Kronik hastalıklarla yaşamak: İsviçre`de yaşayan Türkiyeli göçmen kadınların deneyimi, niteliksel bir çalışma
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
İsviçre'de göçmen kadınların daha fazla kronik hastalık yüküne sahip oldukları ve yeterli bakımı almada dezavantajlı oldukları bilinmektedir. Bu çalışmanın amacı, İsviçre'de yaşayan ve kronik hastalığı olan Türkiye kökenli kadınların sağlık hizmetlerine erişimini kolaylaştıran ve zorlaştıran bireysel ve yapısal koşulları değerlendirmektir. Bern ve Cenevre şehirlerinde, maksimum varyasyon stratejisi kullanılarak, 18 yaşından büyük, kronik hastalığı olan Türkiye kökenli 12 ilk nesil göçmen kadınla derinlemesine görüşmeler yapılmıştır. Görüşmeler, kadın bir araştırıcı tarafından, Türkçe olarak gerçekleştirilmiş; biri hariç ses kaydı alınmış; ortalama 70 (45-103) dakika sürmüştür. Veriler Atlas.ti programı kullanılarak iki kişi tarafından kodlanmış; Amartya Sen'in `yetkinlikler` yaklaşımı temel alınarak, Levesque'in sağlık hizmetlerine erişim modelinin bir modifikasyonu ile, tema analizi yapılarak değerlendirilmiştir. Görüşülen 12 kadının yaş ortalaması 53,2 (42-71), İsviçre'de ortalama kalış süresi 23,5 yıldır (1,5-45). Çoğu (9/12) ilk veya ortaokul mezunudur; 11'inin çoklu kronik hastalığı bulunmaktadır (en sık kronik ağrı ve psikiyatrik bozukluklar); 7'si malulen emekli statüsündedir. Kronik hastalığı olan Türkiyeli göçmen kadınların sağlık hizmetlerine erişimini etkileyen ana konular şöyle bulunmuştur: kronik hastalık algısı; dil; hasta-doktor ilişkisi; toplumsal cinsiyet rolleri; damgalama-ayrımcılık; sosyal, ekonomik ve kültürel sermaye; kalite algısı; zaman. Sonuç olarak, İsviçre'de yaşayan, kronik hastalığı olan Türkiyeli kadınların sağlık sistemini kullanırken birçok bireysel ve kurumsal kaynağa sahip olduğu ve bunların hizmete erişimi önemli ölçüde etkilediği görülmektedir. Fakat kronik hastalığı olan göçmen kadınların gereksinimlerinin karmaşık olması ve zaman içinde değişim göstermesi nedeniyle, bu kaynaklara rağmen ihtiyaçları karşılanmayabilmektedir. Sağlığın korunması, hizmetlere erişimin iyileştirilmesi ve hastalığın kontrolü için yapılacak müdahaleler açısından, göçün ve hastalığın erken dönemleri öncelikli görünmektedir. Data in Switzerland shows that migrant women have a higher burden of chronic diseases and are less likely to receive appropriate care. This study aims to to evaluate the individual and structural conditions that facilitate or hinder access to healthcare for chronically ill migrant women from Turkey. This study was conducted in Bern and Geneva, through in-depth interviews. Twelve first generation immigrants, who were over 18 years of age, and had a chronic disease were interviewed, using the maximum variation strategy. The interviews were conducted by a woman interviewer, in Turkish; except for one, all the interviews were audio-recorded. The interviews lasted 70 (45-103) minutes on average. The data were coded by two researchers using the Atlas.ti program. The data was evaluated with theme analysis based on Amartya Sen's 'capabilities' approach, using a synthesized model from Levesque's framework of access to healthcare. The average age of the 12 women was 53.2 (42-71) years, and the average length of stay in Switzerland was 23.5 (1.5-45) years. Most of the participants (9/12) were primary or secondary school graduates; 11 had multiple chronic diseases (most commonly chronic pain and psychiatric disorders); 7 of them were at disable pensioner. The main issues affecting access to healthcare services for chronically ill women from Turkey was: chronic disease perception; language; patient-provider relationship; gender roles; stigmatisation-discrimination; social, economic and cultural capital; quality perception; and time. Conclusively, the chronically ill women from Turkey possess substantial sets of individual and structural resources to navigate the Swiss health system; and these resources have a significant effect on their access. However, since the needs of migrant women with chronic diseases are complex and change over time, they are not always met. The early stages of the disease and of immigration seem to be crucial for interventions to improve access to healthcare and control the disease.
Collections