıları dönüştürmüşlerdir. Her birinin uygulamaları ve deneyimleri kendilerinden sonra gelen projeler için öncü ve yol gösterici olmuştur. Dolayısıyla tarihsel süreçte takip edildiği zaman kıyı yenileme projelerinin her aşamasında yaşanan gelişmeler ve bugün genel yaklaşımların nasıl değiştiği gözlemlenebilir. Bundan ötürü, bu çalışma kapsamında sırasıyla Baltimore Inner Harbour, Rotterdam Kop van Zuid, Barselona Port Vell, Anvers het Eilandje ve Bordeaux Garonne Nehri Yenileme Projeleri; kıyı yenileme projesi geliştirme stratejileri, hedefler, planlama kararları, organizasyonel strüktür, koruma yaklaşımları ve her bir proje ile ilgili görüş ve değerlendirmelere yer verilerek incelenmiştir. Bu projelerin yanısıra RDM Rotterdam Tersaneleri Dönüşümü ve Gdansk Tersaneleri Dönüşümü ile liman faaliyelerine hizmet etmiş endüstri mirası dönüşümleri yine kıyı yenileme projeleri üst başlığı altında değerlendirilmiştir. Her liman şehri geçmişten günümüze küreselleşmenin kıyılara etkisi ile birlikte ve doğal bir sonucu olarak kıyı yenileme projelerine ev sahipliği yapmıştır ya da yapacaktır. Yapılan analizler ve araştırmalar ışığında, sürdürülebilir ve ideal bir dönüşümün yaşanması, liman faaliyetlerine hizmet etmiş ve yine bu faaliyetler aracılığıyla taşınmış bilginin bir eseri, bir `liman mirası` olarak vurgulanan kültürel miras alanlarının korunarak yaşatılması için gereken stratejiler ve koruma yaklaşımları belirtilmiştir. The waterfront is an invaluable intersection of the local host country and the global outside world owing to overseas trade relations since ancient times. Every interaction between cultures has contributed to the waterfront as well as to the city. It is clear from evidence that the knowledge of experts, planning professionals and the labour class have travelled along the port activities and have built the waterfronts. The traded knowledge which is embedded and manifested physically/concretely in the built environment as proof of the first recognition of globalization. For that reason, the waterfronts of port cities must be considered as a cultural heritage, which was cultivated at the intersection of the local and the global. In other words, the tangible and intangible heritage is a legacy of transmitted human knowledge across boundaries. However, in some cases, being at the intersection of the local and the global has not been widely considered by local decision makers, or it has never been the subject of heritage debates at the local level. For that reason, this work emphasises on port heritage and uses select cases such as Baltimore Inner Harbour, Rotterdam Kop van Zuid, Barcelona Port Vell, Antwerp 't Eilendje, Bordeaux Garonne River Transformation, RDM Campus and Gdansk Shipyard transformations respectively in order to understand the nature of waterfront regeneration projects and their evolution over time. The conclusion evaluates the results and provides certain perspectives for the development strategies and conservation approaches for waterfront regeneration projects.
Collections