Post-modern pratikler üzerinden, sosyal medya temelli konumsal bilginin kentsel tasarıma etkisi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Günümüzde, kitlesel iletişim araçları ile birlikte internet ve buna bağlı uygulamalar, gündelik hayatın içine girmekte ve çoğu kişi tarafından kullanılmaktadır. Kullanıcılar, bu araçlarla gündelik hayat deneyimlerini istekli bir biçimde izlenebilir hale getirmektedir. Çok yakın bir tarih ile birlikte, artan bu sosyal medya paylaşımlarının temelindeki tüketim toplumu olma ibaresi incelenmekte ve insanların kendilerine ait belli bilgileri paylaşma ihtiyaçlarının doğuş biçimi irdelenmektedir. Belirtilen bu araçlarla insanlar her saniye, bulundukları mekanlara ait veriler üretebilmektedir. Kent içinde parçacıl bir sensör oluşturmaktadırlar. Sosyal medyada üretilen bu verilerin, kentsel tasarım çerçevesinde, üzerinde düşünülmesi gereken bilgiler yaratıp yaratmadığı araştırmanın asıl konusunu ortaya çıkarmaktadır. Bu mekanlardaki kullanıcıların, mekanları hangi amaçla kullandıklarının ve mekandaki tüketim faaliyetlerindeki önceliklerinin tespit edilmesi amaçlanmıştır. Modern toplum yapısındaki tüketim olgusundaki tüketici merkezli yapının, günümüzde üretimin öneminin zayıflamasından kaynaklanan merkezsiz bir yapıya dönüşmesi ile metalara ek olarak bireyler, mekanlar ve değerler de tüketilebilir bir hale dönüşmüştür. Post-modern tüketim pratiklerinin net bir şekilde okunabildiği platformlar arasında ise dolayımlanmış iletişim araçları ile bireysel iletişim araçları haline gelen sosyal medya mecraları yer almaktadır. Tüketilen değer ve sembollerin statü göstergesi haline geldiği bu sistem içerisinde, bireyler, bu tüketim eylemlerini sosyal medya üzerinden bir `gösteri` haline getirmektedir. Tüketim pratiklerinin açık bir şekilde paylaşılıyor olması izlenebilirlik ve denetlenebilirlik konusunun sorgulanmasını gerektirmektedir. Büyük bir veri kümesi oluşturan sosyal medya verilerinin izlenebilirlik tartışmasındaki yeri, karmaşıklığı ve çokluğu, bilinen gözetim toplumu algısının dışına çıkmasına sebep olmaktadır. Sosyal medya üzerinden kişilerin yaptığı bu paylaşımlar toplumdaki tüketim eğilimleri hakında veri oluşturmaktadır. Bu doğrultuda da verilerin de belli yöntem ve tekniklerle çekilerek kullanılması alan çalışmasını oluşturmaktadır. Sosyal medya verileri üzerinden yapılan çalışma, incelenen tüketim toplumu, izlenebilirlik ve iletişim kültürü çerçevesinde incelenmiştir. Belirtilen bu yöntem ile toplanan verilerin; çeşitli analizler ve sentez çıkarımları doğrultusunda, kentsel tasarım yapılacak alanlarda ne gibi müdahalelerde bulunulması gerektiğine dair fikir vermesi amaçlanmaktadır. Etkin bir `yer` yaratma sürecinde sosyal medyadan sağlanan bu verilerin teknoloji sayesinde `açık-katılımcı` bir sistem yaratmakta başarılı olma durumu araştırılmıştır. Bu yöntem, insanların belirlenen mekanlardaki davranışları, bu mekanlardan beklentilerine odaklanıp, paylaşımların içeriklerine bakılarak değerlendirilmiştir. Today, the mass media, internet and related applications come into daily life and are used by the most people. By these tools, users make daily life experiences trackable by someone else. With a very recent history, the term of being a consumer society which is the basis of increasing social media shares is examined. Also, the people's needs of sharing information about themselves is examined in the fact of consumer society. With these tools, people can generate data about their location every second. They generate a partitive sensor in the city. Whether the data produced on social media creates information that needs to be considered within the framework of urban design, reveals the main subject of the research. The purpose of this study is to determine their priorities in consumption activities and to examine the usage of those locations. Today The consumer-centered structure in the consumption fact in the modern society structure has turned into a decentralized structure which is caused by the weakening of the importance of production. Thus, in addition to commodities, persons, places and values have become consumable. The platforms where post-modern consumption practices can be read clearly include mediated communication tools and social media channels that become individual communication tools. In this system, where consumed values and symbols become indicators of status, individuals show these consumption actions through social media.The fact that consumption practices are clearly shared by technological tools requires the questioning of traceability and controllability. The place, complexity and abundance of social media data, which constitute a large data set, in the discussion of traceability leads to goes beyond the perception of the known surveillance society.These shares made by people on social media constitute data on consumption trends in society. In this respect, using the data by using certain methods and techniques constitutes the field study. The study based on social media data has been examined within the framework of consumer society, traceability and communication culture.The data collected by this method is specified as; In the light of various analyzes and synthesis inferences, it is aimed to give an idea about what kind of interventions should be done in urban design areas. In the process of creating an effective `place`, the data obtained from social media has been investigated to be successful in creating an open-participant system through technology. This method has been evaluated by focusing on the behaviors of people in designated places, their expectations from these places and looking at the contents of the sharings.
Collections