Konut üretiminde uyarlanabilir tasarım yaklaşımları
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Bireyin yaşama alanı olan 'yuva' olgusu, varoluşsal gerekliliklere dayanmaktadır. Bu anlamıyla ev, bireyin kendi tercih ve gereklilikleri doğrultusunda inşa ettiği, süreç içinde gelişen ihtiyaçları doğrultusunda yeniden kurgulayabildiği, bu sayede kimliğini bulabildiği hâkimiyet alanı, mesken yeridir. Günümüzde konut üretimine dair problemlerden biri bu anlamın kaybedilmesi, yaşama biriminin fiziksel bir biçime dönerek birey ve zaman ile ilişkisinin koparılmasıdır. 'Zaman' ve 'birey' e göre değişen anlam çeşitliliğine rağmen kalıp halinde tek tip sunulan konut üretimi, bireyin yaşama alnına yabancılaşması, aidiyet kuramaması gibi pek çok problemi beraberinde getirmektedir. Bireyin yaşama birimi ile ilişkisinin kurulabilmesi, süreç içinde gelişen tercih ve ihtiyaçlarını yaşama birimine yansıtabilmesi ile mümkündür. Bireysel çeşitlilik ve zamanın belirsizliği, bu değişim ve gereksinimleri öngörülemez yapmaktadır. Buna karşın, tarihsel süreçte gelişen değişebilir ve esnek tasarım yaklaşımlarının, mimarın öngördüğü sınırda ve yapısal alanda kalması, bireyin ve zamanın beraberinde getirdiği parametrelerin hızla değiştiği günümüz çağında yetersizliğine neden olmakta, alternatif bir yaklaşım gerekliliğini ortaya koymaktadır. Bu amaçla çalışmada, esneklik kavramının ardılı ve günümüzdeki karşılığı olarak, çağdaş ihtiyaçların anlık/ sürekli akışını karşılamak amacıyla birey-mekân etkileşimine ve organik bir gelişim sürecine işaret eden bir yaklaşım önerisi olarak 'Uyarlanabilirlik' kavramı sunulmaktadır. Çalışmada kavramın etimolojik kökeni, tarihsel gelişim süreci, anlamsal ve kavramsal olarak mimari tartışma ortamlarında nasıl yer bulduğuna dair kuramsal bir altlık oluşturulmaktadır. Bireyin ve zamanın yeniden tasarıma dahil edildiği bir yaklaşımı tarifleyen 'Uyarlanabilirlik' kavramına ilişkin bir metodoloji geliştirebilmek amacıyla konut üretimine ilişkin problemler alt başlıklara ayrılarak kaynak ve etkileri ayrıntılarıyla irdelenmekte, problemlere çözüm önerisi olarak sunulan kavramlar uyarlanabilirlik yaklaşımının alt kriterleri/ bileşenleri olarak ele alınmaktadır. Zamanla oluşabilecek bireysel ihtiyaçlara göre 'değiştirebilmeyi' ve 'eklemlenebilmeyi' mümkün kılan; bireyin yorumunu ve katılımını teşvik edebilecek 'açıklıkta', tercih ve ihtiyaçlarına, kimliğine göre 'kendileme' (approriation) olanağı sunan bir sistem kurgusu önerisi, çalışma kapsamında uyarlanabilir tasarım yaklaşımına yönelik geliştirilen metodolojinin çerçevesini tanımlamaktadır. Belirlenen metodoloji ve kriterler doğrultusunda, Türkiye'de 1950-1980 yılları arasında kooperatifleşme yolu ile üretilen tekil apartman tipolojisinde Hukukçular Sitesi; yapı grubu (kümelenme) ölçeğinde Yeşilköy Toplu Konut Sitesi ve kentsel ölçekte Çorum Binevler Konut Sitesi olmak üzere üç ayrı ölçekte uygulanmış konut projeleri irdelenmektedir. The phenomenon of 'home' as the individual's space of living rests on existential necessities. A house in that sense is a place of residence and domination where the individual can construct according to his/her preferences and needs and reconstruct in line with his/her changing needs in the process to discover his/her identity. One of the problems encountered in housing production today is the loss of that sense because of the reduction of the living unit to a physical form and the detachment of its relationship with the individual and time. Despite the diversity of the meaning that changes depending on time and individual, a uniform and standardized housing production introduced issues such as alienation of the individual to the living space or the inability to establish belonging.It is possible to establish a relationship between individual and living unit only if he/she can manifest his/her choices and needs that formed in time over the living unit. Personal diversities and ambiguity of time make these changes and needs unpredictable. Though, the fact that the changeable and flexible design approaches developed in the historical process remain restricted within the structural field envisaged by the architect creates an insufficiency in today's era where the parameters brought by the individual and time change rapidly and thus reveals the necessity of an alternative approach. Therefore, the study presents the concept of 'adaptability' as the heir and contemporary equivalent of the concept of flexibility and as a proposal for an approach that points out the interaction between individual and space and the organic development process for meeting the instantaneous/continuous flow of contemporary needs. This study intends to establish a theoretical framework about the etymological origin of the concept, its historical development process, and its conceptual and semantic place in the scene of architectural discussions. Aiming to develop a methodology on the concept of 'adaptability,' which describes an approach in which the individual and time are reintroduced into the design, first the issues in housing production are divided into sub-headings analyzing their sources and effects in detail, and then the concepts which presented as solutions to the problems are studied as sub-criteria/components of the adaptability approach. The proposal for a system, which allows 'transformation' and 'articulation' for the individual needs that may occur over time, has 'openness' to promote the interpretation and participation of the individual, and offers the possibility of 'appropriation' according to identity, preference, and needs, defines the framework of the adaptive design approach methodology developed within the scope of the study. In line with the defined methodology and criteria, three different housing projects in Turkey, produced by the cooperative between 1950 and 1980, are examined respectively: Hukukçular Sitesi as a single apartment building, Yeşilköy Toplu Konut Sitesi on the scale of building-cluster, and Çorum Binevler Konut Sitesi on the urban scale.
Collections