Analyse semiotique du conte
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Bu çalışmada göstergebilim alanında günümüzün en geçerli çözümleme yöntemlerinden birini, en genel çiz gileriyle tanıtmaya, sonra da bu yöntemin ışığında bir öyküyü çözümlemeye çalıştık. Söz konusu yöntemi uygulamamızla sınamaya çalışır ken, karşılaştığımız kimi güçlükleri de belirtmek, yön temin bu güçlükler karşısında ne denli etkin olduğunu görmek, çalışmamızın amacını oluşturdu. Çözümlemeye çalıştığımız öykü XIX. yüzyıl Fransız yazarlarından Alphonse MUDET'nin (I8A-0-I897) ünlü öy küsü ` La Chevre de M. Seguin` (` M. Seguin' in Keçisi `) di. Bu seçimin nedeni öykünün yalnızca ününden değil, be nimsediğimiz yöntemi uygulamada oldukça zengin bir yapı sunmasından kaynaklandı. Çözümlemede sürekli izlemeye özen gösterdiğimiz temel ilke, bilimsel bir yöntem ışığında `öyküyü kendi kendisiyle aydınlatmak` ti. Bir başka deyişle, anlamlama- nın (signification) iç koşullarını, öyküdeki işleyişini aramaya çalıştık, öyküyle bir başka dış gerçeklik ara sındaki bağıntıyı değil. Göstergebilimsel çözümleme yön temini diğer yöntemlerden ayıran, ona kişisel sezgilerin-56- ötesinde, bilimsel niteliğini kazandıran en belirgin ö- zellik de yukarıda sözünü ettiğimiz `yapıtı kendi kendi siyle açıklamak` düşüncesinden kaynaklanmaktadır. öte yandan, F. de Saussure'le L. Hjelmslev'in de benimsedikleri `anlamın farklılıktan kaynaklandığı` İl kesi, çalışmamızda uygulamayı denediğimiz, A.J. GREIMAS' m oluşturduğu çözümleme yönteminin de temel ilkesi. Buna göre evrenin bir anlam taşıması için `en azından iki nes- ne-terimi bir arada var olan nesneler olarak algılamak, bu iki terim arasındaki bağıntıyı kavramak` gerekir. Bu ilke gereği, göstergebil imsel çözümleme, bir yapıtta `bağıntılar dizgesi` oluşturan öğelerle işlem yapar; an lamın kendisini değil, yapıt içindeki eki emi en im in i be timlemeyi amaçlar. Yazınsal göstergebilim, diğer birçok insanbilimi gibi, varlığını Saussure dilbilimine borçludur. `Tümce edincini` (competence phrastique) betimlemeyi amaçlayan dilbilimin yanısıra yazınsal göstergebilim `söylem edin cini` (competence discursive) betimlemeye çalışır. Ona göre söylem edinci, yukarıda da andığımız bağıntılar diz gesinde yer alan öğelerin saptanmasıyla betimlenebilir ancak. İzlediğimiz yöntem, söz konusu dizgeyi oluşturan öğeleri saptamak için, yapıtı `yüzeysel` (super ficiel) ile `derin` (profond) düzey olmak üzere iki düzeyde in celer. Yüzeysel düzeyde beliren öğeler, `anlatısal (nar- ratif), `söylemsel` (discursif) adı verilen iki tür ek- lemlenim biçimi sunar. Birincide `durumlar`la bunların-57- `değişimler`:inin ardışık düzeni, ikincideyse bu düzeni oluşturan `düzgü` (code) inceleme konusudur. Derin düzeyde de öğeler iki düzlemde eklemlenir ler : `anlamsal değerlerdin sıralanmasını içeren `ba ğıntılar` (relations) düzlemi, bir değerden ötekine geçmeyi sağlayan `işlemler` (operations) düzlemi. Çalışmamızın kuramsal nitelikli ilk bölümünde yöntemin bu İki düzeyi kapsayan çözümleme sürecini, bil gilerimizin sınırları Ölçüsünde, elden geldiğince yalın tanımlar vererek sunmaya çalıştık. Onu izleyen çözüm- sel nitelikli bölümdeyse, yöntemin bize sağladığı ola naklardan yararlanabildiğimiz ölçüde seçtiğimiz öyküyü inceledik. Bu inceleme sonunda, yalın okumayla çoğu kez gözden kaçan, üzerinde durulmayan, oysa anlamlamada ö- nemli işlevleri bulunan olguların bu yöntem aracılığıy la kolaylıkla saptanabildiğin!, bundan başka yöntemin yapıttaki somut verilerden, belirgin öğelerden kalkıp, büyük ölçüde kişisel çıkarsamadan uzak kalarak `içeri ğin göstergebilimsel biçimini` betimlediğini göstermeye çalıştık.
Collections