Osmanlı`dan 12 Eylül`e Ordu-siyaset ilişkisi ve Türk basınında 12 Eylül 1980 darbesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Osmanlı Devleti'yle başlayan ve Türkiye Cumhuriyetinin siyasi hayatına 1960'ta giren askeri darbe geleneği 1980'e kadar neredeyse her on yılda bir gerçekleşmiştir. 1960 darbesi sonunda askeri cuntanın verdiği kararla dönemin Başbakanı Adnan Menderes ve iki bakanın idam edilişine seyirci kalınmıştır. Dünyada 1968'de başlayan öğrenci hareketliliğinin Türkiye'ye sirayet etmesi ile siyasi sorunlar başlamış ve beraberinde 1971 muhtırası gerçekleşmiştir. Bu muhtıra ile Başbakan Süleyman Demirel istifaya zorlanarak yerine Nihat Erim başkanlığında bir teknokratlar kabinesi kurulmuştur. 1961 anayasasında da değişiklikler yapılarak askerin nüfuzu sağlamlaştırılmaya çalışılmıştır.Türkiye, 1974-1980 yılları arasında tam yedi hükümet değişikliğine sahne oldu. Her dönem birbirinden çalkantılı ve sorunlu geçen bu süreçte iktidara gelen hiç kimse ülkenin refahını sağlayacak gücü bulamamıştır. Karalama kampanyaları başlatılmış, gizliden hükümetin nasıl düşürüleceği planlanmış, iki büyük parti birleşemediği için ve bölünmeler başlamıştır. 1980 yılında Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk'ün yerine cumhurbaşkanı adayının seçilememesi olayları körüklemiştir. Halk, ideolojik açıdan sağ-sol olarak gruplara ayrılmıştır. Malatya'da başlayan suikast olayları peşi sıra devam ederek, Kahramanmaraş, Çorum, Ankara vb. illere de yayılmıştır. Ülkede siyasi ve toplumsal açıdan huzur ve sükûnetin sağlanamamasının yanında enflasyonun artması, devalüasyonlar, doların değerinin artması, petrol krizi ve halkın temel ihtiyaç maddelerinin karşılanamayacak duruma gelmesi siyasi mekanizmaları dış borçlara yöneltmiştir. Bu bağlamda Turgut Özal'ın mimarlığında 24 Ocak kararları yürürlüğe sokularak ekonomi canlandırılmaya çalışıldı. Ancak birkaç ay sonra da 12 Eylül 1980 yaşanmıştır.12 Eylül 1980 askeri darbesi ile Devlet Başkanı seçilen Kenan Evren ve MGK üyeleri arka arkaya bildiriler yayınlayarak tüm ülkede sıkıyönetim ilan etmişlerdir. Ardından yasama faaliyetlerine başlayarak Türkiye'yi yeni baştan kendi lehlerine göre şekillendirmeye çalıştıkları görülmüştür. Terörü önlemek amacıyla şiddete başvurulmuştur. Basın-yayın kuruluşlarına kısıtlama ve cezai yaptırım getirilmiştir. İnsan haklarını ihlal ettiği gerekçesiyle AET ile olan ilişkilerimiz durma noktasına gelmiştir. 1982 anayasası ile her zümre ve kesime yönelik sert maddeler konulmuştur. Anayasaya ve MGK üyelerine aykırı hareket etmek ve eleştirmek, yayınlamak yasaklanmıştır. Yasalara uymayan her aydın yakalanarak hapse atılmıştır. Bu dönemde birçok film ve kitaba sansür uygulanmıştır. Türkiye, uzun yıllar askeri yönetimin korkusundan film çevirememiş, kitap yayımlayamamıştır. Böylece 1980 ile birlikte güdümlü demokrasi kavramı ortaya çıkmış ve Türkiye her darbeyle bir adım daha gerilemiştir. Anahtar Kelimeler: 12 Eylül, Askeri darbe, 12 Eylül 1980, Basın-yayın, MGK, Starting with the Ottoman Empire and the Republic of Turkey entered into the political life of a military coup in 1960, which increased the tradition of almost every decade until 1980. At theend of the 1960 coup, the military junta that executed the decision of Prime Minister Adnan Menderes and two ministers observed by the audience. 1968 the political problems of student mobility in Turkey started to spread tothe world, andrealized U.S. in 1971. With this Memorandum, instead of enforcingthe Prime Minister Suleyman Demirel to resign, a Cabinet of technocrats under the chairmanship of Nihat Erim was established. By making changes in the 1961 Constitution tried to strengthen the military's influence.Turkey, between the years 1974-1980 was the scene of a change of government seven. Each period from each other the last turbulent and troubled no one in this process who came to power to ensure the welfare of the country he could not find the strength. Smear campaigns launched secretly planned that the government will be reduced, because the two major parties could not unite and divisions started. In 1980, President Fahri Korutürk, instead of a presidential candidate is elected has fueled events. People are ideologically right-left divided into groups as. Continuing after the events of the assassination, which started in Malatya, Kahramanmaraş, Çorum, Ankara, Turkey etc. provinces has spreadto. Certainly failure from a societal perspective the country's political and peace and tranquility next risingin flation, devaluation, increase in the value of the dollar, the oil crisis and the external debtsituation of the people of basic necessities have led to intolerable political mechanisms. In this context, Turgut Özal in the architecture of 24 January decisions was an attempt to revive the economy by insertion into force. However, a few months later, on 12 September 1980 has been experienced.12 September 1980 military coup, Kenan Evren and the members of the NSC elected president in back-to-back announcements by posting in the entire country under martial law. Then, starting with the legislative activities, it has been seen that they work to shape Turkey according to the irownadvantage. Were resorted to violence in order to prevent terrorism. Restrictions on the pressand media and criminal sanctions have been introduced. Our relationship with the EEC on the grounds that it violates humanrights has cometo a standstill. With the Constitution of 1982 and was put on every clan for cutting hard materials. The members of the Council to act contrary to the Constitution and national security and to criticize, it is forbidden to publish. Every law that does not comply with intellectuals arrested and thrown in prison. During this period, many film and book censorship was applied. Turkey, for many years to translate the film for fear of military rule, did not publish the book. Thus, with each stroke 1980 Turkey emerged and guided with the concept of democracy one step further declined.Keywords: The September 12, Military coup, 12 September 1980, Press, MGK
Collections